ARKADAŞALR BUGUN BİR KARAR ALDIM ALLAHIN İZNİYLE ASLA PES ETMEYECEGİM SİZLERDE PES ETMEYİN EGER İŞİM TUP BEBEGEDE KALIRSA HİC UZULMEYECEGİM ALLAHIN İZNİYLE YUMURTALARIM BİTENE KADAR DEVAM EDECEGİM AMA GENE ANNE OLAMAZSAM DA ALLAHIN TAKDİRİ DİYECEGİM SİZLERDE ETMEYİN OLUR MU???????????
SONUNDA BAŞARDIK
Merhabalar,
Her ne kadar doktorlar 30 yaşından sonra kadınların yumurta rezervinin hızla azaldığını ve kalitesininde şiddetle duştuğunu soyleseler de 32 yaşında evlendim ve eşimle hemen cocuk istedik. Evlendikten 4 ay sonra hamile kaldım. Tabii cok sevindik, hemen ailelere arkadaşlarımıza hatta sağır sultana bile soyledik. Bu tamamıyla tecrubesizlikten kaynaklanan bir hataydı. Bir şeyler netleşmeden bu kadar cok kişiye soylememeliydik. Ne yazık ki acı bir tecrube yaşadık, dış gebelik olduğu ortaya cıktı ve cok acı bir şekilde gec kalındığı icin acil ameliyata alınmak zorunda kaldım. Kısaca buna olumden dondum de diyebilirim.Hemen doktorumu değiştirdim, artık guvenim kalmamıştı. Cunku dış gebelikolduğunu tespit etmiş fakat yine de beni olumle burun buruna getirmişti. Neyse yeni doktorumun incelemeleri sonucu ameliyat olduğum taraftaki tupun tıkalı olduğu ve sadece tek tuple bebek işini halledeceğimizi soyledi. Ameliyattan sonra bekleme suresi olan 6 ayı bekledikten sonra her ay yeni doktoruma gidiyor, yumurtanın hangi tarafta geliştiğine bakıyor ve tıkalı olmayan taraftaysa riskli gunleri değerlendiriyorduk. Herhangi bir sorunu olmayan ciftlerde bir ayda hamile kalma oranı % 20 iken; ben bir ay boş, bir ay dolu olarak değerlendirdiğimden o oranı % 10 olarak kabullenmek zorunda kalmıştım. Bir sure sonra bir dış gebelik daha oldu, bunu ameliyat olmadan ilacla sonlandırdık. Sonra 3 ay bekleme suresi daha gecti. Ardından doktorum "bence tup bebek yapalım" dedi. Cunku bu tupler bizi bir turlu başarıya goturmeyecekti ve surekli de zaman kaybediyorduk. Ancak tup bebek cok maliyetli idi ama biz de cocuk istiyorduk. Neyse tup bebeğe karar verdik. Bu aşamada ikinci tecrubesizliğimizin bedelini cok ağır odedik. Cunku sonradan oğrendik ki tup bebek bir ekip işi, her doz ilacın cok onemi var, her gecen gun uygulama tekniklerinde gelişmeler oluyor. Doktorum tup bebek takibini kendisinin yapacağını ve işlemin de Metropolitan Hastanesi'nde yapılacağını soyledi. Hemen ilaclara başladık, bir suru iğneler ilaclardan sonra 4 yumurta oldu. Doktorum tup bebek merkezine telefon actı, 4 yumurtayı beğenmediler ve tedavi iptal oldu. Sonra klasik 3 aylık bir zaman kaybı daha yaşadık. Ama doktorumuza cok guvendiğimiz icin aynı doktorla ilacları 2 katına cıkararak 3 ay sonra bir daha denedik. Onca ilac ve iğnelerden sonra yine 4 yumurta oldu. Bari bu sefer deneyelim dediler, hastanede şu an anlatmaktan cok canımın sıkıldığı bir suru olumsuzluklar, organizasyonsuzluklar, sacmalıklar, ilgisizlikler, ukalalıklar ve aksilikler oldu ve 12 gun bekledik ancak sonuc fiyasko. Sonucu oğrendikten sonra en cok kızdığım olay şu oldu; tup bebek ekibinin halkla ilişkiler yetkilisi olan, daha once de konuştuğumuz hanıma telefon ettim, sonucun negatif olduğunu soyledim ve hic mi hic ilgilenmedi. Tabii bir daha denemek gerektiğini soylemeyi unutmadan. Gercekten doktorlardan bir kere daha nefret ettim. Ancak bu sefer akıllanmış ve cevremizden hic kimseye hicbir şey soylememiştik.
Tabii bu arada para falan kalmadı bizde. Nereden bakarsanız bakın bir yarım bir de tam işlem olmuştu. Altı ustu maaşlı iki insandık ve bu masraflar yuzunden de kredi kartlarımıza inanılmaz faiz odemiştik
BAŞKA BİR HASTA VESİLE OLDU
Bu arada şu an bebeğimin olmasına sebep olduğunu duşunduğum olay oldu. Allah yardım etti yani... İğneleri bir eczanede oluyordum ve o eczanede iğne olan başka bir hanım daha vardı. Kendisi Bahceci Kliniği'nde kontrollerine devam ediyordu. Eczacıdan benim ilk tedavimin yarıda iptal edildiğini diğerinin de olumsuz sonuclandığını oğrenmiş, telefon numarası bırakmış ve mutlaka kendisini aramamı istemişti. Başarısız sonucları olanlar bilirler, bunun yeniden yuzunuze carpılmaması icin bu konuyu konuşmaktan nefret edersiniz, dunyaya kuser, kabuğunuza cekilirsiniz. Neyse biraz direndikten sonra aradım. Benden 3 yaş daha buyuktu ve Bahceci Kliniği ile ilk denemede hamile kalmıştı ve benim de mutlaka Bahceci ile denemem gerektiğini soyluyordu. Ben hem denemek istiyor hem de paramızın olmamasına cok uzuluyordum. En sonunda Bahceci'ye gittik, bizi herkes cok iyi karşıladı. İlk olarak Dr. Ersadık Bey'le goruştuk. Ersadık Bey sakin tavrı ile bize bir suru şey anlattı. Tup bebek denemiş olmama rağmen bir suru konuyu bilmediğimi fark ettim. Demek ki koru korune doktora guvenmemek araştırma yapıp bilgilenmek lazımdı. Cok sevdiğim Ersadık Bey'den sonra cok saygı duyduğum Mustafa Bey'le goruşmeye alındık. % 25 şansım olduğunu, mutlaka denememiz gerektiğini soyledi. Ona ekonomik olarak cok zorda olduğumuzu soyledik, ama yapacak bir şey yoktu, zaman hızla geciyordu. Mustafa Bey de "ne zaman ekonomik olarak uygun olursanız o zaman gelin" dedi. En sonunda ben iş yerimden borc aldım ve hemen tedaviye başladık. Ama o ne ilgi, o ne alaka, o ne guler yuz ve o ne iyi davranış! Sekreterler, hemşireler, doktorlar hepsi birer melek, bu cok hoşumuza gitti. Boylelikle ilaclar, iğneler, yumurta toplama, transfer, tabii her gun inanılmaz dualar, ekonomik olarak bunun son şansımız olması, Allah'ın bize yardım etmesi ve sonuc icin beklenen 14 gunden sonra sonuc negatif! İşyerimde telefonla oğrendiğim bu sonuc beni resmen yıktı. Eşim harika bir insandır. Hep yanımdaydı, her şeyde bir hayır olduğunu soyluyordu. Ben de inanıyordum buna ama sonuc ortadaydı işte! Bebeğimin olmasını cok istiyordum ama bir turlu olmuyordu. Bu sonuctan dolayı Bahceci ekibinden doktorum Suleyman Bey mutlaka benimle goruşmek istedi. Oğle tatilinde ağlayarak gittim, konuştuk, cok uzulduğunu, vazgecmememiz gerektiğini anlattı. Cok insancıldı, cok yakındı, cok samimiydi ve en onemlisi cok anlayışlıydı. Bu başarısız sonuctan sonra bir şeyleri araştırmak gerekiyordu. O gun iş yerinde akşam nasıl oldu bilmiyorum, işten cıkar cıkmaz gozlerim doldu, eve kendimi zor attım ve yorulana kadar ağladım. Sonra da uyuyakalmışım zaten. Artık her şey bitmişti, para yoktu, bir daha deneme şansımız yoktu, cok istediğimiz bebeğimiz yoktu. Bu iş bitmişti! Eğer hasbelkader kendi kendine olursa olacaktı, ne de olsa insanlar gec yaşta da olsa tesadufen bebek sahibi olabiliyorlardı. Ardından Suleyman Bey'in istediklerini araştırdık. Oldukca maliyetli kromozom analizi ve rahim icine bakma işlemleri oldu. Kredi kartlarımız yine cok şişmişti. O tahlillerde bir problem cıkmadı. Bunun uzerine iğnelerimi yaptırdığım eczane daha cok bitkisel tedaviler uygulayan ve doğu tıbbını savunan Dr. Ender Sarac'a gitmemi onerdiler. Ne de olsa "yenilen pehlivan gureşe doymazmış"! Tabii hemen ona da gittim. Bir suru bitkisel şeyler onerdi bana, onları da kullanmaya başladım. Bu arada Bahceci'nin psikoloğu Yasemin Hanım'dan da durmadan telefonla fikir almaya calışıyordum. Ne yapmam gerektiğini soruyordum. Yasemin Hanım'ın da tup bebek sahibi olduğunu biliyordum. O sırada gazetede bir yazı dizisi başladı ve Yasemin Hanım'ın ucuncu denemede başarılı olduğunu okudum. Yasemin Hanım aynı ekipten bir doktordu. Ama onun da ilk denemede bebeği olmamıştı. Bu arada bir suru siteden yeni bircok şey oğrendim. Bu arada Bahceci'de, Yasemin Hanım da, Suleyman Bey de ve benim diğer doktorum Ender Sarac Bey de "bir kere daha deneyin" diyorlardı. Ne de olsa soylemek kolaydı, nasıl olabileceği konusunda bir fikrimiz yoktu. Aslında vardı yani; borclanmaktan başka care yoktu!
BANKA KREDİSİ BİLE ALDIK!
Sonunda bir banka kredisi alarak Bahceci'de ikinci, toplamda ucuncu denememizi yapmaya karar verdik ve başladık. Ama korkuyla, sadece banka kredisine kefil olan arkadaşım biliyordu durumu. İğneler, kontroller başladı hemen. Yumurta toplamayı cok sevdiğim Ersadık Bey yaptı, sonrasında geldi, iyi dileklerini belirtti. İki gun sonrasında da transfer. Bu sefer uğurlu elleriyle Mustafa Bahceci transfer etti embiyoları ve cok kaliteli 2 embriyo yerleştirdiğini soyledi. Nedense icim kıpır kıpır oldu, ne de olsa koskoca Mustafa Bey transfer etmişti ve transferden sonra işten 2 gun izin aldım ve evde hemen hemen hep yattım. Ardından gecmek bilmeyen o korkunc 14 gunluk bekleme başladı. Transferdeki pozitif halim, bekleme suresince umutla umutsuzluk arasında surekli gitti geldi. Hatta bir gun ufak bir kanama oldu, tabii ben cok korktum. Cunku diğer seferlerde de boyle bir kanama oluyor ve ardından da yaptırdığım test negatif cıkıyordu. Hemen sevgili Suleyman Bey'i aradım, bana 'kesinlikle korkmamam gerektiğini, bebeğin rahmin icinde yerleştiğini ve bu yerleşme sırasında da boyle bir kanamaya sebep olabileceğini' soyledi. Biraz sakinleşmiş ama yine de tam ikna olmamıştım. Ne de olsa yaşadıklarımdan oğrendiğim cok şey vardı! Sonunda 14 gun gectiğinde bu sefer hastanede oğrenmek istedim sonucu. Korkunun ecele faydası yoktu, kacsam da nasılsa sonucu oğrenecektim.
"GEBESİN" İ DUYMUŞTUM SONUNDA!
Sabahın erken saatlerinde Alman Hastanesi'ne test icin gittik. Kan verdim ve en sıkıcı olan bekleme safhası başladı. Bir yandan yine bir suru dua okuyor bir yandan da sıkıntıdan uyukluyordum. Bir ara kafamı kaldırdım Ersadık Bey'le goz goze geldik ve hemen yanına gittim. Beni nasıl tanıyabildi bilmiyorum ama cok candan davrandı, sonucu beklediğimi oğrenince "inşallah pozitif olur" diyerek yanımdan ayrıldı. Sanki o an yine bir umit kapladı icimi, o kadar cok gel-gitler yaşadım ki zaten. Bu bekleyişleri yaşayanlar bilir; sanki her şey, bir şeyin gostergesiydi, sanki bebek tuttuğu icin Ersadık Bey benimle gayet iyi konuşmuştu. Aslında yapabileceğim her şeyi yapmıştım, butun olumlu şeyler olmuştu. Ender Bey'in verdiği bitkisel ilacları 3 ay boyunca aksatmadan kullanmıştım. Bu 3 aydan sonra "mutlaka denemelisin, sağlığın denemek icin cok uygun" demişti ve denemiştik. Transferi sevgili Mustafa Bahceci uğurlu elleriyle yapmıştı, cok kaliteli 2 embriyo yerleştirdiğini soylemişti, transferden sonra evde 2 gun dinlenmiştim ve şimdiye kadar etmediğim kadar dua etmiştim. Butun bunlar kafamda dolaşırken bir suru zaman gecti, ben eşimi işe yolladım, hastane gittikce kalabalıklaştı ve sonunda beni cağırdılar. İceride bir odaya aldılar, gecen sefer de oraya almışlardı. İcimden dedim ki "olumsuz olanları bu odada soyluyorlar herhalde." Yani bir ayılma bayılma durumu ya da ağlama krizi olursa orta yerde olmasın diye. Ve Numan Bey, en sevecen tavrıyla ve en sakin haliyle "gebesiniz" dedi. Nasıl yani şakamıydı bu? "Gercekten mi?" dedim, "Evet" dedi. "Hem de sonuc cok iyi, ikiz bile olabilir yani.." Numan Bey'e ne diyeceğimi şaşırdım, zaten ne sacmaladığımı da bilmiyorum, sadece onun yazdığı receteyi alıp ucarak oradan cıktığımı biliyorum. Tabii goz yaşlarıma hÂkim olamıyordum artık.. Allah'ım butun dualarımızı kabul etmişti sonunda. Bu ne buyuk mutluluktu. Bahceye indim, ne yapacağımı bilmiyordum, hemen eşime telefon ettim, birlikte cok emek vermiştik, cok sabretmiştik bu iş icin. O da cok sevindi. Sonra Ersadık Bey'i bulmak istedim ve Tup Bebek bolumune gittim. Ersadık Bey toplama işlemindeydi, biraz bekledim ve kendisini gorunce yine cok heyecanlandım. Yıllardır uğraştığımız şey bu sefer sonuc vermişti, cok mutluydum. Ersadık Bey de benim mutluluğumu cok ictenlikle paylaştı, o an yaşadıklarımı anlatmam mumkun değil. Sonra işe geldim ama takside ne dualar ne şukretmeler anlatamam, cok mutluydum. 15 gun sonra ilk kontrole gidecektim.
ULTRASONDA GORUNDU!
Kontrole gideceğim ilk 15 gun de bir turlu gecmek bilmedi. Acaba ultrasonda bir şey gorebilecek miydik? Bahceci'nin sitesinde gebelik animasyonunu yuzlerce kere seyretmiş olduğumdan hangi donemde ne oluyor artık cok detaylı biliyordum. Bu arada hala her gun Bahceci'nin sitesindeki başarı hikayelerini kim bilir kacıncı kez olmasına rağmen sevgiyle ve gozlerim yaşararak okuyordum. Coğunun bebekleri olmuştu. Artık Allah'a her gun hayırlısı ile bebeğimizi ya da bebeklerimizi bize bağışlaması icin, sağlıklı olarak onları kucağımıza almamız icin dualar ediyor, hamile kaldığım icin binlerce kere şukrediyordum. Sonunda ilk randevum geldi, cok sevgili doktorum Ali Mesut keseyi ve icinde de bebeğimi gosterdi. "Bir tane bebek!", nasıl sevindim anlatamam. Benim Bahceci'ye gelmem icin baskı yapan arkadaşımın da bebeği bir tane idi ve hamileliği sırasında karnında bebeğinin diğer kardeşini yemiş olduğunu konuşup guluşuyorduk. Sanırım benimki de diğer kardeşini yemişti. Tabii yine de temkinli olmamız gerekiyordu. 15 gun sonraki diğer randevuda kalp atışlarını duymamız bizim icin daha iyi olacaktı. En azından daha kesin konuşabilecektik. Dayanılmaz bekleyişle sonraki 15 gun de gecti ve biz bebeğimizin kalp atışlarını duyduk, Allah'ım o ne guzel bir duygu, icimde bebeğim var ve kalbi atıyor, delirmemek icten değil yani. O kadar bekledim ki bu anı, nasıl mutlu oldum anlatamam. Şimdi % 95 kesinleşmiş bir gebelik soz konusuydu. Yine de 1 ay sonraki randevu daha kesin netice verecekti. Ve ardından bitmek bilmeyen 1 ay başladı. Bu randevuda da her şey yolunda giderse her şey harika olacaktı bizim icin. Cunku artık endişelenmem gereken bir şey kalmayacaktı. Kendimi iyi hissediyordum, daha kimseye soylememiştik, şu randevudan da iyi sonuc alırsak soyleyecektik, cunku ilk dış gebeliğimde herkes yıkılmıştı. Biz de eşimle aileler bir sure bilmesinler diye karar aldık. Sonunda 1 ay daha gecti ve bebeğim 3 aylık oldu. Yine ultrasonda gorduk, yine kalp atışlarını duyduk, cok şukur her şey yolundaydı, bebeğim buyumuştu. İkili test icin kan alındı ve 3 gun sonra doktorum aradı, testin sonucunun riskli cıktığını soyledi ve 4 gun sonra da goruşmeye gittik bu konuyla ilgili. Tabii 4 gunun ne kadar korkunc gectiğini soylememe gerek yok sanırım ki. 3. gunu anneler gunuydu, yani benim ilk anneler gunum! Eşim kutladı ama benim hic keyfim yoktu, anneler gunune kadar beklemiş ve anneler gununde ailelerimize soylemeye karar vermiştik, soyledik ama biraz buruk oldu, torun gelecekti ama ortada sonucu riskli olan bir test vardı. Neyse 4 koca gun sonra sevgili doktorum Ali Mesut son derece sevecen tavırlarla testin sonucunun ne anlama geldiğini 3 yaşındaki bir cocuğun anlayabileceği detayda, ceşitli cizimlerle anlattı. Aynı zamanda bizi acayip derecede guldurdu, endişelenmeme gerek olmadığını defalarca tekrarladı. Biz de icimiz ferahlamış olarak ikinci yuvamız olan Bahceci Kliniği"nden yuzumuzde gulumseme ile ayrıldık. Bir bucuk ay kadar sonra yine Bahceci Kliniği"nde Sevgili Esra Hanım tarafından amniyosentez yapıldı. İkili testte cıkan riskin olup olmadığı amniyosentezde kesin olarak belli olacaktı. Ancak amniyosentezin sonucu ne yazık ki 3 hafta sonra belli oluyordu. Tabii bazen umutlu bazen umutsuz olarak heyecan ve kaygıyla beklediğimiz 3 hafta daha gecti ve amniyosentezin sonucu geldi. Bebeğimiz sapasağlamdı ve erkekti. Bundan sonra endişelenecek bir şey kalmamıştı, artık yavaş yavaş hazırlıklara başlamalıydık.
HERKESE SONSUZ TEŞEKKURLER
Bu arada yapılan testlerde şeker değerleri yuksek cıktı. Tabii herşeyi duşunen Bahceci bunu da duşunmuştu. Bu konu ile ekipten sevgili doktorum Murat Berksoy ilgileniyordu. Murat Bey bana nasıl beslenmem gerektiğini, kilo almasam da icimdeki bebeğimin buyuyeceğini her seferinde tum pozitif enerjisini bana aktararak defalarca esprili bir şekilde anlattı. Her hafta beni arayarak motivasyonumun hep yuksekte kalmasını ve sonunda da gebeliğimi 11 kilo alarak sonuclandırmamı, cok rahat bir gebelik gecirmemi sağladı.
Bundan sonraki zaman su gibi aktı gecti ve bebeğimiz 10 gun once dunyaya geldi. Gercekten cok guzel bir duygu, umarım sağlıklı ve iyi bir ruha sahip hayırlı bir evlat olur. Allah isteyen herkese versin, dualarımız tum isteyenlerle birlikte olacak.
Tum bu zorlu surec boyunca hep yanımda olan, desteğini hic esirgemeyen eşime, tup bebek konusunda tum Bahceci Kliniği ekibine, cok sevgili Mustafa Bahceci'ye, Ersadık Bey'e, Suleyman Bey'e, Numan Bey'e, Ali Mesut Bey'e, Murat Bey'e, Esra Hanım'a, Yasemin Hanım'a ve hem kliniğin hem de Alman Hastanesi'nin sevecen hemşirelerine cok cok teşekkur ediyorum. Onların hepsi o kadar cok dualar alıyorlar ki, kesinlikle Allah'ın sevgili kullarıdırlar.
Bunun yanında bebeğimin dunyaya gelmesini sağlayan, hamileliğim boyunca ilgisini hic eksik etmeyen, beni her zaman rahatlatan, esprili ve yakışıklı sevgili doktorum Ali Mesut Bey'e de sonsuz teşekkurlerimi sunuyorum
asla pes etmeyin.........
Tüp Bebek0 Mesaj
●1 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Tüp Bebek
- asla pes etmeyin.........