Yeni ilac tedavileri ve geliştirilen modern tekniklerle birlikte, kısır ciftlerin umudu olan tup bebekte başarılı sonuclar alınıyor. Uzmanlar, uc kez yumurtlama uyarısı ve aşılama tedavisi ile gebelik elde edememiş ciftlere, tup bebek tedavisini oneriyor

Tup bebek tedavisine ne zaman gecilmeli?

Kısırlık nedeni izah edilememiş ciftler, ortalama uc kez yumurtlama uyarılması ve aşılama tedavisi ile gebe kalamamışlarsa, tup bebek ve mikroenjeksiyon tedavisine gecilmelidir. Ucten fazla uygulanan klasik yontemler, gebelik şansını artırmamaktadır. Ayrıca, erkekte sperm sayı ve hareketliliği cok yetersizse, klasik tedavi yontemleri başarılı sonuc vermeyeceğinden, direkt mikroenjeksiyon tedavisine gecilmelidir.

Tup bebek ve mikroenjeksiyon tekniklerinin birbirinden farkı nedir?

Mikroenjeksiyon tekniği şiddetli erkek kısırlığı vakalarında uygulanır. Sperm sayısı ve hareketliliği yetersizse veya menisinde hic sperm olmayıp, spermler testislerden operasyon ile elde edilmişse, mikroenjeksiyon uygulaması gerekir. Mikroenjeksiyon, erkeğin sperminin kadının yumurta hucresi icine ozel tekniklerle enjekte edildiği ve boylelikle dollenme şansının artırıldığı bir yontemdir.

Tup bebek tedavisi icin ne zaman başvurulması gerekir?

* Sperm sayısı mililitrede 10 milyonun altında ve urolojik muayenede tedavi ile giderilebilecek bir sorun bulunamamış ise;

* Klasik tedavilerin (yumurtlama uyarısı ve aşılama) uc kez uygulanması sonucu hÂl gebelik elde edilemediyse,

* Kısırlık suresi beş yılı aşmış ve kısırlık nedeni hÂl acıklanamayan ciftlerde,

* 35 yaşın uzerinde olan ve klasik tedavi yontemleri ile gebe kalamamış kadınlarda,

* Ultrasonografi ve hormon testleri ile yumurtalık kapasitesinin azalmaya başladığı saptanmış kadınlarda,

* Erkeğin menisinde sperm hucresi gorulemiyor ise (azospermi),

* Erkeğin sperm sayı ve hareketliliği azalmış ise,

* Rahim filmi veya laparoskopi ile tuplerin kapalı veya sorunlu olduğu gosterilmiş ise, tup bebek tedavisi uygulanır.

Tup bebek ve mikroenjeksiyon ile başarı oranı nedir?

Başarıyı etkileyen bircok faktor mevcuttur:

* 35 yaşın altındaki kadınlarda,

* Sperm faktorlerinin ileri derecede bozulmamış olduğu erkek kısırlığında,

* Daha once gebe kalmış kadınlarda,

* Sadece tup faktoru olan kadınlarda, başarı oranı daha yuksektir. Kadında yaş ilerledikce başarı oranı azalır. Ancak yumurta rezervi iyi olan 35-40 yaş arası kadınlarda da tup bebek yontemi ile iyi sonuclar alınabilmektedir. Dolayısı ile yaştan daha onemli olan faktor yumurta sayısıdır. Kadınlarda ileri yaşla birlikte kromozom bozukluğu riski artmaktadır. Ancak yumurta sayısı yeterli olan kadınlarda, embriyolar arasından genetik tanı ile normal olan embriyolar secilerek gebelik şansı yukseltilmekte ve duşuk riski azaltılmaktadır. Tup bebek yontemleri ile 35 yaşın altında ve iyi yumurtalık rezervine sahip kadınlarda yuzde 60 oranında gebelik elde edebiliyoruz. Bu gebeliklerin yuzde 15-20'si duşukle sonlanıyor, dolayısı ile yuzde 40 oranında devam eden gebelik sağlıyoruz. Bu grupta rahmine ortalama uc adet iyi kalitede embriyo yerleştirilmiş her iki-uc kadından birinde gebelik canlı doğum ile sonlanıyor. Bir kez tup bebek veya mikroenjeksiyon denemiş olan ciftlerin yuzde 38-40'ında canlı doğum ile sonlanan gebelik elde ediyoruz. Bilinen hicbir kısırlık tedavisi, bu kadar yuksek oranda gebelik sağlamıyor. Kısırlıktan neştersiz operasyonla kurtulun.