anne olmak isteyenler cocuk isteyenlerin yapması gerekenler bebek istiyorum ama olmuyor bebek yapmak icin ne yapmak lazım istiyorum olmuyor
"Anatomik bozukluğu olmayan kimse kısır olamaz, sadece "vucut dengesi" bozulmuştur ve bunu da tupbebek işlemi tek başına cozemez. Vucudun sağlıklı işlevini yerine getirmesini sağlamak icin kendimizin yapması gereken şeyler var. Oldukca detay var ama size mujdem şu: BUNUN BİR COZUMU VAR. Temel olarak, beslenme tarzı+yaşam tarzı+akupunktur+bitkisel caylar ve ilaclar+stres gidermenin hepsini iceren bir programla 3-6 ayda bunu halletmek mumkun
Ben ve benim gibi olanlar kendinizi iyi hissetmek gevşemek icin, sizi iyi hissettiren şeylerin bir listesini yapın. Mesela ben Bon Jovi (soft rock) dinlemekle cok rahatlıyorum. İş dışında ilgilendiğim konularda surukleyici kitaplar okuyup aklımı dağıtmak bana iyi geliyor. Namaz kılmak bana iyi geliyor. İşimdeki bir problemi cozmeyi başarmak bana iyi geliyor. Birisine bir konuda yardım etmek de oyle. 80'lerden bizim lise universite gencliğimde ezberlediğim şarkıları bağıra bağıra soylemek bana iyi geliyor. Yuruyuş yaparken mp3 player'ımdan joy fm dinlemek. Gerci joy fm dinlemeyi herzaman cok seviyorum da.

Kendimize vakit ayırmak onemli. Yani gercekten sırf kendimize. Pazar gunleri oğleden sonra 2 saat boyunca uzanıp kitap okumak cok cok keyifli benim icin. Ya da cok sevdiğim bir kız arkadaşımla Secret kitabındaki cekim yasasının nasıl işlediğine dair yaşadığımız orneklerin sohbetini yapmak mesela. Ben sanat insanı değilim. Resim, heykel, şiirle pek aram yok. Belki siz oylesiniz. Hobilerinize zaman ayırıp haftada bir tazelenmek lazım. Haytın sadece işten ya da cocuk yapmaktan ibaret olmadığını duyumsamak lazım.

Hayatta problemler bitmez ama onemli oln bizim tavrımız. "Ben bu problemin beni kotu hissettirmesine izin vermeyeceğim ya. O beni yonetmeyecek bilakis ben hayatımı yoneteceğim. Guclu olan benim ve problemlere sinirlenilecek şeyler olarak değil, "durum" olarak bakabilirim. Boyle karar verdim." diyebiliyor muyuz? Dememiz lazım, cunku demediğimiz her olay bizi bebeğimizden biraz daha uzaklaştırıyor. Tabii yapması soylemesi kadar kolay değil ama biraz uğraşınca sinirli kalma sğremiz gitgide azalmaya başlıyor. Zaten ne diyor Secret'taki cekim yasası: Herşeyi kendimize ceken biziz. Olay budur yani.
Herkes kendi hayatını kendi kontrolune almalı. Uzmanları bizim emrimizdeki parayla tuttuğumuz kişiler olarak biraz gorebilmeliyiz. Aşırı guven ve saygı gostermemek, kendi aklımızı hafife almamak gerek.
Secret filmini izleyenler ya da kitabı okuyanlar bilecek, cekim yasasını. Yani başımıza gelen herşeyi biz duşuncelerimizle kendimize cekiyoruz. Acıkcası hayatımızdaki en kucuk şeyden en buyuğune senaryomuzu biz yazıyoruz. Hazırlandığımız bir olayın nasıl gelişebileceğine ilişkin tum alternatiflerin farkında olarak, bizim hangi alternatifi sectiğimize karar verirsek olay oyle gelişiyor. Yani olayın nasıl gelişmesini istiyorsak onceden gozumuzde oyle canlandırmalıyız. Bu gercek bir oneri cunku defalarca denedim ve işe yaradığını deneyimledim.

Bazen istemediğimiz halde gercekleşen ve ben ne duşundum ki bu oldu dediğimiz ve anlayamadığımız durumlar var. Lous Hay diye bir yazarı belki duydunuz. Her hastalığın psikolojik sebebi olduğundan bahseder. Mesela duşuk icin bebek sahibi olmaya hazır olmamadır sebep der. Bir olay, bir konu hakkında yeternce bilgi sahibi olmayınca onun bizim icin en ideal durumunun ne olduğunu bilemediğimiz icin hazılrıksız yakalanıyoruz.

Bakın ben uzun zaman bebek sahibi olmayı, yaşımız ilerliyor herkesin oluyor bizim de olmalı diye aklımla istemiştim. Ama kendimi cocuklu bir kadın olarak zihnimde bir turlu canlandıramıyordum. Cocukları cok sevmeme, onlarla iyi anlaşmama rağmen. Halbuki ben kendimi bildim bileli cift olarak duşunmuştum. Benim iyi bir hayat arkadaşım olacaktı. Ama aile kurmak? Bu cip yoktu kafamda. Neden? Neden? Neden?
Duşune duşune en sonunda buldum: Benim annemle babam son derece mutsuz bir evlilikten ve 3 cocuktan sonra 21 yıl sonra boşandılar. Annem bana herzaman evliliğin mutsuz ve erkeklerin bencil olduğunu, mutlaka ekonomik ozgurluğumu elime almam gerektiğini soyleyip dururdu. Tabii ben onun hatalarını da bir miktar goruyordum. Hni hep ben haklıyım tutumu vardır ya. Ben de kendi kendime ona iyi bir evliliğin yapılabileceğini ispatlayacağımı soylerdim. Ama sonucta hic kimse bana bir gun senin de cocukların olacak, ailen olacak vb.demedi buyurken. Bunun farkına varınca, hamile olup anne olmaya kendimi zaten hazırlayamamış olduğumu anladım. Zaten bizden onceki jenerasyonda cok mutlu bir evlilik de gormedim Yaşıtlarımın coğunun annebabasının evliliği de gayet bozuk. Secret'ta da diyordu ki, dunyada ailelerin %85'i sorunluymuş. Ben de işte beynime farketmeden yuklenen bu programlar yuzunden cocuk sahibi olma işini yandan carklı goturuyordum, işime odaklanmaktan kendimi alamıyordum. O zaman dedim ki kendi kendime: Benim şu an cok sevdiğim bir eşim var. Gecmişten, herşeyden bağımsız olarak yeniden tanımlayayım kendime uygun aile yapısını. Ben nasıl bir anne olurdum, ya da olmak isterdim? Gercekten, iyice icime yoneldim. Aslında bir taraftan Secret'ta dediği gibi, olmasını istemediğim şeyi istemiyorum demek yerine, olmasını gercekten isteyeceğim aile ve annelik goruntusunu keşfettim kendi icimde. Cocuk sahibi olmayı neden isterim? Sadece kendimle ilgili sebep ne olabilir sorusuna eskiden cevap veremezken, şimdi veriyorum. Bunları yaptıktan sonra işler daha kolaylaştı.

Beynimiz cok guclu. Farketmediğimiz ne gibi inancların, endişelerin, arzuların bizi yonettiğini ya da engellediğini keşfedince yaşamımızdaki tıkanıklıkları rahat acıyoruz.

Zaten ben herkesin hayatında problemlerin, gelişme fırsatları olduğuna inanıyorum. Mesela bir arkadaşım da 30'larının sonunda ama hala bir hayat arkadaşına rastlamadı. Bunun icin odaklanmıyor da. Psikolojye, meditasyona vb. duşkun birisi. Gecenlerde şunun farkına varmış, bir eşin onun bu uğraşlarını engelleyeceği, kendisiyle ilgilenmesini isteyip onu anlamayacağı korkusunu taşıdığını keşfetmiş. Oysa ki aynı konulara ilgi duyan erkekler de var. Bakın, oyle bir erkeği tarif edip duşlemek yerine, uymayan birinin gelmesinden korkmaya devam ettiği icin tıkanıklık devam ediyordu.

Umarım, anlatmak istediğim şeyi anlatabilmişimdir. Kendinize sorun: Gercekten ama gercekten tum benliğinizle anne olmaya hazır mısınız? Yoksa cocuk sahibi olduğunuzda başınıza gelebilecekler hakkında endişeleriniz var mı? Mesela, politika ile aşırı ilgili biriyseniz, ciddi Greenpeace sempatizanı iseniz icten ice dunyada savaşlar var, ne olacak bu cocukların geleceği diye duşunuyor olmanız bile sizi geri tutuyor olabilir. "




Yukarıdaki konuşmalardan da hissetmiş olacağınız gibi, coğumuzda kendini anne olarak hayal edememe durumu var. Bu da bize şunu soylemiyor mu: Ne kadar bitki cayı icersek icelim, ne kadar akupunktura gidersek gidelm, ne kadar tup bebek denersek deneyelim, yapacağımız hicbirşey duşuncelerimiz doğru olmadıkca işe yaramayacaktır. Cunku herzaman dıştan bir etki bekliyor olacağız. Bu uğraşların getireceği faydayı, duşunce seviyesinde fark etmeden, reddediyor olacağız. Oysa ki Secret'taki cekim yasasında ne diyordu: İcinde bulunduğunuz durumu duşunup dururanız o durum pekişir ve tekrar eder. Cunku ne duşunursek onu cekeriz kendimize. Sdece rasyonel olarak yani mantığımızla cocuk isterken, kendimizi hala cocuk sahibi olmayan bir kadın olarak yani şu anki gercekliğimizle kabul etmeye devam ettiğimizde evren bunu istediğimizi sanmaya devam edecek.

Yapmamız gereken once gercekliğimizi kendi zihnimizde değiştirmek. Yine Secret'ta diyordu ki, mesela borclarınız var diyelim. Eğer surekli bundan yakınırsanız, arkadaşlarınıza borclarınızdan bahseder, kredi kartı kstrenizde ne kadar borcunuz olduğuna bakıp durur gergin olmaya devam ederseniz, bu durumu pekiştirmekten başka birşey yapmamış olursunuz. Borclar devam eder. Oysa yapılması gereken, ne kadar ekstra para gerektiğine odaklanmak ya da mesela bankanızdaki hesap bakiyesinin ne kadar olmasını istediğinizi duşunup onu gozunuzde canlandırmak. Buna yardım etmesi icin de işte hesap dokumunuzu alın ve bakiye kısmını silip oraya olmasını istediğiniz rakamı yazın. Yine mesela kilo vermek istiyorsanız, kilo vermeye değil, ideal kilonuza odaklanın. İnce kadın resimleri tutun gozunuzun onunde vb.

Cocuk konusuyla da ilgili olarak ben ne yapmıştım biliyor musunuz? Nasıl bir anne olmak isterim sorusunu cevaplayınca Angelina Jolie'yi cok beğendiğimi farkettim. Ne kadar tatlı bir kadın değil mi? Asya'dan Afrika'dan cocuk evlat edindi, kimsye mudana etmeden, kocasızken, kendicocuğum olsun once demedi, cok şefkatli yardımsever biri, BM elcisi, aynı zamanda da cok hoş, guzel vucutlu alımlı kadın, guclu kadın rolleri oynuyor. Tabi ben ozel hayatında nasıl birisi bilmem ama imaj olarak bence cok hoş. İnternetten onun bir resmii buldum, duvr kağıdı yaptım laptopuma. 2 hafta kadar durdu ama kafamdaki resmi değiştirmeme yetti.

Biz bu şekilde zihn resimlerimizi olması gerekene yoneltmek uzere besleme yapmamız lazım. Hayal kurma seansları yapmamız lazım. BAşta biraz zor oluyor ama sebat edince kısa surede kolaylaşmaya başlıyor.

Dun yen bir yere manikure gittim. Manikurcu kızla sohbet ederken bir şekilde onun da acıklanamayan infertilite ile uğraştığını oğrendim! Cekim yasası! Artık hep bu tarz insanlar cıkıyor karşıma heryerde! 25 yaşında kızcağız. 3 yıllık evli, 1,5 yıldır hamile kalmıyormuş ama dr.lar da hicbir şey bulamamışlar. İlk soduğum şey şu oldu: Kendini cocuklu bir kadın olarak hayal edebiliyor musun? "Tabii ki hayır" dedi. Cocuğum olmadan nasıl hayal edeyim? İşte dedim bence sebep bu. Sen bunu bir dene. Hayatta isteklerimiz boyle gercekleşmiyor. Yani once gercek olsun sonra ben ona alışırım olmuyor. Once hayal edip o fikre alışacaksın, sonra o sana gelecek. Kendini o gerceklik icinde gorebilmen lazım. Cok şaşırdı ama cok ilgisini cekti. Secret kitabını da bir kadının elinde gormuş dun. Hemen alayım dedi. Tabii benim de bu yolu kullandığımı ve işe yaradığını duyunca daha bir inandı. Ona sizden de bahsettim. Coğumuzun kendini boyle hayal edemediğinden filan. İlginc bir manikurdu. Tırnak etlerimi biraz derin kesti ama n'apalım.