Psikolojik infertilite! Fiziksel nedenlerle acıklanamayan psikolojik kısırlık da diyebiliriz.
Bu durumdaki kadınları saran yoğun bir acı ve yetersizlik duygusudur. Her turlu tıbbi desteğe rağmen anne olabilmenin %25 olarak belirtildiği bu surecte akla ilk gelen bilincdışı etmenler olmaktadır. Farkında olunan ama anlaşılmamış veya farkında olunmayan etmenler. “Biliyorum. Ama yapamıyorum” bilincdışının varlığını anlatan en guzel soylemdir.
Annelik daha once de belirtmiş olduğum gibi anne ile iletilen bir oluşumdur. Kız cocuğun kendisinin ve annesinin penisinin olmayışının farkına varması, babasına yonelmesi ve ondan cocuk sahibi olma duşlemleri ile kadınlık ve annelik sureci başlar.
Kız cocuğun babasına yonelmesi ancak annenin onu kızına gostermesi ile mumkundur. Annenin baba icin duyduğu arzu ile mumkundur. Kısırlık problemi yaşayan kadınlarda anne ile ilk donem ilişkide yoğun bir catışma, yetersizlik ve guvensizlik goze carpmaktadır. Anne gibi olmak istememe, ona benzemek istememe duşunceleri gozlemlenmektedir. Bu durum hamile kalmak isteğinde olan kadın icin doğal olarak buyuk bir engel oluşturacaktır. Bunun yanında kısır kadınlarda, anne ile adeta yapışık bir ilişki de fark edilmektedir.
Anne tum guclu bir varlık olarak kendini gostermektedir. Kadın hala annenin bir uzantısı gibi onun golgesinde yaşamaktadır. Kendi annesi ile arasında hicbir mesafe yoktur. Ayrımlaşma yoktur. Kadının annelik yatırımının ilk limanı olan kendi babasının yeri boştur. Kadının bu durumda kocasının yeri de arzu duyulan bir erkek olarak boştur. Bu kadınların genellikle tedavide anneleri ile birlikte olduklarını goruruz.
Kocalar pek gorunmezler. Veya vardırlar ama kadın ve erkek icin cocuk sahibi olmak adeta mekanik bir surec gibi algılanmaktadır. Arzu yoktur. “Aşkın meyvesi olan bebek” de haliyle olamamaktadır. Bebek sahibi olamayan kadınlarda cocuk arzudan cok şiddetli bir bicimde istenmektedir. Cocuk, adeta bir ihtiyactır. Cocuk, kadının kendi annesine yonelik butun olumsuz duşunceleri tamir edecek, kadını kotu anneden kurtaracak bir varlık olarak gorulmektedir.
Cocuk, kadının butun kayıplarını iyileştirecektir. Belki mutsuz evliliğini unutturacaktır. Boşluk duygusunu her anlamda dolduracaktır. Bu surec doğal olarak buyuk bir acı ve ofke doğurmaktadır. Kadının kendi annesi ile son derece catışmalı ve eksik ilişkisi, kendi babasının ruhsal yerinin boşluğu, istenilmeyen veya mutsuz evlilikler, bebeğin kadın ve erkeğin tarafından birbirine armağan olarak gorulmesi yerine kendi ailelerine bir gorev ve gereklilik olarak duşunmeleri, bebeğin kayıplar ve uzuntuler icin bir ilac gibi algılanması, sonuc olarak bebeğin bir aşkın urunu olarak arzu edilememesi hamile kalmak yonunde cok onemli ruhsal bir engel oluşturmaktadır.
Ruhsal engellenmeler kişi her ne kadar aksini soylese de zaman zaman kendini yoğun bir şekilde gostermektedir.
Bilincdışı bastırdıklarımızla şekillenir. Bilincdışı kabul etmediklerimizle şekillenir. Bilincdışı hikÂyemizle şekillenir. Hepimizin bir bilincdışı vardır. Sevindirici haber, ruhsal engellenmeler ruhsal tedavilerle anlaşılabilir. Ve kişi ozgurleşir.