İleri gebelik oluşturma teknikleri ya da ART (Assisted Reproductive Technologies), tup bebek tekniğinin geliştirilmesiyle başlayan, laboratuarda kullanılan yontemlerin geliştirilmesiyle olgunlaşan ve gunumuzde ICSI (mikroenjeksiyon) adı verilen yontemin geliştirilmesiyle doruğa ulaşan yontemlerdir.

İleri gebelik oluşturma teknikleri ya da ART (Assisted Reproductive Technologies), tup bebek tekniğinin geliştirilmesiyle başlayan, laboratuarda kullanılan yontemlerin geliştirilmesiyle olgunlaşan ve gunumuzde ICSI (mikroenjeksiyon) adı verilen yontemin geliştirilmesiyle doruğa ulaşan yontemlerdir. Molekuler biyoloji, immunoloji, genetik gibi bilim dallarındaki ilerlemelerle bundan 10-15 yıl oncesine kadar gebe kalmasına imkansız gozuyle bakılan kadınlarda gunumuzde rahatlıkla gebelik oluşturulabilmektedir.


IVF: İnVitro Fertilizasyon (tup bebek)

IVF, Dr. Patrick Steptoe ve Dr. Robert Edwards tarafından geliştirilen bir yontemdir. 1978 yılında ilk tup bebek Louise Brown adlı kız İngiltere ’de dunyaya gelmiştir.
Bu uygulamada kadında ovulasyon induksiyonu (“yumurtlamayı sağlayan ilaclar verilmesi”) ile yumurtalıklarda olgun yumurta hucreleri (folikuller) oluşturulur. Daha sonra bu olgun folikuller ceşitli yontemlerle kadın vucudundan alınır. Bu işleme OPU, yani ovum pickup=yumurta toplanması adı veilir. Toplanan yumurtalar laboratuar ortamında erkekten masturbasyon yoluyla alınan spermlerle yanyana getirilir. Belli bir sure sonra spermlerden biri oositi (yumurta hucresini) doller. Buna konvansiyonel (geleneksel) IVF adı verilir.

Gunumuzde spermlerle yumurta hucresinin yanyana getirilerek dollenme oluşumunun beklenmesi yerine coğu durumda mikroenjeksiyon (=ICSI (IntraCytoplasmic Sperm Injection) tercih edilir. Mikroenjeksiyon yonteminde embriyolog her bir yumurta hucresinin zarına actığı delikten iceriye bir adet sperm hucresini verir (“mikroskop altında enjekte eder”, bu nedenle mikroenjeksiyon adı verilmiştir).

Dollenen yumurtalardan bir kısmı ozel bir kanul yardımıyla rahim icine verilir (ET yani embriyo transferi) ve bu verilen embriyonun kendi kendine rahim icinde yerleşerek gebeliği başlatması beklenir. Geri kalan embriyolar dondurularak daha sonra kullanılmak uzere saklanabilir.

Aynı seansta birden fazla sayıda embriyo transferi yapıldığından IVF ’de coğul gebelik oluşma olasılığı ileri derecede artar. Gunumuzde coğul gebelikleri onlemek amacıyla bir seansta rahim icine verilebilecek embriyo sayısı yasalarla kısıtlanmıştır.
Mikroenjeksiyon yontemi ozellikle erkek infertilitesinin tedavisinde oldukca etkili bir yontemdir. Erkekte cok az sayıda sperm olsa bile gebelik oluşturulabilir.
Hatta menide tıkanıklık nedeniyle hic bir sperm bulunamadığı durumlarda TESE ve MESA-PESA adı verilen ozel yontemlerle testis icinden (TESE) veya epididim adı verilen sperm deposundan (MESA-PESA) sperm hucreleri bulunarak işlem gercekleştirilebilir.


IUI (İntraUterin İnseminasyon) – Aşılama (suni dolleme)

Cok uzun zamandan beri kullanılmasına ve ileri bir teknik olmamasına karşın laboratuar calışması gerektiğinden bu konu başlığı altında anlatılmıştır.
Bu yontemde ovulasyon induksiyonu ile olgun yumurta hucreleri oluşup catlamaya hazır hale geldiğinde erkekten alınan sperm bazı on işlemlerden gecirilerek (yıkama, yuzdurme, Percoll gradyenti gibi) bir enjektorde toplanır.
Anne adayına oluşan folikulu catlatmak amacıyla HCG enjeksiyonu yapıldıktan belli bir sure sonra enjektor icindeki spermler rahimağzı kanalından rahim icine yerleştirilen bir inseminasyon kanulu yardımıyla direkt iceri verilir. Spermlerin tuplere ulaşması ve tuplere atılan yumurta hucreleriyle birleşerek dollenmeyi gercekleştirmesi beklenir.