Herkesin ailesi onun kucuk bir dunyasıdır. Bu dunya cennetten bir koşe haline getirilebileceği gibi -Allah korusun- manevi bir zindana da donuşturulebilir. Bir omur boyu zindan hayatı yaşamamak, bundan da onemlisi ahiret hayatımızı da cehenneme cevirmemek icin aile saadetimize yonelik olarak elimizden geleni yapmak durumundayız. Aile mutluluğu icin taraflara duşen gorevlerin neler olduğu, aile bireylerinin bu konulardaki rol ve katkıları iyice bilinmeli ve uygulanmalıdır.
Tecrubeler sonucu oluşmuş, engin medeniyetimizin imbiğinden gecmiş, bilgin ve psikologlarımızın aile mutluluğu icin tespit ettikleri bazı prensipleri birlikte hatırlayalım:
* ŞİDDETTEN KACININ
Şiddet, ailenin ruhu olan sevgi ve saygıyı temelden sarsar. Peygamberimiz hayatı boyunca hicbir hizmetciyi bile dovmemiş, hicbir hanımına tokat atmamıştır. Bunu on yıllık eşi Hz. Aişe soylemektedir (İbn MÂce, Nikah 55). O, hanımlara nezaketle muamele etmeyi her vesileyle tavsiye etmiştir. Kadınlar hakkında emri şudur: "Yediğinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin. Kusurlarını yuzlerine vurarak ayıplamayın, Onları dovmeyin. Cezalandırmak duşuncesiyle evde tek başına bırakıp ihmal etmeyin." (Ebû DÂvud, NikÂh 42),
Ev işlerinde de kadına yardım etmek Hz. Peygamber'in yoludur. Bir mu'min, bilhassa ağır işlerde hanımına yardımcı olmalıdır. Ozellikle cocukların bakım ve terbiyesini yalnız eşine bırakmayıp sık sık onlarla meşgul olmalıdır. Yorgun argın da olsa, kucuk gibi gorunen tuz ve su gibi sofradaki bir eksiği hanımından istemeyip kendisinin kalkıp alması guzel bir jesttir.
Kısa ayrılıklar, ailevî ilişkileri guclendirebilir. Uzun ayrılıklar ise aile icin yıkım olabilir. Sebepsiz yere uzun sure evden uzak kalmak asla doğru değildir. Zorunlu hallerde ise, mutlaka evini aramalı, merakta bırakmamalıdır. Peygamberimiz, "Biriniz yolculuğa cıktığı zaman, işini bitirir bitirmez evine; ailesinin yanına donmeye baksın. Fazla oyalanmasın" (Muslim, İmÂre 179) buyurur.
* ONA SEVDİĞİNİZİ SOYLEYİN
Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmelidirler.
Uzuntu ve strese teslim olmamaya calış; hayata surekli umitle bak ve guler yuzlu ol.
Kucuk ve buyuk her kusurda incitici ve kırıcı tenkitten titizlikle sakın.
Tartışmayı cıktığı noktada tutmaya calış; gecmişte kalmış diğer bir konuyu da icine alacak şekilde genişletme. Tartışmayı kontrolunde tut. İnisiyatifin elinden kacmasına fırsat verme.
Yersiz ve mesnetsiz kıskanclık, kuşku ve şupheler yıkıcıdır. Realiteye bak, zan ve kuruntulara gore hareket etme. Oyleyse eşin kıskanc ve gayretkeş olmamalı, eşine kotu zandan sakınmalı ve ic yuzunu oğrenmeye yonelik aşırı bir tecessus gostermemelidir. Tersi bir tutum, hayatı cekilmez hale getirir. Peygamberimiz, "Allah'ın gazap ettiği kıskanclığın, erkeğin ortada şuphe uyandıracak bir durum yokken hanımına karşı duyduğu kıskanclık olduğunu" belirtmiştir (İhya, II, 52). Bu, Yuce Allah'ın "Zannın coğundan sakının. Cunku bazı zanlar gunahtır." (Kur'an, 49/12) buyruğuna girer.
* KIRGINLIKLAR TATLIYA BAĞLANMALI
Mutlu bir beraberlik icin taraflar birbirinin psikolojisini, yapı ve karakterini iyi tanımalıdır. Ancak bu şekilde yıkıcı aşırılıklardan uzak kalınabilir.
Hicbir anlaşmazlığın uzun sureli olmasına fırsat vermemeli. En kısa zamanda tatlıya bağlamalıdır.
İster eski nişanlısı, ister onceki eşi olsun gecmiş deneyim ve hatıralardan soz etmek doğru olmaz.
Aşırı idealist olmamalı, doğal yaşamalı ve karşı taraftan mucizeler beklememeli.
* KARŞILIKLI GUVEN ONEMLİ
Eşine, guven telkin et. Ona guvendiğini goster.
Mutlu olabilmen icin, iyi bir eşle evlenmiş olman yetmez; senin de munasip bir eş olman gerekir.
Temizlik imanın yarısı ve kalıcı bir sevginin temel şartıdır.
Hayat arkadaşınla mutlu bir yaşam icin, kişiliğinin ayrılmaz parcası saydığın bazı şeylerden odun vermen, esnek olman gerekebilir.
Kendin icin istediğin guzel şeyleri hayat arkadaşın icin de iste, kendini duşunduğun kadar onu da duşun.
Almak kadar vermeyi de bil. Surekli verdiğinden daha fazlasını almaya, ya da vermeden almaya calışma; bencil, egoist olma.
* HERKES İDEAL EŞ İSTER
Her erkek, hanımının her konuda en iyisini yapmaya calışan; guneş gibi sevgi ve şefkatiyle kendisini ısıtan ideal bir eş olmasını ister. Her hanım da, kocasının tam guvenilir guclu bir kişilik sahibi, her turlu ihtiyaclarını temin edecek bir kimse olmasını arzu eder. Taraflar, bu ideal standardı yakalama gayreti icinde olmalıdır.
Hayatta eksik olmayan her sıkıntı ve olumsuzlukta hemen eşini suclama; konuya insafla bak.
Yalnız bugunu yaşa, gecmişte yaşanmış uzuntuleri ve henuz gelmeyen yarınki kaygıları bugune taşıma.
Nikah akdinin kutsal bir bağ ve Allah'a verilmiş bir soz olduğunu bil. Bu konuda ileride pişman olacağın bir adımı atmadan once cok iyi duşun.
Aile hayatı icin aşk ve sevgi onemli ve zorunlu olmakla birlikte, ailenin sadece bunun uzerinde duracağını sanma. Başka niteliklerin de bulunması gerektiğini bil.
* AİLENE ORNEK OLMAYA CALIŞ
Hayat arkadaşına karşı ornek davranışlar sergile; iyi kişiliğini sadece dilinle değil, davranışlarınla da ortaya koy.
Olur olmaz, komşu ve akrabalarının aranıza girmesine fırsat verme; mumkun mertebe aile ici problemleri kendi aranızda halletmeye calışın.
Hayat arkadaşında hata olarak gorduğun bazı şeyleri duzeltmede aceleci olma; değişmesi icin zamana ihtiyac duyan kusurlar olabilir. Ufak tefek hataları buyutme.
Evliliğin yukumluluk ve sorumluluklarını gonul hoşluğuyla kabul et ve tam bir ozguvenle ustlen.
Anlaşmazlık ve tartışma sebeplerinden mumkun mertebe sakın.
Eşinle muşterek işler yapmaya vakit ayır ki, ileride sizin icin mutlu hatıralar kalsın ve sizi birbirinize daha cok yaklaştırsın.
Eşine, son derece serbestce kendini ifade etme ve yeteneklerini geliştirme fırsatı tanı. Hicbir yonunu alay konusu yapma.
* SIKINTILARINI YANSITMA
Mali haklara saygı goster ve bunu asla ihmal etme.
Mumkun oldukca, dış problem ve uzuntulerine eşini ortak etme, kendin ustesinden gelmeye calış. Fakat sevinclerinde onu unutma.
İstişare, aile hayatında onemli bir prensiptir. Eşlerden her biri aile hayatında kendisini ortak gormeli ve bir kenara itilip ihmal edilmediğini hissetmelidir. Bazı konular muşterek bir karar vermeyi gerektirir. Ozellikle erkek, her iki tarafı da ilgilendiren meselelerde ve gerekli gorduğu diğer hususlarda eşinin de fikrini almalı, onunla istişare etmelidir. Boyle yapmak peygamber yoludur. Peygamberimiz, Rıdvan Biatı'nda hakkında vahiy gelmeyen cok onemli bir meselede hanımı Ummu Seleme ile istişare yapmış ve onun fikrini uygun bularak uygulamıştır.
* DİNİ SAMİMİ OLARAK YAŞAYIN
Erkek, cami ve cemaate devam ederken, ilmî toplantı ve sohbetlere gidip gelirken oğrendiklerini ailesiyle paylaşmalıdır. Aynısı kadın icin de gecerlidir. Yuce Allah, "Kendinizi ve coluk cocuğunuzu cehennemden koruyun" (66/6) buyururken, oncelikle bilgilendirme yontemini kastetmiştir. Kişi, coluk cocuğunu sağlam bir inancla donatmaya, onları her turlu zararlı bilgi ve telkinlerden korumaya calışmalıdır. Bunu da tatlılıkla ye damara dokundurmadan yapmalıdır. Soylediği her şeyi mutlaka kabul ettirme yoluna gitmemeli, bazı şeyleri zamana bırakabilmelidir. Coğunda da yaşayarak ornek olmalıdır. Hanımının bilgisine de saygı duymalı, dinleme nezaketini gostermelidir. Erkek, hanımına luzumlu bilgiler oğretmez, oğrenme ortamını hazırlamaz veya gidip oğrenmesine izin vermezse gunahkÂr olur. Kadının bilgisizlikten dolayı yapacağı yanlışlıkların sorumluluğuna ortak olur. Dolayısıyla, faydalı ve nezih ortamlardaki ilim meclislerine gitmesine engel olmamalı, hatta teşvik etmelidir.
* PROBLEM DEĞİL "COZMEK" ONEMLİ
Aile mutluluğun, evde hicbir problemle karşılaşmamana değil, problemlerin ustesinden gelebilmene, onları cıktığı noktayla sınırlı tutmana, eşinle olan ilişkilerini olumsuz etkilemesine fırsat vermemene bağlıdır.
Problemden kacmak, hele hele evi terk etmek cozum değil. İyisi mi, sakin kafayla duşunup problemin cozumune hemen başlamak.
Bir tartışma esnasında eşinin guzel yonlerini ve iyiliklerini de hatırlamaya calış; beğenmediğin yonlerinin, tum iyiliklerini ortmesine fırsat verme.
Kılıc yarası gecer, dil yarası gecmez. Ailevî tartışmalarda, yaralayıcı sozler sarf etmekten sakın, yoksa kucuk bir mesele yuzunden onun sevgi ve ilgisini tumden kaybedebilirsin.
"Onurum", "gururum" turu kelimeler, şeytanın sıkca tuzak olarak kullandığı sozlerdir. Bir tartışma esnasında şeytan bunları bahane ederek taraflara hatasını guzel gosterir ve barışma kapısını kapatmaya calışır.
* TARTIŞMANIN DA BİR ÂDÂBI VAR
Cocukları veya yakın akrabaları yanında bile olsa eşiyle tartışmaya girmemeli, cozecekleri bir mesele varsa baş başa kaldıklarında cozmeye calışmalı. Eşini kendine en yakın dost ve arkadaş kabul edip, onun varsa bazı hata ve noksanlıklarını en uygun ve inandırıcı bir metotla duzeltmeli. Ciddi bir anlaşmazlığa duşup bunu kendi başlarına halledemedikleri zaman, Allah'ın şu tavsiyesini uygulamalıdırlar: "Eğer karı kocanın birbirinden ayrılacaklarından endişe ederseniz, o vakit kendilerine erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gonderin. İki taraf işi duzeltmek isterlerse, Allah onları uyuşmaya muvaffak eder" (Nisa, 35) buyurur.
Ozellikle cocukların yanında eşinle tartışmaktan veya sesini yukseltmekten sakınmalısın. Cunku cocuklar, oncelikle ebeveynlerini ornek alarak ve taklit ederek oğrenirler. Bu tur problemler ve cozum yolu cocuğun zihninde yer edecek ve ileride uzerinde olumsuz etkisini gosterecektir.
Hanım, eşinin, bağlanılmaya lÂyık ideal bir kişilik olduğunu, kendisiyle iftihar ettiğini ona hissettirmelidir.
Hediyeleşin ki sevginiz artsın ve bu, mutlu ve sevincli her vesileyle sizin Âdetiniz olsun.
Akıllı hanım, gerek kendinin gerekse cocuklarının ihtiyac ve isteklerini sunmak ve eşinde duzeltmesini istediği bir davranışı duzelttirmek icin en uygun vakti kollar.
* EVDE BİR KOŞEYE CEKİLME
Evde bir koşeye cekilip tek başına oturmayı Âdet haline getirme, mumkun mertebe eşinle ilgilen.
Calışan bir kadın, birinci sorumluluk alanının evi olduğunu unutmamalı. Evinin işleriyle işyerinin işlerini birbirinden ayrı tutmasını bilmeli.
Eşinin akrabaları ziyarete geldiklerinde hoşnutsuzluk gostermemeli. Aksine, onları guzel bir şekilde karşılayıp ağırlamada ornek bir tutum sergilemeli.
Ozellikle kaynanana hurmet et, ona ailenin geleneklerine gore en guzel şekilde hitap et. Onunla tartışmaya girme. İleride gelininin sana nasıl davranmasını istiyorsan oyle davran.
Hz. Peygamber, komşu hakkı uzerinde cok durmuştur. Komşuya iyilik etmek, sevinc ve tasalarına ortak olmak, yardımı esirgememek dinimizin emridir.
* SIRLARINI ORTAYA DOKME
Ahiret işlerinde de eşler birbirine yardımcı olmalı. Dunya kadar ahireti de arzulamalı ve onem vermeli.
Savurganlık aile mutluluğunu bozar. Allah'ın nimetini yok eder. Allah savurganları sevmez. Tutumlu ol ki, yokluk cekmeyesin.
İyi niyet ve hayırhahlık bahanesiyle de olsa, arkadaşlarının senin ozel hayatına karışmasına izin verme.
Evinin sırlarını ne bir dostuna, ne de bir yakınına anlat.
* FEDAKÂRLIKTAN KACINMA
Surekli goruş ayrılığı, zamanla gonul ayrılığını da doğurur. Bazen, ikna olmasan da eşinin goruşune katıl. Yeter ki, yapılan iş Allah'a isyan sayılan bir şey olmasın.
Evde eşinin ihtiyac duyduğu sukuneti sağlamak icin cocukları zihin geliştirici oyuncaklarla oyalayabilirsin.
Cocuklar Allah'ın buyuk nimetidir. Onları ihmal ederek, iyi terbiye etmeyerek veya başka herhangi bir işi daha onemli sayarak bu nimeti azap vesilesine cevirme.
Cocuk bakımı ve terbiyesiyle ilgili sağlıklı bilgiler edinmeli ki, her aşamada onlara nasıl davranılacağı bilinsin. Boylece ruhen ve bedenen sağlıklı yetişir.