Tıp bilimindeki gelişmeler ve yeni bilgiler, 18 yaşından kucuk ve 35 yaşından buyuk anne adaylarının ozel olarak izlenmesini ve sıkı takibini gerekli kılıyor. İSTANBUL - Acıbadem Bakırkoy Hastanesi’nden Yuksek Riskli Gebelikler-Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doc. Dr. Ozlem Pata, tum gebelerin dikkatle izlenmesinin onemli olduğunu soyledi.Ancak bazı gebelerin ceşitli riskler taşıdıklarını, bu risklerin de anne ve bebek sağlığını riske atabildiğini, bu nedenle ayrıntılı incelemelerin cok onemli olduğunu vurgulayan Pata konuyla ilgili bilgi verdi. “Yuksek riskli gebelik takibi” sırasında hastayı tek bir hekimin izlemesi mumkun değil. Bu, farklı branşlardan hekimlerin ortak bilgi ve deneyimleriyle yurutulebilen bir izleme şekli. Ekipte kadın doğum uzmanının dışında, dahiliye uzmanı, endokrinoloji uzmanı, diyetisyen, fizik tedavi ve goz doktoru da bulunuyor. Doc. Dr. Ozlem Pata, riskli gebenin tarifini şoyle yapıyor: “Gebelik başlı başına riskleri olan bir durum. Ancak ortalamanın uzerinde riskler oluştuğu, anne ve bebeğin sağlığının ciddi tehlikeler altında olduğu durumu yuksek riskli gebelik olarak adlandırıyoruz. ”NE ZAMAN YUKSEK RİSKLİ GEBELİKTEN SOZ EDİLİR?Eğer anne 18 yaşın altındaysa, 35 yaş ustundeyse,Annenin sistemik hastalıkları varsaAnnede tansiyon, guatr, şeker, kalp, kolajen doku hastalıkları, damar ve diğer yapıları tutan hastalıkları varsaAnne cok zayıfsa ya da cok şişmansa: Bunu değerlendirirken “Vucut Kitle İndeksi(VKİ)”nden faydalanıyor. Eğer anne cok zayıfsa ya da obez ise, gebelik riskli olabilir. Zayıf anne karşımıza gelince gıda alım yetersizliği oluyor; bu gebeyi de etkiliyor, ayrıca cok zayıf kişilerde erken doğum riski daha fazla gorulebiliyor. Şişmanlık ise en buyuk sorunlardan biri. Şişman bir anne adayı, gebelikte de kilo alıyor ve tansiyon, kalp, şeker hastalıklarıyla karşılaşılabiliyor. Ayrıca şişman kişilerde “derin ven trombozu” denilen pıhtılaşma eğilimi fazla olduğu icin, doğum gucleşiyor, normal doğum azalıyor, sezaryen olasılığı artıyor. Bebekte de kilo sorun oluyor; 4 kilonun uzerinde bebekler doğabiliyor. Damarsal yapıları tutan bir hastalık da eşlik ederse gelişme kısıtlaması goruluyor. AİLEDE AKRABALIK İLİŞKİSİ VARSA...Aile fertlerinde kalıtsal anomaliler varsa taşıyıcılık riski artıyor. Bunun dışında akrabalık evliliği varsa nadir gorulen kan hastalıkları, doğumsal anomaliler olabiliyor. Bu durumda, genetik hastalık olup olmadığını sorgulanıyor; tansiyonu dahil tum sistemik muayenesi yapılıyor.Daha onceki gebeliklerde riskli durumlar yaşanmışsa: Annenin daha onceki gebeliğindeki durumlar da belirleyici olabiliyor. Gebeliğe bağlı tansiyon,şeker hastalığı olduysa tekrarlama ihtimali de artıyor. Preeklempsi (hamileliğin anormal seyrettiği bir durum) varsa kişinin sonraki gebeliklerinde bu durumun gorulme riski 7-8 kat artıyor. Tekrarlayan duşuk, tansiyon, erken doğum riski olan kişilerde kazanılmış kalıtsal hastalıklardan biri olan trombofiliye bakmak gerekiyor. Bu noktada gebelik boyunca kanı sulandırıcı ilaclara başlanması gerekiyor.Anne ilac kullanıyorsa; Kullanılan ilaclar da riski gebelik yapıyor. Gebeliğin bir doneminde antibiyotik kullandıysa, psikiyatrik hastalığı nedeniyle zorunlu olarak kullandığı ilaclar varsa bebeğe zarar vermeyecek olan ilaclarla tedavinin surdurulmesi onem taşıyor. GEBELİĞİN PLANLANMASI ONEMLİKadınlara gebeliklerini planlı bir şekilde gercekleştirmelerini, bu nedenle once bir hekime danışarak var olan risklerini oğrenmelerini tavsiye eden Doc. Dr. Ozlem Pata, “Kadınlara gebelik istiyorlarsa gebe kalmadan 3-4 ay oncesinden kadın doğum hekimlerine danışmalarını oneriyoruz. Alınacak ilacların takibi, risklerin incelenmesi, ailedeki hastalıklar, suregelen hastalıkların bilinmesi cok onemli. Bazı kadınlar cok bilincli bu konuda. Ancak hepsi icin aynı şeyi soyleyemeyiz. Orneğin şeker hastalığı olanların aclık kan şekerinin en iyi olduğu donemde gebe kalmasını istiyoruz. Aksi takdirde, bebekteki anomali riski artıyor” diye konuştu. GEBELİK ZEHİRLENMESİNE DİKKAT!Tansiyon da gebelik oncesinde ve sırasında uzerinde durulması gereken durumlardan biri. Tansiyonun masum bir yukseklikle başlayıp tum kan tablosunu değiştirebileceğini soyleyen Doc. Dr. Ozlem Pata, şoyle konuştu: “Hem annenin hem bebeğin kan tablosu olumsuz etkilenebilir. Halk arasında bu duruma gebelik zehirlenmesi deniliyor. Gebelik hormonlarının etkisiyle damarlarda kasılma ortaya cıkıyor. Anneden bebeğe giden kan akımını artırmak icin tansiyon yukseliyor, kan tablosu değişiyor. Kadınlarda yuzde 5-8 oranında goruluyor. Gebelikte tansiyonun yanı sıra, kanama ve enfeksiyon oluşması da en cok korktuğumuz durumlardan biridir. Vajinal enfeksiyon oluşması, tuberkuloz, parazitel enfeksiyonlar bebeği olumsuz etkiler.”YUKSEK RİSKLER BEBEK SAĞLIĞINI ETKİLİYORYuksek riskli gebelik olsun ya da olmasın tum gebeliklerin izlenmesinin onemli olduğunu vurgulayan Doc. Dr. Ozlem Pata, “Riskli değil diye duşunursunuz ama karşınıza ani problemler cıkar. Biz bu nedenle anne adaylarını 28. haftaya kadar izlemek isteriz. Daha sonra da takiplerimize devam ederiz. Eğer tansiyon sorununu kontrol altına alamadıysak hastanede izleriz” dedi. Yuksek riskli gebeliklerin sonunda premature bebek doğacağına ilişkin goruşun her zaman doğru olmadığını belirten Dr. Pata, ayrıntılı takipler sayesinde hem doğumsal anomalileri hem de erken doğumları azaltmayı amacladıklarını ifade etti. DOĞUM SONRASI ANNE TAKİBİAnnelerin izlenmesi doğum sonrası surecte de devam ediyor. Doğum sonrası 5-7’inci gunde, bebek normal doğum yontemi ve sezaryenle doğmuş olsa da izleniyor. Enfeksiyon, kanama yonunden inceleniyor, annelere meme bakımı gibi konularda bilgiler veriliyor. 40 gun ya da iki ay sonra tekrar anneler goruşmeye cağırılıyor. Smear testi yapılıyor, şeker hastalığı varsa şeker yuklemesi yapılıyor, korunma yontemleri konusunda bilgi veriliyor. Soz konusu olan obez bir anne adayıysa şeker yuklemesi erken isteniyor. Haftada 3 gun spor yapması oneriliyor. Normal kilolu annelerden gebeliği 9-10 kilo alarak bitirmeleri isterken, obez anneler sadece 4 kiloyla bitirmeleri gerektiği soyleniyor. Obez annelerin şişman bebek dunyaya getirecekleri duşuncesi vardır; ancak bu her zaman doğru değildir. Cok kucuk bebek de dunyaya getirebilirler. Bebek iri olduğunda, bebeğin başının kanala girmesi zor olabiliyor, normal doğum gucleşiyor. Bu nedenle sezaryen yontemiyle doğum tercih ediliyor.