Merhabalar, herkese huzurlu gunler dilerim. Bazılarına dert gelmeyecek bir derdim var, daha doğrusu uzuntum. 42 yaşımdayım henuz yurtdışına cıkmadım. Beni bilenler bilir 9 senelik uyeyim cok derdimi paylaştım ailemle ilgili. Malesef 20 ’lerimde erken ve husranla biten bir evlilik yaptım, annemin inanılmaz manipulasyonları neticesinde aile evime dondum boşanıp. Zaten aksi de babam yuzunden mumkun olmazdı cunku bugunku kacma konusundaki aile gibi asla laf soz anlamayan okumuş bir cahildir kendisi.

Neyse kısa kesmeye calışayım benim kendi başıma yalnız başka bir şehre tatile gitmem bile 32 yaşımda binbir turlu savaşladır. İnanılmaz baskıcı bir aile ile yaşadım. Erken evlilik, sonrasındaki aile problemleri vs derken benim yurtdışı planım da olmadı haliyle. Şimdiki eşimle cıkarız ederiz derken doviz patladı.

Bu Haziran Lviv- sonra Datca ve yaz sonu Kıbrıs şeklinde plan yapmıştık, Rus-Ukrayna savaşı cıktı tatil iptal oldu. Ben Paris ’i cok gormek istiyorum ama hesapladım biletler, vize, pasaport yenileme, otel ve harcamalar derken 40.000 TL minimum harcayacağız. Ve oyle bir ekstra birikimimiz yok bizim olandan harcayacağız yani. Once bir gidelim gorelim uc gunluk dunya dedik eşim de kırmadı beni ama duşundum birikimimizden yiyeceğiz ve vazgectim. Ama cok uzuluyorum hatta baya baya depresyondayım. Gectiğimiz hafta eşimin iş arkadaşlarını ağarladık oldukca fine dining bir mekandaydık, herkes turist. İstanbul ’da, Kuşadasında, Bodrumda memleketimin kaymağını hep yabancılar yiyor. Yesinler iyi hoş ama biz yurtdışını anca ruyamızda goreceğiz.

Paris, Roma, Lviv, Santorini, İspanya gormek istediğim yerler ama ya gokten kafamıza euro yağacak ya biz bobreğimizi satıcaz başka turlu gitmeye imkan yok. Omrumuz geciyor ama yaşamıyoruz gibi hissediyorum .