Hepimizin yoğun birşekilde yaşadığı şey; anne olamamanın acısı...
ne kadar zor ne kadar zorlu bir yol bu tup bebek seruveni, iğnesi ilacı ağrısı sızısı hepsi bir yana o şafak saydığımız 12 gun yok mu omrumuzden omur calıyor.. hele birde negatifse, yaşadığımız hayal kırıklığı bitsede bu seferde maddi acıdan faturamız devam ediyor...
omrumden gecen 3 yıl sanki bana 10 yılmış gibi geliyor bu gunlerde...
dışarı cıkmak istemiyorum kimseyi gormek istemiyorum o kadar cok yoruldumki duğunmuş bayrammış hepsi gecti benden...
iki insan gorse nasılsın demeden bebek yok mu daha diyor, sanki o kendi başarmışta bizde iş yokmuş gibi.
hayatındaki tek başarısı cocuk doğurmak olan insanların diline duşmek cok ağır.
halbuki sana nasip eden ALLAH bana nasip etmemiş henuz benim zamanım var demekki, ne demek olmuyor ne demek sorun ne? bu sorular geldi mi kafam iyice atıyor ya hu bu benim ozelim ne curret yuzume karşı sorabilirsin.. burayı o yuzden seviyorum bizbize aynı dertten muzdarip herşeyi konuşup sorabiliyoruz birbirimize, ama dışardaki hayat cok acımasız, insanlar duşuncesiz...
kendi dertleride vardır muhakkak, kimisi hasta ,kimisi eşiyle gecimi yok , kimisi maddi sıkıntı, kimisi eşinin ailesiyle anlaşamıyor... vs vs vs
ama tabi biz anlatmadığı surece bilemiyoruz bunları , oysa bizimki saklanacak gizlenecek birşey değil şak diye ortada. buldular mı vuracak yeri ustunde tepiniyorlar acılarımızın...
acıyan bakışlar arasında kimsenin cocuuğunu da sevemiyoruz ...
bu gunlerde oyle cok doluyum ki bebek kokusuna hasretim,burnumun direği sızlıyor resmen..
eminim bircoğunuz benden farklı değilsinizdir,
oyuzden actım bu konuyu, icimizi dokelim diye... sevgiyle kalın kızlar...