
Soğuk kış gunlerinin ardından havaların yavaş yavaş ısınmaya başlamasıyla birlikte atmosfere yayılmaya başlayan polenlerin, alerjik rahatsızların ortaya cıkmasına neden olduğu bildirildi.
Uludağ Universitesi (UU) Tıp Fakultesi Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı oğretim uyesi Prof. Dr. Nihat Sapan, AA muhabirine yaptığı acıklamada, ilkbaharın gelmesiyle birlikte doğanın uyandığını, bircok bitkinin cicek actığını, dolayısıyla polenlerin atmosfere yayıldığını soyledi.
Bu durumun polenlere alerjisi olan kişilerde ceşitli yakınmaların ortaya cıkmasına neden olduğunu belirten Sapan, şoyle devam etti:
“İcinde bulunduğumuz iklim kuşağına bağlı olarak ocak ve şubat aylarında atmosferde polen bulunmuyor veya cok az bulunuyor. Mart ve ozellikle nisan ayında atmosferdeki polen sayısı artmaktadır. Polenler nefes yoluyla ağızdan, burundan girince vucut bunları zararlı madde gibi algılıyor. Bu durumun halk arasında ’saman nezlesi’ olarak bilinen alerjik rinite neden oluyor. Alerjik bunyeli kişiler hic tepki gosterilmemesi gereken, zararsız bu maddelere tepki gosteriyor. Hapşırma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gozlerde kızarma ve kaşıntı, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler ortaya cıkıyor. Hatta bazı insanlarda astım bulguları da ortaya cıkabiliyor.”
Prof. Dr. Sapan, Turkiye’de en onemli ve en cok gorulen alerjik polenlerin cayır, cimen polenleri olduğunu dile getirerek, “Alerjik rinit hastalığının en yaygın polenlerini de bunlar oluşturur. Park ve bahcelerde, apartman bahcelerinde bulunan cimen polenlerine dikkat edilmesi gerekir. Ulkemizde zeytin ağacı polenleri de yaygın olarak alerjik bulgulara yol acmaktadır. Bunun yanında ıhlamur, servi polenleri de alerji yapabiliyor. Kavaklar ise bilinenin aksine alerjik olaylarda en masum ağaclardır” diye konuştu.
Alerjik rinit hastalarının ilkbahar doneminde polenlerden korunmalarının cok da mumkun olmadığına dikkati ceken Sapan, bunun icin ilac kullanılmasının faydalı olabileceğini vurguladı.
Sapan, tedavi edilmeyen hastalarda zamanla astım bulgularının da ortaya cıkabileceğini belirterek, “Aslında alerjik hastalıkların tedavisindeki en onemli ve ilk yapılması gereken yontem alerjenden kacınmadır. Ancak bu, ozellikle polenler gibi cok yaygın olan alerjenler icin hic kolay değildir. Genel olarak polenlere yoğun alerji gosterenlerin ilkbahar aylarında dış otamda yaptıkları aktiviteleri azaltmaları onerilir” dedi.
Atmosferdeki polenlerin izlenmesi ve halka o donemde havada hangi polenlerin bulunduğu konusunda bilgi verilmesinin onemine de değinen Sapan, Uludağ Universitesi Polen Grubu olarak Bursa ve Turkiye’nin pek cok şehrinde havadaki polen sayılarını ve cinslerini takip ettiklerini, Alerji ve Klinik İmmumnoloji Derneğinin web sayfasında verileri acıkladıklarını kaydetti.