Biz evlendikten 6 ay sonra eşimle cocuk denemelerine başlamıştık. Ama hic bir sonuc alamadık. Doktora gorunduğumuzde eşimin azospermi olduğunu oğrendik. Dunya başımıza yıkıldı sandık. O gece o kadar ağlamıştık ki ikimizde cok caresiz hissettik kendimizi.
Deli gibi cocuk isteyen bir cift olmamamıza rağmen bu olay bizi cok yıktı. Belkide olabileceğini duşunduğumuz icin cok rahattık.
İlk şoku atlattıktan sonra iyi bir doktor bulmaya karar verdik. Doktorumuz Birgul Sarıkamış bence bu konuda cok başarılı bir kadın. Bin kere de denesem yine ona giderim.
Once eşimin micro tese ameliyatı olması gerektiğini soyledi. Eğer sperm bulursak gerisi kolay ama bulamazsak bu işi unutun dedi. Ama bir tane bile varda onu ancak biz buluruz dedi. 1 taneden cok daha fazlası bulundu. Doktorumla birbirimize sarılıp hastane odasında ağlayarak zıpladığımızı hic unutamam.
Ama iş o kadar da kolay değilmiş. İlk tup bebek denememizde bu işe kesin gozuyle bakarken sonuc negatif cıktı ve ikinci bir yıkım yaşadım. Hemen pes etmicez dedi Birgul Hanım. Hemen 6 ay sonra ikinciyi denedik ve o da negatif sonuclandı.
Bu seferde bana histereskopi yapıldı. (Neden baştan yapılmadı diyecek olursanız, bi takım kısıtlar var sağlık bakanlığının bu sebeple iki kere denemek durumunda kaldık)
Histereskopiden sonra tum protokolu baştan aldık. Yeniden yumurta toplandı iğneler onlar bunlar falan. Sonuc = pozitif. Nasıl mutlu olduğumuzu tarif bile edemiyorum . O anın tum heyecanıyla herkese ilan ettik bu durumu.
8 hafta sonra kalp atışı olmadığını farkettik ve boş gebelik. Bu surec tam 3 yıl surdu. Ben cocuk defterini kapattım. Evde kimseye konusunu bile actırmadım.
Eşimle surekli seyahatlere cıktık, ikimizde mastera başladık. Surekli kendimizi farklı alanlarda oyalamaya devam ettik.
Eşim 5. senenin sonunda hadi gel bir kere daha deneyelim dedi. Tatile cıkalım sonra, kış gelsin sonra yaz bitsin sonra diyerek biraz oyaladım ama cok istiyordu. Acıkcası bende en başta hissetmediğim cocuk ozlemini de yavaş yavaş hissetmeye başlamıştım. Sanırım biyolojik saat dedikleri bu olsa gerek.
Tup bebeğe ilk başladığımızda yumurta toplandıktan sonra embriyo olmuş bir yumurtamız vardı buzlukta bekleyen. Gittik Birgul Hanım' a bunu deneyelim bari dedik. Hatta bunca senedir buzlukta bekledi bayatlamışmıdır gibi salak bir soru sorup azar işitmişliğim var kendisinden

Kadıkoy Şifa hastanesinde, bebek doğduğu zaman hastanenin tum hoparlorlerinden bir yayın yapılır. Bebek doğdu gibisinden. O anonsu 5 yıl boyunca her duyduğumda gozlerim doldu. Oyle ağlak duygusal biri de değilimdir ama hormonlar insanı biraz etkiliyor sanırım. O anonsun benim icin olmasını istedim hep.
Sonunda o bayat

5 hafta sonra kontrole keseyi gormeye gidip 8. hafta da kalp atışını duyucaktık. 5. haftada doktorum muayene ederken sana cifte suprizim var dedi. Ekrandaki goruntude cok hızlı hızlı yanıp sonen kımıl kımıl bişey vardı. Kalp atışıymış meğersem. Hani insanın kendine bile itiraf edemediği buyuk mutlulukları olur ya. Sanki icinden gecirisen bile bozulacağını sanırsın. Karı koca oyle olduk işte. Aramızda bile konuşmaya korkuyorduk.
İlk evlendiğimizden beri hep bi kızımız olsun istemiştik ama tabikide arsızlık yapmıyacaktım. Cinsiyeti hic hic hic onemli değildi. Gunler gecti 3 ay bitti artık ailelere soyledik. Bir gun kucuk bir kanamam oldu o kadar korktuk ki apar topar doktora attık kendimizi. Orada bize cinsiyetinin erkek gibi gorunduğunu soyledi . Hic alışveriş yapmayacağım diye kendime soz vermiştim ama eşim cılgın gibi uzerinden yakışıklı yazan bir suru badi aldı

Gunler gecti hayatımın en uzun 9 ayı bitti. Testler, ultrasonlar, onlar bunlar derken sonunda onu kucağımıza aldık. Şu anda 6 aylık Allah' a şukur cok sağlıklı bayat bir KIZIM var


Ben cok kereler pes etmiş olsam bile pes etmemek gerekiyormuş. Bişeyi cok istemek bunun icin caba sarfetmek gerekiyormuş. İnternetteki pis bilgilerle kafamızı doldurmayıp her zaman pozitif olmak gerekiyormuş. Bunları cok sonradan oğrendim. Birgul Sarıkamış, Engin Enginsu, Meltem Uygur benim doktorlarım. Onlara olan minnettarlığımı kelimelerle ifade etmem cok zor. Ama en guzeli yıllarca tedavi olduğum yere kucağımda cocuğumla gidip doktorlarımı ziyaret etmem.