Pek cok hastalığın tedavisinde insanlar tarafından tercih edilen kaplıcalarda gecirilen surenin hastanın yaşına ve hastalığına gore değişken olması gerektiği vurgulandı.
İstanbul Universitesi Tıp Fakultesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, Turkiye’de cok sayıda vatandaşın şifa bulmak icin termal kaplıcaları tercih ettiğini soylerken, ‘suda ne kadar fazla kalınırsa etkisi o kadar cok olur’ inanışının da yanlış olduğunu belirtti.
Kaplıcaların ağırlıklı olarak romatizmal rahatsızlıklar icin tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Erdoğan, bunların icerisinde halk arasında kireclenme olarak tabir edilen “dejeneratif eklem hastalıkları”nın on planda olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Erdoğan, kaplıca tedavilerinin, bel ağrıları, yumuşak doku romatizmaları, inflamatuar romatizmal hastalıkların kronik donemleri, cilt hastalıkları, egzema, kadın hastalıkları, bazı norolojik hastalıklarda da yoğun olarak tercih edildiğini bildirdi.
“SUDA KALMA SURESİ 30- 45 DAKİKAYI GECMEMELİ”
Halk arasında “Suda ne kadar fazla kalınırsa etkisi o kadar cok olur” inanışının yaygın olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, şoyle konuştu:
“Bu goruş son derece yanlış. Cunku insan vucudu belli bir surede gerekli hormonal değişiklikleri tamamlar. Kaplıca suyunda kalma suresi, hastanın yaşına, hastalığına gore değişmekle birlikte, en fazla 30 veya 45 dakikadır. Ozellikle sıcak suda fazla kalmak, deride tahribata yol acarak, vucutta hastalık yapıcı mikroorganizmaların coğalmasına neden olabilir.”
“AŞIRI SICAK SULAR HASTALIKLARIN İLERLEMESİNE SEBEP OLABİLİR”
Prof. Dr. Erdoğan, kaplıcalarda başka yanlış inanışlar olduğuna da işaret ederek, şunları kaydetti:
“Coğu kişi kaplıcalar hakkında kulaktan dolma bilgilerle yanlış
uygulamalarda bulunuyor. Bu davranışlar olumsuz sonuclara neden olabilir. ‘Kaplıca her turlu hastalığa faydalıdır’ goruşu de yanlış. Kaplıcalar her rahatsızlıkta onerilmediği gibi, rahatsızlıkların evrelerine gore de gidilip gidilemeyeceği değişebilir. Aşırı sıcak uygulamalar (40 derece ve uzeri) ozellikle tıkayıcı damar hastalığı olanlarda, yaşlılarda, kalp ve beyin infarktı riskini artırabilir. Kaplıcalar, ayrıca iltihabi romatizmal hastalıklarda da hastalığın ilerlemesine neden olabilir.”
Turkiye’nin kaplıca zengini bir ulke olduğuna işaret eden Prof. Dr.Erdoğan, son yıllarda yapılan yatırımlarla, kaliteli tesis sayısının da hızla arttığını soyledi.
Tesislerin iyi olması durumunda kaplıcalardan yılın her ayında faydalanılabileceğini anlatan Prof. Dr. Erdoğan, ozellikle cilt hastalıkları tedavisinde, ultraviole radyasyonundan yaralanmak icin yaz mevsiminin tercih edilmesinin daha uygun olacağını sozlerine ekledi.
ntvmsnbc
Kaplıcada uzun sure kalmak ‘şifa’ değil
Sağlık0 Mesaj
●24 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Kaplıcada uzun sure kalmak ‘şifa’ değil