ergenlik doneminde kişilik gelişimi kişilik bunalımı ergenlikte gelişimi
Ergenlik donemi butun gencler icin aynı gecmiyor elbette. Bazı cocuklarda ergenlik belirtileri hicbir zorluk yaratmadan oluşuyor. Ama bazıları derinden etkileniyor ve tam bir bunalım yaşıyorlar.
Psikanaliz yontemini bulan unlu psikiyatrist Sigmund Freud'a gore genital donem, yani ergenlik yılları, icgudusel enerjinin yeniden genital bolgede harekete gectiği bir donem. Freud, cocukluk suresince kurulmuş olan id, ego ve superego arasındaki dengenin, yeniden bozulduğunu soyluyor. Cinsel durtuler gencin, cocukluk doneminde yaşadığı fallik donemdeki catışmaları yeniden yaşamasına yol acıyor; ancak romantik ilişkiler bu kez aile dışında aranıyor.
İnsan davranışları konusunda bir başka uzman olan Erik Erikson'a gore yetişkinliğe sağlıklı gecişin en onemli koşulu kimlik kazanma. Kimliğin oluşması sureci ergenlikten cok once başlıyor ve onceki donemlerde başarılı sonuclar alınmış olması, yetişkin kimliğine gecişi de kolaylaştırıyor. Kimlik bunalımı ozellikle gelişmiş kabul edilen ileri toplumlarda soz konusu. Bedeni, cok kısa bir sure icinde yetişkin gorunumu alan ergen, artık cocuk gibi davranmayacağını anlıyor ve "Ben kimim?" "Yaşamdaki amaclarım neler olmalı?" gibi sorularla kendini sorguluyor; geleceğe donuk kararlar alamaya ve benliğini oluşturmaya başlıyor. Toplum icinde kendi sectiği ideolojiye uygun bir rol bulursa kimlik kazanıyor. Bunu başaramayan ergenlerdeyse kimlik krizi devam ediyor. Pek cok denemeyle bu kriz cozulmezse, ergen kimlik kargaşasına duşebiliyor ya da olumsuz bir kimlik geliştirebiliyor.
Psikologlar, yaptıkları calışmalarla ergenlerde 4 farlı kimlik statusu olduğunu belirlemişler. Bunlar, erken bağlanmış, kargaşalı, kararsız ve başarılı kimlik statuleri. Erken bağlanmış kimlik statusundeki ergenler, bir karar alma surecinden gecmemiş, kimlikle ilgili tum kararları genellikle ebeveynleri tarafından belirlenmiş gencler. Yetişkinliğe geciş puruzsuz ve catışmasız yaşanıyor. Kargaşalı kimlik statusundeki ergenlerse bir kriz yaşamıyorlar ve mesleki rol secimiyle ilgili olarak da bir guduleri bulunmuyor. Bunlar bir kimliğe bağlanmaktan tamamen kacınma eğilimindeler. Karasızlarsa bir kimlik krizi yaşıyorlar; kaygıları yuksek ve karar alma sureci uzun sure devam ediyor; bu nedenle ergenlerin, kendileriyle en ilgili oldukları statu. Başarılı kimlik statusundekiler ise kimlik krizini atlatmış ve kimliğe bağlanmayı gercekleştirmiş ergenler.
Ergenlikte gorulen en yaygın davranışlardan biri, genclerin kendi başlarına hareket etmek istemeleri. Bağımsızlığa gereksinim duyan gencler icin ev, coğu zaman anlaşılmazlığın ve catışmaların ortaya cıktığı bir yer olarak gorulmeye başlanıyor. Anne babanın cocuğun gozunde ideal olma niteliklerini kaybettiği donem yine bu donem. "Annem babam her şeyi bilir" duşuncesinin yerini yavaş yavaş "annem babam nereden bilecek, onların donemi gecmişte kalmış, ben onlardan daha iyi bilirim" gibi duşunceler alıyor. Evde yaşanan catışmalar cok sık ve şiddetli olmaya başlamışsa, genclerin, kendilerinin istenmedikleri duşuncesine kapılmaları da mumkun. Bunun yanında ergenlik cağındakilerin, bedenlerinin yeni goruntusune henuz alışkın olmamaları, kendilerini mutsuz hissetmelerine neden olabilecek bir başka etken olarak karşımıza cıkabiliyor. Yeni gorunuşleri, burunmek istedikleri ideal gorunuş olmayabiliyor. Kendilerini fazla uzun, fazla kısa, şişman, cirkin bulabiliyorlar. Bu da bazı gencleri dikkat cekmek ya da farklı gorunmek isteğiyle giyimiyle, makyajıyla, sac rengi ya da bicimiyle one cıkma cabası gostermeye itiyor.
Ergenlik doneminde duygularda farklılaşma, iniş cıkışlar yaşanabiliyor. Gencler bir gun cok mutluyken, ertesi gun cok uzgun olabiliyorlar. Zaman zaman duygularını ve heyecanlarını denetleyememeleri de sık gorulen bir durum.
Ergenlik doneminde, genellikle kızlarda ve erkeklerde farklı olan ilk cinsel deneyimlerin de yaşandığı donemler. Kızların kendilerini beğendirmeye calıştığı, erkeklerinse pek tanımadıkları yeni bedenlerini kontrol etmeye calıştıkları bu donemde, utangaclık ya da sıkı geleneklere bağlılık, bu konunun aile icinde ya da gencler arasında konuşulmasına engel oluyor. Bu da genclerin durtulerinden utanc duymasına ve hayallere sığınmasına neden olabiliyor. Cevreye olan ilgilerini kesip, kendilerini hayallere veren gencler, boylece masturbasyon yapmayı keşfediyorlar. Masturbasyon ya da kişinin kendi kendini tatmin etmesine dunyanın her yerinde yaygın olarak rastlanıyor. Yapılan araştırmalar, 15 yaşındaki erkek ergenlerin %80'inin, 20 yaşındakilerin %90'ının masturbasyon yaptığını gosteriyor. Kızlarda 15 yaşında bu oran %17; 20 yaşında ise %30'a iniyor. Bu donemde gencler sık sık yalnız kalmak istiyorlar. Psikologlar bu olaya cok fazla onem ve anlam yuklememek gerektiği goruşundeler. Rahatlama, ruya gormek şeklinde de olabiliyor. Gencler bu konuda cezalandırıldıklarında sucluluk, cinsel doyumsuzluk yaşayabiliyorlar. Ailelerin bunu normal bir davranış olduğunu kabul edip cocuklarıyla cinsel konularda daha rahat ve bilgilendirici konuşmalar yapmaları gerekiyor.
*ALINTI**
kadincaforum
> Ergenlik Doneminde Kişilik gelişimi
Sağlık0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- > Ergenlik Doneminde Kişilik gelişimi