Kendi adıma bir ornek verecek olursak, minyon yapılı biri olmasam da ellerim kucuk olduğu icin her zaman tasarımına hayran olduğum Deathadder'ı her sene yeni modeli cıktığında bir hevesle alır, 1 hafta sonra bilek ağrısından dolayı geri satmak zorunda kalırdım. Ve hep bu formda bir mouse'un kucuk boyunun da uretilmesini isterdim. Tam da bu noktada Zowie gercekten bircok kişinin bu isteğini ince ince duşunmuş ve urettiği her mouse modeline 1 buyuk, 1 de kucuk boy olmak uzere 2 farklı uretim yapmış. Tabi Zowie mouseları bundan 3-4 yıl oncesine kadar Turkiye'de rahatlıkla bulabilmek cok da mumkun değildi. Ancak CS:GO'da dunya şampiyonu olmamız, e-sporun ulkemizde daha cok duyulması ve akabinde bu tarz ekipmanlara olan talep ve ilginin nirvanaya ulaşması sebebiyle bugun adını bile duymadığımız bircok "gaming ekipmana" 1 tıkla ulaşabilmek mumkun.
EC serisi de bu piyasada gercekten kult olmuş, her oyuncunun mutlaka bir kez bile olsa kullandığı veya kullanmak istediği bir seri. Tabi markayı bu kadar ovduk ancak, insan elinin yarattığı her şeyde olduğu gibi bu urunde de elbette kusurlar var. Bunlar kimilerimizin alım tercihini değiştirecek ancak bu yine de EC serisinin bu piyasada yaptığı etkiyi hicbir zaman değiştirmeyecek. Aslında 3360 sensorle cıkan yeni model EC2-B'lerden alacaktım ama, kronik bir coil whine problemi olduğunu oğrendiğimde garanti/servis işleriyle uğraşmamak adına bildiğim, tanıdığım eski model EC2-A'dan almayı tercih ettim. EC2-B yi de ilerleyen zamanlarda mutlaka deneyeceğim, onunla ilgili goruşlerimi de sizlerle paylaşırım.
EC2-A kusursuz bir mouse değil demiştim. Hatta artırıyorum ve aslında coğu kişinin ya sevdiği ya da nefret ettiği bir model. Bunun bir cok sebebi var. Mesela uzerinde taş devrinden kalma koca bir kaydırma tekerleği var. Ulaşmak her ne kadar kolay olsa da hareket ettirmenin o kadar da rahat olmadığı kesin ! Her ne kadar Huano marka switchler kullanılsa da, ozellikle yan clickler gercekten berbat. Bastığınızda sanki icine gocecekmiş gibi bir hissiyatı var. On clickleri de yine mukemmel değil. Yabancıların pre-travel dedikleri şey -butona kuvvet uygulamaya başladıktan sonra, tıklama anına kadar butonun katettiği mesafe- bu clicklerde biraz fazla. Ses ve hissiyat olarak da şahsen 10 liraya satılan klasik A4Tech ofis mouselarına benziyor
Peki bu kadar probleme rağmen bu fareyi bu kadar tercih edilir kılan şey ne ?
Yazımın başında da soylediğim gibi, genelde palm grip icin uretilen mouselar epey buyuk boylarda oluyor, kucuk boylardaki mouselar da genelde yerden pek de yuksek olmayan, daha ziyade claw ve fingertip tarzı tutuşa uygun modeller oluyor. Fakat EC serisi EC1 ve EC2 olmak uzere 2 modeliyle hem buyuk elli hem de kucuk elli insanlara gercekten palm grip icin mukemmele yakın bir tasarım sunuyor. İlk bakışta Deathadder kopyası gibi dursa da, fare gercekten yumuşak kıvrımları, sağ tarafta yuzuk parmağınız ve serce parmağınızla sıkıca kavrayabilmeniz icin gereken yeterli yuksekliği, arka tarafındaki bombenin ise uzun ve tatlı bir şekilde yukselmesi sebebiyle hicbir şekilde elinizi rahatsız etmiyor. AmiyÂne tabirle "ele oturma" deyiminin vucut bulmuş hali diyebilirim kısaca... Bu da kucuk elli olup, palm tutuşa sahip insanlar icin de haliyle eşsiz bir nimet olmuş oluyor. Belki bugun Razer da uretim politikasını değiştirip Deathadder Small, Deathadder M-Large olmak uzere 2 boyda uretim yapmış olsaydı, şimdi muhtemelen hic Zowie'yi konuşuyor olmazdık ama yapacak bir şey yok, adamlar hala bunu duşunup uretememişler
Şeklinin dışında bu mouse genellikle FPS oyuncularına hitap eden bir model olduğundan dolayı, ağırlık ve denge konularında da gercekten cok iyi bir muhendisliğe sahip. Aslında Ec serisi 90-95 gram gibi cok da hafif olmayan ortalama ağırlıklara sahip olsalar da (kablo haric) ağırlık homojen bir şekilde dağıtıldığından oturu, uzun sureli kullanımda bunu hissettirmiyor. Dolayısıyla hızlı reaksiyon gereken aksiyonlarda, etkili sonuc alabiliyorsunuz. Ozellikle AWP ile cılgın flickler atmayı seven arkadaşlar bu mouse'dan cok hoşlanacaklar
Yine bir diğer ozellik olarak, Zowie mouseların mottosu her zaman "plug & play" olmuştur. O yuzden bu farelerde yazılım yok. DPI ayarı farenin altındaki ufak duğme ile 400-800-1600-3200 olarak ilerlemekte. DPI değiştikce de kaydırma tekerleğinde yanan ışığın rengi değişiyor. Yine LoD (lift-off distance) ve Polling Rate (raporlama hızı) yan butonlar ve clickler ile yapılan ceşitli kombinasyonlarla değiştirilebiliyor. Turnuvadan turnuvaya koşan, "sosyal gamer" arkadaşlar icin buyuk kolaylık
Aklıma gelmeyen başka şeyler olabilir, o yuzden merak ettiğiniz şeyleri lutfen sormaktan cekinmeyin
PUANLAMA :
Bulunabilirlik : 3/5
Malzeme Kalitesi : 3,5/5
Konfor : 5/5
Fiyat : 4/5
İYİ OZELLİKLER :
+ Palm ve claw tutuşa uygun, yumuşak, rahat tasarım
+ Dengeli ağırlık
+ Kutu iceriğinden yedek skatez cıkması
KOTU OZELLİKLER :
- Butonların hissiyatı
- Plastik kaplaması kalitesiz, eli terleyen oyuncular icin uygun değil
- Kaydırma tekerleği cok buyuk ve rahat değil

