migren, nedir, belirtileri, tedavisi, ilacları, ceşitleri, ağrısı, ilacı, ağrısı nasıl gecer, belirtileri nelerdir, nedenleri



Bir migren hastası olarak, bu hastalığa dair bildiklerimle yorum yapmam gerekirse şayet; migrenin sebepleri tam olarak kesinleşmemiş olsada, cok aclığa ve ac karınla sigara icmeye, sigara icinlen ortamlarda havasız kalma gibi nedenleri vardır.

Migrenin ceşitleri vardır Melek'ler. Zira benim migrenim tabiri caizse şayet, tam bir illet diyebilirim. Gunlerce hayatımı kabusa ceviriyor. Kimi zaman sol gozumun gormesini engelliyor. Bu gune dek o kadar cok migren ilacı kullandım ki, ne yazık ki olumlu sonuclar alamadım Melek'ler.


Sevgili Melek'ler, şimdi size migren hakkında detaylı bilgiler sunuyoruz.








Migren Tedavisi

İngiliz uzmanların tesaduf eseri buldukları bir tedavi yontemi migrenin tarihe karışmasını sağlayacak. Risk oranı cok duşuk basit bir kalp operasyonuyla bugune kadar tedavisi bulanamayan migrenden kurtulmak mumkun olacak

İngiliz bilimadamları bundan 20 yıl once kalbi delik olan (PFO hastası) dalgıcların aynı zamanda migren hastası olduğunu keşfetti. Yani bu kişilerin kalbinin iki ust odacığı arasındaki kulakcık kapanmıyordu. Uzmanlara gore bu, kanın tamamen filtre olmasını engelliyordu. İcinde pıhtılar olan kan da beyne gittiğinde migren ataklarına neden oluyordu. Ancak bu dalgıclar kalp ameliyatı olup kapakcığın doğru calışmasını sağladıklarında migren ataklarının da tamamen durduğu dikkat cekti. İşte o gunden beri devam eden araştırmaların ardından İngiltere'deki King's College doktorları 200 kişi uzerinde ameliyat yoluyla migren tedavisini denemek icin izin aldı. Eğer deneyler başarılı olursa ilk kez migreni tamamen ortadan kaldıracak bir cozum uretilmiş olacak. Şu andaki tum migren tedavileri, hastalığı değil şikayetleri ortadan kaldırmaya yonelik.

Migren dostları!

Dayanılmaz acılar icinde kıvrandıran migren ile aldığımız besinlerin doğrudan ilgili olduğu biliniyor. Migren ağrıları beyindeki kimyasal bazı değişimlerden kaynaklanıyor. Alınan besinlerdeki bazı kimyasal maddeler, migren ağrılarının başlamasına neden oluyor.

Cikolata sakıncalı

Yorucu bir gunun sonunda cikolata yiyerek avunmak isteyen migren hastaları, bir sure sonra dayanılmaz sancılar icinde kıvranmaya başlıyorlar. Cikolata ve alkollu ickilerin migren ağrılarını şiddetlendirdikleri ileri suruluyor. Cikolata ve alkolun dışında peynir ve sutlu besinler, peynir turleri, migren ağrılarını ozellikle artıran yiyeceklerdir. Bunların dışında narenciye turu meyveler ve meyve suları, kırmızı şarap, kahve, cay, tatlı kurabiyeler deniz urunleri ve soğan migren ağrılarına neden olan yiyecekler arasında yer alıyor.

Miktar onemli

Tıp uzmanları, migren hastalarına yedikleri yiyeceklerin turu kadar miktarının da onemli olduğunu hatırlatıyorlar. Ovun atlamak ve duzenli yemek yerine tatlı yiyecekler atıştırmak migren krizlerinin başlamasına neden olabiliyor. Migren hastalarına sık aralarla azar azar yemek yemeleri oneriliyor. Adet donemlerinden onceki gunlerde migren ağrılarından yakınan kadınların da yiyeceklerine dikkat etmeleri gerek. Adet doneminden onceki gunlerde cikolata yemenin son derece sakıncalı olduğunu belirtelim.

Dunya uzerinde milyonlarca insanın sık sık hayatını karartan migren ağrıları tıp dilinde ‘‘beyindeki bir kısa devre’’ ve norolojik bir hastalık olarak tanımlanıyor. Nedenleri, nicinleri, sonucları uzerinde sayısız araştırma yapılan migren ağrılarının gunumuze kadar yuzde 100 etkili bir cozumu bulunmasa da, uzmanlara yardımcı olacak pek cok bulgu var ortada. En onemlisi ve kesini de migren hastalarının ‘‘yuksek gerilim’’ altında olmaları...

Migrene beyindeki duyu ve uyarı sistemindeki bozuklukların neden olduğu biliniyor. Bilinen bir başka gercek de, migrenin kadınlarda daha fazla gorulmesi... Bunun nedeni, kadınların -doğalarından dolayı- beyindeki duyu ve uyarı sistemlerinin daha hassas olması. Doktorlar, migren ağrılarının başlamasına neden olan etkenleri ic ve dış etkenler olmak uzere iki grupta topluyorlar. İc etkenler arasında uyku duzeninde bozukluklar, aclık, sindirim sistemi rahatsızlıkları yer alıyor. Dış etkenler ise, gurultu, stres, bilgisayar başında uzun sure calışmak, ışık gibi dış dunyayla ilgili şeyler.

Migren ağrıları başın tek yanında sanki kafaya yumruk atılıyor gibi coğu zaman zonklamayla birlikte hissediliyor. Ağrılar coğunlukla başta karıncalanma, gorme, işitme bozukluğu, mide bulantısı, kusma gibi başka fiziksel arızalarla birlikte saldırıyor migren hastalarına.

Doktorlar asabiyet, gerilim ve stresle yakından ilgisi olan migrene akupunktur, hipnoz, masaj, aromaterapi, yoga gibi rahatlatıcı terapilerin iyi geleceğini kabul ediyorlar. Ayrıca beynin duyu ve uyarı fonksiyonunu duzene sokan kalp ilacları ve ceşitli ağrı kesiciler de migrene iyi geliyor. Bugunlerde migren ağrılarına iyi gelecek uc ilac daha piyasaya surulecek.

Bu arada yıllardır suregelen ‘‘peynir ya da cikolata migrene neden oluyor’’ tezini de kabul etmiyor uzmanlar. Doktorlara gore bu cins gıdalar ağrıya neden olmuyor. Ancak bu gıdalara ihtiyac duymak migrenin habercisi oluyor. İstatistiklere gore migren hastalarının yuzde 30'u iki gun onceki iştahlarından migrenin yakınlarda olduğunu anlıyorlar. Migrenin habercileri arasında yorgunluk, hiperaktif olmak, depresif olmak da var.

Migrenin tanımı

4 ile 72 saat suren ani bir saldırı gibi gelen şiddetli baş ağrısı.

Ağrı mutlaka başın bir tarafında hissedilir ve hayatı cekilmez hale sokar.

Ağrı, başın bir tarafına vuruluyor, yumruklanıyor gibi şiddetli bir ağrıdır.

Ağrı başlamadan once kusma, mide bulantısı, ışık veya gurultuye karşı duyarlılık gibi belirtilerden biri mutlaka gorulur.

Boyle en az beş ‘‘saldırı’’dan sonra kesin migren olduğuna karar verilir.

10 oneri

1. Sizde migrene neden olan etkenleri iyi tanıyın ve onlardan uzak durun.

2. Uyku saatlerinizi duzenli tutmaya, uyuma-uyanma ritminizi fazla değiştirmemeye celişın.

3. Oğunleri mumkun olduğu kadar hep aynı saatlerde yemeye dikkat edin.

4. Spor yapın, vucudun sinir yapısını guclendirir.

5. Gunluk hayatınızda belirli, duzenli bir rutin tutturun, stresi elinizden geldiği kadar azaltın.

6. Hayır demeyi oğrenin. Yapmak istemediğiniz şeyleri yapmayın.

7. Programlı bir şekilde yoga, masaj gibi terapilerle geriliminizi atmaya ve azaltmaya calışın.

8. Calışırken mutlaka duzenli aralar verin.

9. Hayatta gercekci emelleriniz olsun, beklentilerin gercekleşmemesi sinirleri gerer.

10. Her hafta bir gunu kendinize ayırın. Sevdiğiniz şeyleri yaparak dinlenin.

Muayyen baş agrısı

Her dort kadından biri, migrenden mustarip. Hayatlarının tamamında olmasa bile herhangi bir doneminde mutlaka migrenden şikayet ediyorlar. Kadınların boylesine yaygın olarak baş ağrısı cekmesi kesinlikle tesaduf değil. Tamamen hormonlarla ilgili. Kızlar ve erkeklerin migrene yakalanma riski, ergenlik donemine kadar aynı. Fakat puberte adı verilen erişkinliğe geciş devresiyle birlikte yani kadının doğurganlığını kazanmasıyla, migrenin gorulme sıklığı, erkeklere gore aniden uc kat birden artıyor. Ustelik bu kadınların yaklaşık yuzde 15'i, ilk migren atağının adet kanamalarının başlamasıyla ortaya cıktığını bildiriyorlar.

Migren, menopoz donemiyle birlikte en rahatsız edici noktaya ulaşıyor. Bu durum da gosteriyor ki, hormonlarla migren arasında sıkı bir bağlantı var. Adet donemlerinde ortaya cıkan migrenden genellikle menstrual migren olarak bahsediliyor. Ancak bu tanımın anlamı, araştırmacılara gore değişiyor. Adet donemindeki migren alanında calışanların bir bolumune gore, migren atakları yumurtlama doneminde ortaya cıkıyor. Bir grup ise atakların adet donemi boyunca devam ettiğini bildiriyor. Ayrıca adet doneminden bir ya da iki gun sonra olduğunu iddia edenler var. Hatta adet doneminden bir, iki hafta once veya sonra migren ataklarıyla karşılaşıldığını soyleyenler de mevcut.

GERCEKTEN MENSTRUAL MİGREN Mİ?

Bunca teori arasında migrenin adet donemine ozgu olduğu nasıl anlaşılacak? Eğer adet doneminde sadece bir, iki gun başınız ağrıyorsa, adet donemi migreniyle hicbir ilginiz yok. Uluslararası Baş Ağrısı Birliği'nin bu konuda yaptığı tanımlama cok acık: ‘‘Aurasız baş ağrısı, ozellikle adet donemlerinde goruluyor ve her zaman menstrual migren olarak tanımlanamıyor. Atakların yuzde 90'ı adet kanamasından iki gun once başlayabiliyor ve son gune kadar devam ediyor.’’

Doktor Anne MacGregor, Londra Migren Kliniği'ne başvuran kadınların uc ay boyunca takip edildikten sonra kararın verildiğini soyluyor. Tedavi programının ilk aşamasında, bu uc aylık donem bulunuyor. Kadınlara doğum kontrol hapı kullanıp, kullanmadıkları ve hormon tedavisi gorup, gormedikleri soruluyor. Normal adet duzenini etkileyebilecek tum bulgular ortaya dokuldukten sonra migrenin nasıl tedavi edilebileceği belirleniyor. Kadınlarının incelenen uc aylık periyodlarında, aurasız (Aura, baş ağrısı başlamadan once gozun onunde beliren ışık, cizgi) migrenin kanama başlamadan bir, iki gun once veya kanamanın başladığı ilk iki gun icinde ortaya cıktığı saptanmış.

OSTROJEN ANİDEN DUŞUYOR

Migren ataklarının adet donemlerinde ortaya cıkmasının sebebi araştırıldığında, Avustralyalı bir doktor, ani ostrojen duşuşunu gostermiş. Diğer araştırmacılar ise ani ostrojen eksilmesinin doğrudan etkili olmadığını fakat kan damarlarında hassasiyete sebebiyet verdiği duşunuyorlar. Boyle duşunulmesinin nedeni ise doğum kontrol hapının bırakıldığı veya hormon terapilerine ara verildiği donemlerde saptanan farklılıklar. Buna bir diğer ornek de menopoz sonrasındaki kadınlar. Adetten sonra ostrojen seviyesinde azalma olan kadınlar, hormon tedavisi gormeye başladıklarında yine migren ataklarıyla karşılaşıyorlar.

Aslında tum bu calışmaların sonucunda ortaya cıkan en onemli bulgu, kadınlarda migren ikiye ayrılıyor, menstrual olan ve olmayan migren! Ayrıca bazı araştırmalara gore, seks hormonları, migrenden tek başına sorumlu tutulmamalı. Ostrojenin, beyindeki diğer kimyasallarla bağlantılı olarak migren ataklarına sebebiyet verdiği duşunuluyor. Ayrıca gercek menstrual migrenin cok yaygın olmadığı da doktorlar tarafından hatırlatılanlar arasında. Adet doneminde ortaya cıkan migren atakları, bir kadının migren hikayesinin sadece en onemli bolumlerinden biri olarak goruluyor.

MUTLU AZINLIK YUZDE İKİ

Baş ağrıları ile ilgili yapılan tum calışmalar gosteriyor ki, migren ilk sırada yer alıyor. Migreni, gerginliğe bağlı baş ağrısı, Cluster tipi baş ağrısı ve ceşitli sebeplere bağlı baş ağrısı takip ediyor. Ayrıca kafa travmaları, damar hastalıkları, metabolik rahatsızlıklar gibi bir cok faktor baş ağrısına sebep oluyor. Doktor MacGregor, insanların yuzde ikisinin hayatı boyunca hic baş ağrısı cekmediklerini soyluyor. Ve en yaygın baş ağrısı sebeplerinin de alkol ve grip olduğunu da ekliyor. Fakat butunuyle duşunulduğunde cok ceşitli baş ağrısı turu ve sebebi bulunuyor. Doktorlar en genel turleri ve sebeplerini anlatıyorlar. Baş ağrısı, hem erkeklerde hem de kadınlarda orta yaşla birlikte azalmaya başlıyor.

24-27 Mayıs tarihleri arasında Yunanistan'ın Kos Adası'nda, dunyanın ceşitli ulkelerinden gelen sağlık muhabirlerine yonelik Asetilsalisilik asitin 100. yaşgunu munasebetiyle cok zengin araştırmalarla hazırlanan bir seminer duzenlendi. Konular arasında baş ağrısı ve migrenin, nedenleri, yaygınlığı, tedavisi, kadın hormonlarıyla ilişkisi, Aspirin'in yararları gibi başlıklar vardı. İngiltere'den gelen, St. Bartholomew Hastanesi ve Londra Migren Kliniği'nde gorevli Dr. Elizabeth Anne MacGregor'un kadın ve migren uzerine yaptığı iki uzun konuşma, seminerin en ilgi ceken bolumlerindendi. Ostrojenle, kadında migren atakları arasında kesin bir ilişki bulunduğu fakat adet doneminde ortaya cıkan her migrenin menstrual migren olmadığı, migreni olan kadınlarda bu donemde daha fazla atakla karşılaşıldığı Dr. MacGregor tarafından anlatıldı.

COK SEYAHAT ETMEYİN

Doktor Anne MacGregor migrenle ilgili bilgi verirken, baş ağrısına neden olan faktorlerden de bahsetti. Bu calışma, 327 tıp ve diş hekimliği fakultelerinde okuyan oğrencilerle yurutulmuş. Ortaya cıkan sonuclar sırasıyla şoyle:

Uyumayla ilgili sorunlar:

Gerginlik

Alkol

Aşırı sıcak

Okumak

Aşırı gurultu

Aşırı ışık

Fazla uyku

Seyahat

Aclık

Alışveriş yapmak

Dondurma

Egzersiz

Sinema

Aşırı soğuk

Migrene savaşŞiddetli baş ağrısı olan migrenin şimdiye kadar bir kadın hastalığı olduğu sanılıyordu. Ama, migrenin sebepleri artık sır değil. Genişleyen kan damarlarının beyni cevreleyen sinirlere baskı yapması şiddetli ağrıya sebep oluyor. Bu genişlemeye de noropepdit adlı protein yol acıyor

Kadınların yuzde 18’inin, erkeklerin de yuzde altısının cektiği ve milyonlarca insana hayatı zehir eden şiddetli baş ağrısı migrene karşı yeni savaş başlıyor. Genişleyen kan damarlarının beyni cevreleyen sinirlere baskı yapması sonucu ortaya cıktığı belirlenen migrene karşı yeni ilaclar uretiliyor.
Migren ağrısı cekenler arasında iki yaşında cocuklar bile bulunuyor. En cok 20 ila 50 yaş arasında gorulen hastalık, 30-40 yaş grubunda en şiddetli bicimde seyrediyor. Doktorlar hÂl migren hakkında nasıl başladığı ve dayanılmaz ağrıların oluşması dışında bilgiye sahip değiller.
Ağrı başlamadan once bazı hastalar, gozlerinin onunde şimşek cakmasına benzer ışıklar ve siyah noktacıkların ucuşması şeklinde ortaya cıkan gorme bozukluğu cekiyor. Mide bulantısı gibi de ortaya cıkan belirtilerin gecmesiyle şidetli baş ağrısı başlıyor. Dayanılmaz ağrı, başın bir yanında hissediliyor. Ağrı, bir gozun cevresine, başın bir yanında veya arkasında zonklama şeklinde ortaya cıkıyor. Başın ani hareketi, adeta cekicle vurulmuşcasına acıyı artırıyor. Işığa ve sese karşı da hassaslaştığı icin karanlık bir odada kıpırdamadan yatmak, hastayı az da olsa rahatlatıyor. Tabii, bu arada ağrı kesici ilac almak da kacınılmaz oluyor. Her hafta veya ayda birkac kez tekralayabilen ağrı, birkac saat ya da uc-dort gun surebiliyor. Kriz, her zaman ve her yerde tekrarlayabiliyor.
Migren hastaları ağrıya neyin sebep olduğuyla ilgili teoriler uretmeye yatkın oluyorlar. Kimi cikolata, peynir ve kuru yemiş yedikleri icin ağrı cektiğine inanıyor. Kimi ise az uyuduğu, cok uyuduğu, ya da ac kaldığı icin başının ağrıdığına inanıyor. Ancak, araştırmacılar bunun bilimsel olmadığını duşunuyor. Hollanda’daki Leiden Universitesi norologlarından Michel Ferrari, “Hastaların migrene bazı maddelerin sebep olduğu şeklindeki kanaatleri gerceği yansıtmıyor. Hasta, bu maddelerden vazgecse bile ağrı tekrarlanıyor” diyor. Doktorların onundeki en buyuk engellerden biri ise, kan testi olmayan migrenin tahlillerle belirlenmesi.
Şimdiye kadar migrenin bir kadın hastalığı olduğu sanılıyordu. Ama migrenin sebepleri artık sır değil. Genişleyen kan damarlarının beyni cevreleyen sinirlere baskı yapması şiddetli ağrıya sebep oluyor. Norolog Mihael Curter’in araştırmasına gore, bu genişlemeye noropepdit adlı protein yol acıyor. Uzmanlar, “Oyleyse, migrenin tedavisi genişleyen kan damarlarının eski haline donmesine yardımcı olmaktan geciyor” diye konuşuyor.

Kralice de mustarip
Dunyada sayısız insanın korkulu ruyası olan bu hastalıktan yalnız Almanya’da gunde 900 bin kadın, genc yaşlı ve cocuk adeta işkence goruyor. Migren hastalığı bircok unlu isme de dunyayı dar ediyor. Bu kişilerden biri de İngiliz Kralicesi 73 yaşındaki II. Elizabeth. Uzmanlar, bu tur migrenli insanların mumkunse sakin ve heyecandan uzak bir hayatı secmelerini tavsiye ediyor. Bu konuda rahatlatıcı olarak, yeşil nane başta olmak uzere, salatalık vs. ciğ patatesin başa sarılmasının da fayda vereceği tavsiye ediliyor.

Migranal
Son yıllarda migrenle mucadele edebilmek icin yeni ilaclar piyasaya suruldu. Yan etkileri sebebiyle herkes tarafından kullanılmasa bile, 1997’de cavdar kufunden elde edilen “Migranal”, en cabuk tesir eden migren ilacı olarak un yaptı.

Başınızı onemseyin

Cerrahpaşa Tıp Fakultesi'nde Surekli Tıp Eğitimleri cercevesinde yapılan toplantıda, her 100 kişiden 16'sının migren ağrısı cektiği acıklandı. 11 universitenin, 18 ilde yuruttuğu, kent ve kırsal kesimde yaşayan, 15-55 yaşlarındaki 2007 kişi uzerinde yapılan araştırmaya gore, şikayeti bulunanların sadece yuzde 16.3 birinci basamak sağlık kuruluşlarına, diğerleriyse norolog, dahiliye, kulak burun boğaz, goz hastalıkları uzmanlarına başvurmayı tercih ediyor. Prof. Dr. Baki Goksan, bağşağrılarının yuzde 90'ının gerilim veya migren ağrıları, yuzde 10'unun ise organik kokenli olduğunu bildirdi. Organik kokenli ağrıların ciddiye alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Goksan, ‘‘Organik kokenliler, beyin tumoru, beyin kanaması, menenjitler, sinir sistemi iltihapları, beyin damarlarındaki sorunu atlamamak icin araştırılmalı. Cocuklukta veya 50'sinden sonra başlayan ağrılar dikkate alınmalı’’ dedi.

Doktorlar migren icin ozur diledi

ABD'nin başkenti Washington'da migren hastalığını tartışmak uzere biraraya gelen uzmanlar, hem hastaların hem de doktorların hataları nedeniyle hastalığın kokeninin iyi bilinmediğini ve tedavinin de iyi yapılmadığını kabul ederek, migren hastalarından ozur dilediler.

Washington'da duzenlenen sempozyuma başkanlık eden Doktor Keith Campbell, ‘Hastalığın nedenini hala bilmiyoruz’ dedi. Fransız ve Hollandalı ekiplerin migrenin cok az rastlanan bir turunun genetik kokenini keşfettiklerini hatırlatan Campbell, vakaların coğunda bir aile gecmişinden soz edilebileceğini, ancak hastalığın nasıl başladığını bilmediklerini kaydetti. Fransız Doktor Helene Massiou ise, genetik bir etken olduğunu duşunduren bircok delil bulunduğunu, ancak cevrenin etkisini de dikkate almak gerektiğini soyledi.

OSTROJEN ETKİSİ

Başka etkenlerden de soz eden uzmanlar, orneğin kadınların erkeklerden daha cok migrene yakalandıklarını dikkate alarak, ostrojenlerin rolune dikkat cektiler. Ostrojen kaynaklı ilac alanlar dışında, kadınların menapozdan sonra migren krizlerinde azalma goruluyor. Hormon kokenli hapların da hastalık riskini coğalttığı belirtildi.

Campbell, stres, bazı yemekler, şarap, kızartma, uykusuzluk ya da fazla ışık gibi dış unsurların etkisiyle krizler gorulmeden once, migrenin belirsiz olduğunu kaydetti. Campbell, ABD'de 18 milyon kadın ile 5-6 milyon erkeğin migrenden cektiklerini, Danimarkalı Doktor Birthe Rasmussen ise, Avrupa'da yetişkinlerin yuzde 10-12'sinin migrenli olduğunu, bunların yuzde 15-18'ini kadınların, yuzde 6'sını ise erkeklerin oluşturduğunu bildirdi. Uzmanlar, migreni onlemeye ve migren krizini atlatmaya yonelik ilaclar bulunduğuna dikkat cekerek, son zamanlarda piyasaya surulen ‘‘Triptan’’ sınıfından Sumatriptan ya da Noratriptan adlı ilacların umut verdiklerini belirttiler. Bu ilaclardan başka, fiziksel tedavi, akupunktur, bitkilerle tedavi ve psikolojik yardımlarla diğer tedavi yontemlerine de dikkat cekildi.

Migrenin sırrı cozuldu

Doktorlar tarafından yapılan bir araştırma, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Migren hastalarının yarısının, hastalığı tedavi edecek ilac bulunduğundan habersiz olduğunu ortaya koydu. Ulusal Sağlık Kuruluşu’nun Norolojik Hastalıklar ve Felc Enstitusu tarafından yapılan acıklamada, piyasadaki migren ilaclarından bazılarının Ergotamine, Triptans, Zolmitriptan, Barbiturates olduğu bildirildi. Orta şiddette migren ağrısı olanların ise, Acetaminophen kullanabilecekleri belirtiliyor.Migrenin beynin elektriksel hastalığı olduğu, epilepsi ve bipolar hastalığıyla ilgisi olan bazı benzer nedenlerden kaynaklandığı kaydediliyor. Migren ile ilgili olarak tedavi ve ilac bilgisi almak isteyenler, Amerikan Noroloji Akademisi web sitesine başvurabilir. Sitenin adresi şoyle: http:Home -- American Academy of Neurology

Migrene karşı surpriz deva

Kalp ve damar hastalıklarının onlenmesinde yaygın olarak kullanılan Lisinopril adlı ilacın, migren ağrılarını onlediği belirlendi. 19-59 yaş arası migren ağrısı ceken bir grup hasta uzerinde Lisinopril ilacını deneyen araştırmacılar, bu ilacı kullananlarda migren ağrılarının placebo kullanan hastalara gore azaldığını belirledi.
Lisinopril'in denendiği bazı hastalarda, 12 hafta suren tedavi sonunda ağrının olduğu gun ve saatler azaldı, ağrının şiddeti yavaşladı. Konuyla ilgili araştırma sonucları, British Midcal Journal adlı tıp araştırmaları dergisinde yayımlandı.

Menstruel migren (Âdete bağlı migren)

Migren gelişme cağında cinsiyet ayırımı yapmamasına rağmen yetişkin kadınlarda erkeklere oranla daha sık gorulur. Menopozla birlikte bu oran azalır. Fakat yine de kadın baskınlığı devam eder. Kadınlar erkeklere gore daha sık ve şiddetli baş ağrısından yakınmaktadır. Bu cinsiyet farkı kadın cinsiyet hormonlarındaki aylık değişikliklere bağlı olabilir.
Klinik araştırmalar migren baş ağrılarının Âdetten onceki (premenstruel) donemde daha sık ve daha şiddetli olduğunu gostermektedir. Menstruel donem migren ağrıları diğer migren baş ağrılarının cevap verdiği tedavilere direnc gosterebilir, uzayabilir ve cok daha şiddetli olabilir. Migren baş ağrılarına menstruel migren diyebilmek icin atakların % 90’ının adetten onceki 2 gun ile adetin son gunu arasında olması gerekir. En yuksek ağrı piki adetin 1. ve 2. gununde olur. Menstruel migreni olan hanımların gebeliğin ilk altı ayında da migren atakları olabilir. Adet suresince oluşan birtakım hormon değişimleri migrene neden olabilmektedir. Hanımların magnezyum duzeylerinin duşuk olduğu da belirlenmiştir. Bu donemler magnezyum takviyesi işe yaramaktadır. Tedavisinde migrene ozel ilac tedavileri uygulanır. Şayet inatcı bir ağrı ise bazı hormon tedavileri de uygulanabilir. Sonuc olarak adetle ilişkili baş ağrıları coğunlukla hormonlara duyarlıdır. Kadının hayatını engelleyici ve tedaviye direncli olabilirler. Ancak tedavi edilebilirler.

Dil altında eritilen naneli migren hapı

Mİgren ağrısı cekenler icin onemli bir buluş kabul edilen naneli ilac, ABD'nin gıda ve ilac dairesi FDA'den onay aldı. Bir kac hafta icinde piyasaya suruleceği belirtilen ilac, dil altında eritilerek kullanılacak.

Kimyasal adı rizatriptan olan ve Maxalt-MLT adıyla piyasaya suruleceği acıklanan ilacın, receteyle satılacağı, yetişkinler icin hazırlandığı, migreni olanların % 66'sında ağrıları iki saat kestiği belirtildi.

Migrene karşı probiyotik bakteri
Mailand Universitesi’nde yapılan araştırmalar, migrenin probiyotik bakterilerle onlenebileceğini gostermiş.

Bilim adamları kronik baş ağrılarından yakınan hastaların beşte birinde Helicobacter pylori mide bakterisi saptamışlar ve bu bakteriyle mucadele sırasında migren ağrıları da yok olmuş. Helicobacter pylori bakterisi taşıyan 130 hastadan bazıları uc hafta sureyle antibiyotikle, diğer grup ise antibiyotikle birlikte yoğurtta da bulunan ‘lactobacillus’ bakterisiyle tedavi edilmiş. Maria Gismondo, bir ay sonra iki grupta da benzer sonuclar aldıklarını ancak bir yıl sonra onemli farklılıkların ortaya cıktığını gormuş. Sadece antibiyotikle tedavi edilenlerin %50’si hala migren ağrıları cekerken, ilave olarak probiyotik bakterilerle tedavi edilenlerde ağrı cekenlerin oranı %20’ye duşmuş, yani lactobacillus tedavisi Helicobacter pylori enfeksiyonunda daha etkili olmuş.

Migrene uyku tedavisi
Ulkemizde her bin kişiden 10'unda yarım baş ağrısı olarak nitelendirilen migren gorulduğu bildirildi.


Selcuk Universitesi Tıp Fakultesi Noroloji Ana Bilim Dalı oğretim uyesi Yrd. Doc. Dr. Orhan Demir, yaptığı acıklamada, uzerinde en fazla araştırma yapılan migrene bağlı baş ağrılarına, entel ve sosyal faaliyetleri yoğun olan kişilerde daha sık rastlandığını, yuzde 60 oranında da kalıtsal bir eğilim gosterdiğini belirtti.

Dr. Demir, şunları soyledi:

"Hastanın, hekim ve migreni ile barışık olması yuzde 50 oranında ilacsız tedavi sağlamaktadır. Bunun yanında migren hastaları ac kalmamalı, parlak ışık ve guneşte fazla durmamalı, kendilerini sigara ve alkolden uzak tutmaya itina gostermelidir.''

Migrenin klasik ve adi olmak uzre iki yaygın turu bulunduğunu, erkeklere oranla kadınlarda 2-3 kat fazla gorulduğunu vurgulayan Demir, şu bilgileri verdi:

"Adi migren, klasik migrene gore daha yaygındır. Klasik migrenin goz onunde sinek ucuşmaları, kızarıklık ve yaşarma gibi oncu belirtileri olmasına karşın, adi migren şiddetli, zonklayıcı yarım ağrı şeklindedir. Daha cok enseden başlamaktadır. Migrenin başlangıcında beyin damarlarında once daralma, ağrının şiddetlenmesi ile de hem beyin ici, hem beyin dışı damarlarda genişleme meydana gelmektedir. Beyin damar ceperinde oluşan steril iltihaplanma, nabzın her atışında ağrıyı daha da şiddetlendirmektedir. Genellikle 45 dakika suren ağrı esnasında hastada baş donmesi, mide bulantısı ve kusma gorulmektedir. Migren ağrısı başladığında, hasta sessiz ve loş ışıkta uyumaya calışmalıdır.''

DUZENLİ UYKU ŞART

Migren hastalarının duzenli uyku uyumaları, şarap, beyaz peynir, portakal, balık gibi besinlerden uzak durmaları veya kısıtlı almaları gerektiğine dikkati ceken Yrd. Doc. Dr. Demir, oksijen oranı az, karbondioksit oranı yuksek yerlerin, (dağ gibi) ayak ustu atıştırmaların, kadınlarda adet oncesi donemlerin migren ağrısının şiddetini artırdığını ve uzamasına yol actığını kaydetti.

Demir, migren hastalığının genellikle sıkıntıyla başladığını, tedavisinin soz konusu olmadığını, ancak kadınlarda hamilelik doneminde ve sonrasında tamamen ortadan kalktığını sozlerine ekledi.