Stres... Hayatın neredeyse her anı stres olmuş. Evde stres, iş yerinde stres, okulda stres, carşıda stres... Stresin hayatınıza sahiplenmesine izin vermeyin Melek'ler. Kendi kendinize "hayatın ta kendisi stres olmuş, bunları normal karşılamalıyım" gibi telkinlerde bulunun. Cunku her hastalığın anasıdır stres.
Stresin zararlarını okuyunca, belki stres yapmaktan kacınırsınız Melek'ler; buyrun.


Vucudumuz strese karşı nasıl tepki veriyor?
Stres hormonlarımızı nasıl harekete geciriyor ve vucudumuz bunu nasıl ağrıya donuşturuyor? İşte cevabı:
VUCUT STRESE TEPKİ VERİYOR
“Beynimiz, bir halin stresli olup olmadığını nitelendirebilecek tek organdır. İnsanlar strese girdikleri zaman vucutları buna tepki gosterir ve alarma gecer. Vucutta ceşitli biyokimyasal reaksiyonlar başlar. Ozellikle sureğen stres, vucut fonksiyonlarını değiştirir. Stres nedeniyle vucuttaki adrenalin ve kortizol miktarı normal olmayan bir şekilde yukselir. Uzun sureli streste kortizol hormonunun yukselmesi bazı hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, kortizol yuksekliğinin beyindeki hucrelere zarar verici etkileri de olabilmektedir.
STRES KAS AĞRILARINI TETİKLİYOR
Stres ve stresin doğurduğu gerginlik ve ağrı arasında onemli bir bağlantı vardır. Stres altındayken beynimiz, algıladığı tehlike karşısında ‘savaş’ ya da ‘kac’ komutunu verir. Bu komutun yerine getirilmesi icin de gerekli olan kas gerginliği artar. Ancak, savaşmanın ya da kacmanın mumkun olmadığı durumlarda artan enerji ve kas gerginliği boşalamadığı icin ağrılı kas spazmları ortaya cıkar. Ağrının kendisi de insan icin bir tehlike sinyali yarattığından, o da ‘savaş’ veya ‘kac’ emri verir. Bu durumda kas gerginliği daha da artar. Tam bir kısır donguye girilir.
DAMARLARI DARALTIYOR
Stresin neden olduğu gerginlik damarların daralmasına, beynin belirli bolgelerine giden kan akımının bozulmasına yol acar. Diğer taraftan bir dokunun kanlanmasının azalması da ağrıya neden olur. Oksijene ihtiyac gosteren dokunun yetersiz kanla beslenmesi, ozel ağrı alıcılarını uyarır. Bu arada, adrenalin ve noradrenalin gibi stres sırasında sinir sistemini etkileyen maddeler de salgılanmış olur. Bunlar da doğrudan veya dolaylı olarak kasların gerginliğini artırır. Boylece ağrı gerginliğe, gerginlik endişeye, endişe de ağrıların şiddetlenmesine yol acar.
İŞTE STRESİN VUCUTTA YOL ACTIĞI DEĞİŞİKLİKLER:
Stres altındaki kişide; terleme, hızlı nabız, kalp carpıntısı, midede ağrı, kasılma, boyun ve şakakta kaslarda gerginlik, nefes alamama, diş gıcırdatma, cenede kasılma, aşırı tedirginlik, konsantrasyon gucluğu, aşırı duygusallık, halsizlik, hareket edememe gibi şikayetler mevcuttur. Fizyolojik stres, bağışıklık sistemi uzerinde onemli bir etki yapar ve bağışıklık sistemini bozar. Beyin, bağışıklık sistemi ve hormonlar birbirleriyle ilişki icindedirler. Psikolojik veya fiziksel stres konusundaki calışmalar, uzun suren yoğun bir stresle karşılaşıldığı zaman hormonal dengeye bağlı olarak bağışıklık cevabında bir duşuş olduğunu ortaya koymuştur. Kanser dahil bircok hastalığın ortaya cıkış ve şiddetinin stresle ilişkili olduğu bilinmektedir.
AĞRI STRESİ STRES DE AĞRIYI DOĞURUYOR
Olağanustu stres durumunun sureklilik gostermesi vucut sağlığını bozarak, cok ceşitli rahatsızlıklara yol acar. Vucudun ana merkezi olarak nitelendirilen beyin, ağrıyı azaltabilecek etkiye sahip olabilmektedir. Strese hormonlarımızın verdiği yanıtın vucudumuz uzerindeki etkileri daha uzun surelidir. Boylece stresin hızlı etkilerine ilave olarak uzun vadede ortaya cıkan gec etkilerinin de insan sağlığını tehdit ettiğini unutmamak gerekir. Stres insanın doğal dengesini bozan bir durumdur. Beyin hucreleri arasında yerleşmiş olan heyecan molekulleri ağrı eşiğini duşurmektedir. Ağrı eşiğinin duşmesi ile ağrı oluşturma potansiyeli cok zayıf olan her turlu uyaran, boylece ağrı oluşumuna neden olabilmektedir. Ağrı ve buna bağlı tahammul, depresyon, korku ve endişeyi de beraberinde getirebilir. Oluşan dongu birbirini tetikler. Boylece ağrı stres yaratır, stres de ağrıyı doğurur.”