Yazıcı değil. Yazmayıcı!
Dunyanın ilk yazmayıcısı; Epson Stylus DX4850!

-Peki neden “yazmayıcı”?
Konumuza başlamadan once, bilgisayar yazıcısısının tanımına bir goz atalım.
Yazıcının tanımı nedir?


Yazıcı; fotoğrafta da gorulduğu uzere, bilgisayardaki fotoğrafların kağıda basılmasını sağlayan aractır.


Peki, ya bilgisayardaki bilgileri istendiği zaman basmıyorsa?
En acil zamanınızda, baskı kafasını bile milim kımıldatmıyorsa…
O zaman, o cihaza “Yazıcı” demek, sorunsuca (catır cutur) cıktı alabilen, “Yazıcı” isminin hakkını veren, “gercekten” yazıcı denebilecek yazıcılara hakaret olmaz mı?

Eğer o aygıttan cıktı alınamıyorsa ben o cihaza, “Yazıcı değil”. Yazmayıcı derim!
Dunyanın ilk yazmayıcısı; Epson Stylus DX4850!
Gorunuşu şoyle;





Bilgisayarınızı yeni aldınız, takır takır kullanıyorsunuz.
Cok guzel. İşlerinizi kolayca yapıyorsunuz. Bilgi parmaklarınızın tam da ucuna geldi.
Coğu şeyinizi bir “tık”la halleder hale geldiniz.
Saniyeler icinde merakınızı giderdiniz. Bilmediğiniz bir konuda bilgilendiz.
Hayatınız kolaylaştı, dunya kadar biriken işleriniz buharlaştı…


Aa! O da ne!
Sanki bir eksiklik var bu işte.
“İyi, tamam da.” Dediniz. Ve devam ettiniz; “her işimi bir tıkla hallediyorum, peki cıktı almak icin neden kırtasiyelere surekli para dokuyorum?”
Araştırma yapmaya başladınız.
Ve yazıcı almaya karar verdiniz.
Alacağınız yazıcıyı, gunluk işleriniz icin kullanacaktınız. Yazıcıda bulunan tarayıcı ile de tarama da yapacaktınız.
Bilgisayarda hazırladığınız bir belgeyi, saniyeler icinde basacaktınız.
Bu ne guzel bir buluştu!

Hangi modeli alacağınızı araştırdınız.
En kalitelisinin, en ekonomiğinin Epson olduğunu oğrendiniz.
Alınması gereken modelini araştırıp, oğrendiniz.
Ozelliklerini araştırdınız.
Abovv. Hem de alacağınız yazıcı, renkli imiş!
Cok iyi!

Modeli de kararlaştırdınız.
Yığınla parayı hazırladınız.
Mağazaya gittiniz…
Mağaza calışanları da; yazıcının şoyle guzel, boyle guzel olduğunu, alanların cok aşırı derecede memnun olduğunu soyleyip durdu.

-Yazıcının pigment murekkep ozelliği bulunuyor.
Muthiş!

-Her kartuşun kendine ozel yeri var. Bulunduğu, yer o kartuşa ozel. Yani, Pembe kartuşun yerine maviyi takmanız mumkun değil. Kazaları onlemek icin yazıcının ozel sistemi var.
Ooo harika!

-Yazıcı, studyo kalitesinde renkli baskı yapıyor.
Vay be!
-Yazıcının onunde, flash bellek girişi bulunuyor. Bilgisayarınıza hic dokunmadan, sadece birkac tuşa basıp cıktı alabilirsiniz!
Cok kullanışlı!
-Yoo, devamı da var. Yazıcımızla guncel telefonlarda, telefonu USB girişine bağlayıp telefondan cıktı bile alabilirsiniz!
“Vağğy” adamlar yapmış.

-Bu kadar mı? Hayır! Yazıcıda, kart okuyucu da bulunuyor. Fotoğraf makinenizden cektiğiniz fotoğrafları bilgisayara dokunmadan basabilirsiniz!
Cok havalı!

- Bitti miiiiii, bitmedi! Yazıcıdan yuzlerce sayfa baskı yapabilirsiniz! Cok ekonomik bir yazıcı modeli. Yıllarca kullanabilirsiniz!
Vay vay vay vay. Tam ihtiyac duyulan ozellikler. Hem de yıllarca kullanabileceğim! Gercekten muthiş!

Eh. Fiyatı biraz pahalı olsa da dişinizi sıktınız.
Sonucta, kırtasiyelere tonla para dokmek hic akıllıca değildi.
Yazıcınızı aldınız. Evinize goturdunuz.
Cok lazım olan belgelerin cıktısını aldınız. Tarama da yaptınız, her işinizi gordunuz, yıllarca kullandınız, cok memnun kaldınız…
Diye devam etmek isterdim ama...
Maalesef işler oyle gitmiyor!
Buyuk umutlar ile aldığınız yazıcınız, birkac cıktı aldıktan sonra…

Yazmayıcıya donuşuyor!

“+Haydaa. Ya ben kac cıktı aldım ki bundan? Ne oldu ki şimdi buna?”
“-Kartuşu bitmiş!”
“+ Aa! Mağazadaki gorevliler bana kartuşun uzun omurlu olduğunu soyledi.”
“- O demo kartuşuydu ondan bitti.”

(Bu arada demo kartuşu nedir ya? Yazıcıyı bedavaya mı veriyorlar sanki? Sacmalık!)

“+Yazıcımı aldığım haliyle yıllarca kullanabileceğini soyledi!”
“- Dili surcmuştur onun, şoyle olmuştur, boyle olmuştur… (uzayıp giden sacma sapan bahaneler.)”

Aldığınız cıktı sayısı daha iki elin 10 parmağını gecmemişken, yazıcınız yazmıyor!
Tum kartuşları bittiği icin yazmasa, yine iyi.
Sadece mavi kartuşu bittiği icin siyah beyaz cıktı bile alamıyorsunuz!
Mavi kartuş ya, mavi! Siyah beyaz ile ne alakası var?
Renkli bir kartuşun siyah beyaz ile ne alakası olabilir?

“Sen de, yazıcıdan fazla cıktı cıkarmayacaktın. Sadece, en ihtiyacın olduğu zaman baskı yapmalıydın.”
Diyebilirsiniz.
Maalesef o oneri cozum değil.
Bahsettiğim yazıcı, pardon! Yazmayıcı cihaz, sadece kapatılıp acılırken bile murekkep harcıyor!
Kapatıp acarken ya!
Cıktı almıyorsunuz, sadece acıp kapatıyorsunuz. Murekkep harcıyor!
Hic cıktı almasanız bile, sadece acıp kapatma ile murekkep harcıyorsunuz!
Bu da, kartuşunuzun cabucak boşalmasına sebep oluyor!

“Amaaaan. Bu da dert mi şimdi? Biten kartuşlar, koşedeki bilgisayarcılardan doldutulabiliyor.”
Diyeceksiniz.
Maalesef bu oneri de bizi hicbir cozume ulaştıramıyor. Kartuşlarda bulunan cipler, sizin kartuşu doldurttuğunuzu biliyor.
Yazıc… Pardon yazmayıcıya, kartuşun boş olduğunu soyluyor.
Yani para verip, doldurtma bile yapsanız cıktı alamıyorsunuz!

Ayrıca, bu cipler sizin kac kere cıktı aldığınızı bile hesaplayabiliyormuş.
Ve yazıcıya, “ben bittim” şeklinde sinyal gonderip, icinde murekkep olsa dahi cıktı almanızı engelliyorlarmış!

“Limit koyuyorlar, doldurtma yapmayı engelliyorlar, alakasız bir kartuş bitse bile cıktı almayı engelliyorlar ama, belki de kartuş fiyatları uygundur.” Diyeceksiniz.
Maalesef, hayat o şekilde de gitmiyor.

Buyurun fiyatlar;


Yorumlarda da gorduğunuz uzere diğer mağazalara gore “cok ucuz” olan fiyatmış bu!
Yorumun anlattığına gore; Bir de, kartuşun fiyatı diğer mağazalarda cok daha fazlaymış!
Ucuzu buysa, pahalısını da siz duşunun artık!
Bir de bu kartuş setindeki, bir kartuşun murekkebinin 8mL kadar az olduğunu unutmayın.

“Bir oneri daha aklıma geldi. Madem yazmayıcının, cıktı işi sıkıntılı. Bu aygıtta cıktı dışında, başka ozellikler de var. Mesela tarayıcı da var. Onu kullansana” Diyeceksiniz.
Yukarıda; sevgili yazmayıcımızın renkli kartuştan biri dahi bitse, siyah beyaz cıktı almayı bile engellediğini oğrenmiştik.
Keşke, yazmayıcımız sadece cıktı almayı engellese!
Yazıcının bir tane kartuşu bitse, tum yazıcı hatta tarayıcı bile kilitleniyor!
Bilgisayara bile tarama yaptıramıyorsunuz!
Tarayıcınız, “taramayıcı”ya donuşuyor!

Bir daha kartuş alsanız bile kartuşlar kısa surede bitiyor.
Fotokopi değil rezillik makinası,
Dunyanın ilk yazmayıcısı; Epson Stylus DX4850!
Bana gore dunyanın ilk yazmayıcısı, ama maalesef son olmayacak. Bu yuzden yazıcı alırken cok dikkat etmelisiniz.

Konuya, sizlerin de eklemek istediği bir şey varsa eklemekten cekinmeyin!

Peki, sizler “Dunyanın ilk yazmayıcısı” olan Epson Stylus DX4850 hakkında ne duşunuyorsunuz? Cevap yazmayı unutmayın!