diyare ppt
diyare, tedavisi, nedir, ne demek, ne demektir, ppt, hastalığı, nasıl gecer, ishal



Halk arasında "ishal" olarakda bilinen diyare hastalığı hakkında faydalı bilgiler sunuyoruz bu yazımızda sizlere Melek'ler.





Etiyoloji ve Patogenez:
Eğer aşırı derecede diyette lifli gıdalar alınmıyorsa normal bir kişinin gunluk dışkı ağırlığı 300 gr kadardır. Eğer 300 gr'ın uzerine cıkarsa diare meydana gelir. Dışkı ağırlığının % 60-90 ı sudan oluşur; diarede temel olarak dışkıdaki fazla suya bağlıdır. Artmış dışkı ağırlığının major patofizyolojik nedenine gore diyare kategorize edilebilir.
1. Osmotik diare: Absorbe edilemeyen, suda eriyen katıların barsak icinde kalarak suyu tutmaları nedeniyle meydana gelir. Bu durum laktaz eksikliği ve diğer şeker intoleranslarında ve tuz laksatifi veya antiasit olarak kotu absorbe edilen tuzların (magnezyum sulfat, sodyum fosfat) verildiği zaman ortaya cıkar. Diyetteki besinlerde, şekerlemelerde, cikletlerde şeker yerine kullanılan heksitol, sorbitol ve mannitol'un cok fzla alınması emilimi yavaşlatarak ve ince barsak motilitesini arttırarak diyareye neden olur.
2. Sekretuar diyare: İnce ve kalın barsak normalde alınan ve sindirim salgılardan oluşarak lumene gelen tuzları (ozellikle NaCl) ve suyu reabsorbe eder. Diyare invce ve kalın barsakların elektrolit ve su salgılamasının, emilimden fazla olduğu durumlarda oluşur. Bakteri toksinleri (orn: kolera), enteropatojenik virusler, safra asitleri (orn: ileum rezeksiyonundan sonra), steatoredeki absorbe olmamış diyet yağları, antrokinon katartikler, hint yağı, bazı ilaclar (orn: prostaglandinler) ve peptid hormonlar (pankreastaki bir tumorden salgılanan, vazoaktif intestinal peptid VIP) sekresyonu arttırıcı nedenlerdir.
3.Malabsorbsiyon yukarıdaki mekanizmalardan biriyle diyare meydana getirebilir. Eğer absorbe olmayan materyal cok bol miktarda, suda eriyen ve osmotik olarak onemli (orn: duşuk molekul ağırlıklı) ise mekanizma osmotik olabilir.Lipidler suda cok fazla erimezler ve bu yolla hareket etmezler, bazıları (yağ asitleri, safra asitleri) su ve elektrolit icin sekresyon arttırıcıdır. Nontropikal şipruda olduğu gibi genel malabsorbsiyonlarda, yağ malabsorbsiyonu (kolonik sekresyona neden olur) ve karbonhidrat nalabsorbsiyonu (osmotik diyareye neden olur) aynı zamanda bulunabilir.
4. Eksudatif diyare: Bircok mukoza hastalığı (rejional enterit, ulseratif kolit, tuberkuloz, lenfoma ve karsinom) eksudatif enteropati yapar. Mukozal iltihap, ulserasyon veya tumor plazmanın serum proteinlerinin, kanın ve mukusun lumene bolca boşalmasına neden olur. Boylece dışkının miktarı ve akıcılığı artar. Rektal mukozanın ahastalanması, devamlı dışkılama isteği doğurur ve iltihaplı rektum distansiyona daha duyarlı olduğundan barsak hareketlerinin sıklığında artma meydana gelir.
5. İntestinal gecişte değişme: Normal absorbsiyon icin, lumen icindeki kimusun GI sistemin emici yuzeyleri ile yeteri kadar zamanda temasta bulunması gereklidir. İnce veya kalın barsak rezeksiyonu, mide rezeksiyonu, piloroplasti, vagotomi, barsak segmentlerinin cerrahi baypası ve ilaclar (orn. magnezyum iceren antiasitler, laksatifler) veya ince barsak kaslarını uyararak gecişi hızlandıran humoral ajanlar (orn: prostaglandinler, seratonin) kimusun mukoza ile temasını kısaltan etkenlerdir. Malabsorbsiyon kimusun barsakta taşınma suresi uzadığı zaman ve dışkı bakterilerinin ince barsakta coğalma durumlarındada gelişebilir. Geciş zamanını arttıran faktorler dar segmentler, sklero-dermatoz intestinal hastalık ve cerrahi olarak yapılan durağan anslardır.

Diyarenin Komplikasyonları:
Elektrolit (Na, K, Mg ve Cl) ve sıvı kaybı sonucunda dehidratasyon ve vaskuler kollaps meydana gelebilir. Kollaps (şok) cok genc, yaşlı, ileriderecede duşkun ve diyaresi cok şiddetli olanlarda (orn: koleralılarda) cok hızlı gelişebilir. Bikarbonat kaybına bağlı olarak metabolik asidoz meydana gelir. Serum Na konsantrasyonları plazmaya oranla diyare icindeki kayıpların kompozisyonuna gore cok değişiklik gosterebilir. Hipokalemi, diyare cok şiddetli ve ağır olursa veya dışkıda fazla mukus varsa meydana gelir. Hipomagnezemiye bağlı tetani uzun suren diyarelerden sonra gorulebilir.

Tanı:
Nedene, sureye ve diyarenin şiddetine gore; etkilenen barsak alanına ve hastanın genel sağlık durumuna gore klinik ozellikler buyuk değiiklik gosterir. Oykude zaman, yer ve başlangıc ile ilgili diğer durumlar; sure ve şiddet; beraberinde olan karın ağrısı ve kusma; dışkıda gizli ve belirgin kanın olması; dışkılamanın zamanı ve sıklığı; steatore kanıtları (yağlı, veya kotu kokulu dışkı); ağırlık veya iştah değişiklikleri; diyet urunlerinin kullanımmı ve rektal tenezm bulunuşu not edilmelidir.
Dışkının makro ve mikroskopik incelenmesi yardımcı olabilir. Dışkının sıvı iceriği, hacmi, icindeki kan, iltihap, nukus veya aşırı yağ bulunuşu not edilmelidir. Genel olarak ince barsak hastalıklarında dışkı hacmi fazla olup sulu ve yağlıdır. Kolon hastalıklarında dışkılama sıktır, bazen hacmi azdır ve muhtemelen kan, iltihap, mukus ve karında rahatsızlık mevcuttur. Rektum mukozasının hastalıklarında rektum distansiyona karşı cok duyarlı olabilir ve diyare kucuk miktarlerda dışkının kısa aralıklarla yapılması şeklinde kendini gosterir. Mikroskopik incelemede lokositler (ulserasyon veya bakteriyel invazyon) emilmemiş yağlar, et lifleri, veya parazitler (orn: giardia, entemoeba) tespit edilebilir. Dışkı pH sı normalde 6 dan azdır, emilmemiş karbonhidratların ve kolondaki proteinlerin bakteryel fermantasyonu bunu dahada duşurebilir.
Vaskuler kollaps, dehidratasyon, elektrolit denge bozuklukları veya aneminin kanıtları araştırılmalıdır. Aşağıdakilerin yapılması gerekir: Karın muayenesi, parmak ve proktoskop ile rektum muayenesi ve (sigmoidoskopide) mikroskopi icin rektum mukozasının biyopsi ve suruntusu.

Tedavi:
Diyare bir semptomdur, eğer mumkunse altta yatan hastalık ozel olarak tedavi edilmelidir, fakat aynı zamanda semptomatik tedavide gerekebilir. Diphenoxylate 2.5-5 mg tablet veya sıvı 3 veya 4 defa, kodein fosfat 15-30 mg 2x1, 3x1 veya loperamid hidroklorid 2-4 mg 3x1, 4x1 verilmesi intestinal tonusu arttırabilir.Peristaltizm antikolinerjikler ile uzatılabilir. Dışkı kıvamını arttırıcı olarak psyllium veya metil selluloz bileşikleride verilebilir. Bu ajanlar her ne kadar konstipasyon icin verilirlersede kucuk miktarlarda verildikleri zaman dışkının sıvısında azalma yapabilirler. Kaolin, pektin ve aktif attapulgit sıvıyı absorbe eder.
Şiddetli akut diyarede dehidratasyon, elektrolit dengesizliği ve asidozu duzeltmek icin acil sıvı ve elektrolit tedavisi gereklidir. NaCl, KCl, glikoz ve asidozu duzelten sıvılar endike olabilir. Sıvı dengesi ve vucut sıvı kompozisyonudikkatle izlenmelidir. Beraberinde olan kusma ve Gİ kanama icin ilave onlemler gerekir.
Kusma ve bulantı cok şiddetli değilse oral glikoz-elektrolit cozeltisi verilebilir. Glikoz (veya sukroz, sofra şekeri) NaCl ve sodyumbikarbonat iceren sıvılar hızla absorbe edilir ve kolayca hazırlanır.i 5 ml (1 corba kaşığı) sofra tuzu, 5 ml karbonat, 20 ml cay şekeri ve tatlandırıcılar 1 lt suyun icine koyulur. Parenteral sıvılar şiddetli diyarelerde genellikle gerekli olur. Eğer bulantı ve kusma varsa ağızdan alımmın kısıtlanması gerekir. Ancak sıvı ve elektrolitlerin buyuk miktarlarda verilmesi gerekli olduğu zaman (orn: kolera) oral glikoz-eletrolit tamamlayıcı iv tedavisi ile birlikte ve elektrolit sıvılarına bikarbonat katılarak verilmesi erekir. Diyetteki değişiklikler hafif diyarelerde bazen yardımcı olur. Halk arasında zannedilenin aksine kafein diyareyi kotuleştirir. Diyetteki diğer diyareyi arttırıcı maddeler ise: laktoz (laktoz intoleransı olanlarda), fruktoz (aşırı alımlarda. elma suyu, armut suyu, uzum, bal, kabuklu yemişler, yumuşak ickiler de boldur), sukroz (sofra şekeri; kalıtımsal sukraz eksikliği olanlarda ve nadiren cok az bireyde), sorbitol-heksitol-mannitol (elma suyu, armut suyu, şekersiz sakız ve nane şekeri), magnezyumlu antiasitler... olarak sıralanabilir.


seteteskop.net