

Estetik dunyasında geliştirilen teknikler, mumkun olan en az mudahaleyle, tepeden tırnağa, neredeyse 8 yaş gencleşmenize imkan tanıyor. Ustelik, bazen kucuk kesiler, bazen de hicbir kesi olmadan gercekleştirilen bu yontemler bir hafta gibi kısa surede gunluk hayatınıza donmenizi de sağlayabiliyor.
Estetik dunyası, daha genc ve guzel gorunmemiz icin her gecen gun yeni silahlarla donanıyor. Artık saatlerce suren ve buyuk kesilerle gercekleştirilen operasyonlar coktan geride kaldı. Cunku gunumuzun kadını operasyon ardından evine kapanmak istemiyor, en kısa zamanda iş ve sosyal hayatına donmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla estetik dunyasındaki yeni trend, sorunlara en kucuk girişimlerle cozum sağlayarak, kadını gunluk yaşamından uzak tutmamak. Ustelik, eskisine oranla daha az kesi ile ve daha kısa surede uygulanan yontemlerle son derece doğal sonuclar elde ediliyor. Tıp dunyasının en buyuk kozlarından birisi de, hicbir kesi olmadan, kendi dokunuzla, ortalama 5-7 yaş gencleşmenizi sağlayan yağ hucresi enjeksiyonu. Bu yontemle sadece yuz değil, tepeden tırnağa vucudunuzun hemen her bolgesindeki sorunlar da giderilebiliyor. Son yıllarda, yuzde hacim kaybı yaşamaya başlayan 30'lu yaşlardaki kadınların imdadına yetişen bir başka yontem ise 3 boyutlu endoskopik cerrahi. Bir hafta sonra işinize donme imkanı sağlayan bu teknik, gencliğin simgesi olan ucgen bir yuze kavuşmanızı vaat ediyor. Estetik dunyasındaki son trendleri Estetik Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karacalar'a sorduk.
TREND 1: YAĞ HUCRESİ ENJEKSİYONU
Yağ hucresi enjeksiyonu yuzdeki hangi sorunların giderilmesinde etkili?
Yağ hucresi enjeksiyonu yontemiyle alın, ust goz kapağı ve gozaltlarında oluşan cokuntuler doldurulabiliyor ve bu bolgelerdeki kırışıklar hafifletilebiliyor, hatta tamamen ortadan kaldırılabiliyor. Aşağıya doğru sarkmış olan kaşlar, genclik yıllarındaki gibi kavisli ve kalkık bir gorunume kavuşabiliyor. Burun kenarlarından dudağa uzanan ve mimikle artan gulme cizgileri giderilebiliyor. Cokmuş olan yanaklar da, yağ hucresi enjeksiyonu yontemiyle tekrar dolgun gorunume kavuşabiliyor. Cene ucundaki dolgunluğun artırılması ve boyun bolgesindeki derin cizgilerin giderilmesi de yine bu tekniğin sağladığı yararlardan diğer ikisi. Ayrıca enjekte edilen yağ hucreleri adeta kok hucre işlevi gorerek cildin ışıl ışıl ve puruzsuz bir gorunum almasına yardımcı olabiliyor.
Bu yontem vucudun diğer bolgelerindeki problemlerde de kullanılıyor mu?
Bu yontem, tepeden tırnağa vucudun hemen her bolgesinde faydalı oluyor. Yağ hucresi enjeksiyonu ile dekolte bolgesindeki cokuntuler ve kırışıklar hafifletilebiliyor, hatta ortadan kaldırılabiliyor. Ayrıca kol bolgesindeki cokuntuler veya bacaklardaki kontur kaybı da duzeltilebiliyor. Yağ hucresi enjeksiyonu ile Brezilya kalcaları olarak nitelendirilen, hem dolgun hem de dik kalcalara da kavuşulabiliyor. Fakat istenilen sonucu elde etmek icin bel ve karın bolgesinde yeterli oranda yağ dokusu olması gerekiyor.
Yağ hucresi enjeksiyonu nasıl uygulanıyor?
İşlem, emici ozelliğe sahip bir cihaza bağlı olan mikroenjeksiyon veya ince kanul ile karın, uyluk, kalca veya diğer bolgelerden, ihtiyac duyulan miktarda yağ cekilmesiyle başlıyor. Yontemin doğası gereği, kadının vucudundan alınan bu yağlara, lokal anestezi icin kullanılan ilaclar ve kan da karışıyor. Bu nedenle, alınan yağlardan kan ve anestezi maddelerinin arındırılması gerekiyor. Ancak bu sırada, yağ hucresi icin gerekli olan besleyici maddeler de istem dışı olarak atılabiliyor. Yeni geliştirilen bir teknikte ise, yağlar lokal anesteziye gerek kalmaksızın, diz icinden alınıyor. İşlem yapılan bolgenin hemen altına bir manşon takılıyor, boylece bolgeye kan akışı azaltılıyor. Bu sayede emilen yağa kanın karışması engelleniyor. Boylelikle yağ hucresi enjeksiyonundaki başarı oranı da en yuksek seviyelere ulaşıyor. Ardından, alınan bu yağ, tıpkı diğer tekniklerde olduğu gibi, lokal veya genel anestezi altında, daha once belirlenmiş olan, yuz veya vucudundaki sorunlu bolgelerine enjekte ediliyor. Yontemin suresi ise işlemin yoğunluğuna gore değişiyor. Orneğin sadece dudak bolgesine yağ hucresi nakledilecekse yaklaşık bir saat yeterli oluyor. Tum yuze uygulanacaksa işlem 5-6 saat surebiliyor.
Kac yıl gencleşme sağlıyor ve hangi sıklıkta tekrar etmek gerekiyor?
Gunumuzde mikroenjeksiyonlar ve ince kanullerle yapılan uygulamaların gelişmesi, yağ hucrelerinin buyuk kitleler halinde sadece belirli bolgelere değil, goz ve dudak cevresi ile burun kanatları gibi yuzun hemen her bolgesine mudahale edilmesine imkan tanıyor. Yine bu ince kanuller sayesinde artık doğal goruntu bozulmadan, yuze 3 boyutlu şekil verilebiliyor. Ancak bu yontemle elde edilen sonucların ne kadar sure kalıcı olacağı kişinin cilt yapısına gore değişiyor. Orneğin, yuzu fazla sarkmamış, ancak yağ dokularında ciddi erime soz konusu olan bir kişide yontem, 7-8 yıllık gencleşme sağlayabiliyor. Bunun aksine, yuzu sarkmış olduğu halde yağ dokularında bir sorun olmayan kadında ise yağ hucresi enjeksiyonu ile sadece 1-2 yıllık bir gelişme kaydedilebiliyor.
İlerleyen yaşla yuzumuzdeneler değişiyor?
Genc ve guzel bir gorunum icin oncelikle alın, burun, dudak ile cene hacimlerinin birbirleriyle uyum sağlaması, cildin de ışıl ışıl ve puruzsuz olması gerekiyor. Ancak ilerleyen yaşla birlikte cildin altındaki yağ hucreleri eriyor; bunun sonucunda da alın, kaş, şakak ve cene bolgesindeki dokular sarkarak hacimlerini yitirmeye başlıyor. Genc yuzun simgesi olan ucgen gorunum de, ozellikle yanak ve cenedeki sarkmalarla kareyi andıran bir şekle donuşuyor.
Ayrıca, genellikle 30 yaşından sonra, korunmasız bir şekilde guneşe maruz kalma, hatalı beslenme, sigara ve alkol kullanma gibi faktorler nedeniyle ozellikle alın, goz cevresi ve dudak kenarlarında kırışıklar gelişiyor; cilt mat ya da solgun bir gorunum alıyor.
TREND 2: ENDOSKOPİK YUZ CERRAHİSİ
3 boyutlu endoskopik yuz cerrahisi ne zaman oneriliyor?
İlerleyen yaşla birlikte, başta yanaklar olmak uzere yuzdeki tum dokular aşağıya doğru sarkmaya başlıyor. Bunun sonucunda da ucgen şeklindeki yuz, kareyi andıran bir gorunume burunuyor. Bugun oldukca rağbet goren 3 boyutlu endoskopik cerrahi yontemiyle yuzdeki sarkmış olan tum dokular yukarı kaldırılarak, yuzun tekrar genclik yıllarındaki haline kavuşması sağlanabiliyor. Sadece deriye değil, yuzdeki tum anatomik oluşumlara mudahale edildiği icin de mimikler kaybolmuyor. Bu yontemle, genclerdeki doğuştan gelen, aşağıya doğru sarkık kaş ve gozler gibi ceşitli sorunlar da giderilebiliyor.
Operasyon nasıl yapılıyor?
Operasyon sıklıkla genel anestezi altında, saclı derinin arasından ve ağzın icinden yapılan 1.5 santimlik kesilerle gercekleştiriliyor. Bu kesilerin icine kalemden daha ince kanullerle giriliyor, ardından yuzdeki dokular askılarla yukarı ve hafifce yanlara doğru asılarak sabitleştiriliyor. Operasyonun suresi, mudahale edilmesi gereken bolgenin genişliğine gore 2 saatten 7 saate kadar değişebiliyor. Ertesi gunu taburcu olunabiliyor, bir hafta sonra da işe donulebiliyor. Endoskopik cerrahi, yağ hucresi ile kombine edildiğinde 8 yıllık bir gencleşme sağlayabiliyor.
Son yıllarda tum dunyayı heyecanlandıran doku muhendisliği, bu yontemlere nasıl bir katkı sağlıyor?
Doku muhendisliğinin en umut verici alanlarından bir tanesi kırışıklar. Orneğin, kırışıklık tedavisinde, muhendisler tarafından uretilen ve eriyebilen yapı iskeleleri kullanılıyor. Once kırışık bolgenin deri altına, jel veya kişinin kendi kanından elde edilen doku yapıştırıcısı verilerek, bir iskele oluşturuluyor. Ardından cevredeki hucreler bu iskeleyi dolduruyor ve kırışıkların olduğu bolgede yeni bir doku oluşuyor. Bu da doğru yere, doğru işlemin yapılmasını sağlıyor, boylelikle ciltte cokuntu oluşması gibi ceşitli komplikasyonların onune geciliyor ve daha başarılı sonuclar elde edilebiliyor.
Sıkca başvurulan tekniklerden biri de askı yontemi. Bu teknik diğer yontemler kadar etkili mi?
Askı yontemi, yaygın inanışın aksine, yuz gencleştirmede mucizevi sonuclar doğurmuyor. Yontem, aşırı sarkma nedeniyle deri fazlalığı olan durumlarda tek başına onerilmiyor, cunku yuzdeki dokular belirli noktalardan asıldığında ortaya yapay bir goruntu cıkabiliyor. Askılama yontemi, kalın ve gozenekli derilerde de umulan yararı sağlamıyor. Bunun aksine endoskopik cerrahi ile birlikte uygulandığında ise hem işlemi destekliyor, hem de daha doğal bir sonuc alınmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca ifade edildiği gibi askılama tekniği yapıldıktan sonra aynı gun sosyal hayata donulmesi de mumkun değil. Cunku bu işlem sonrasında oluşan morluklar veya şişliklerin iyileşmesi icin gereken sure 3 gun, hatta bir haftaya ulaşabiliyor. Yontemin etki suresi ise askıların ceşidine gore değişmekle birlikte ortalama bir bucuk yılla sınırlı kalıyor.
kaynak:hurriyet sağlık