Memorial Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Koordinatoru Doc. Dr. Kenan Keskin, guneşin kendisini daha fazla gosterdiği, havaların iyiden iyiye ısındığı bu aylarda, kene hastalığına ilişkin haberlerin de gelmeye başladığını soyleyerek, Baharın ve guzel havanın tadını cıkarmak isteyenleri yine kotu bir surpriz bekliyor. Cunku Kırım Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) ozellikle bahar ve yaz aylarını seciyor” dedi.



Doc. Dr. Kenan Keskin, yaptığı acıklamada her yıl yaşanılan olumlerle gundeme gelen kenelerin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hakkında bilgi verdi. Hastalığın, aslında kenelerin bir enfeksiyonu olduğunu bildiren Doc.Dr. Keskin, bu hastalığa “Nairovirus” adında bir virusun neden olduğunu bildirdi. Bu virusun keneler arasında enfeksiyon yaparak yayıldığını bildiren Doc. Dr. Keskin, “Virus, hastalık taşımayan kenelerin hastalıklı konakcıdan kan emmesi sırasında, onlara da bulaşmaktadır. Bu hastalık aynı zamanda kenelerin cinsel yolla bulaşan hastalıklarıdır. Yani keneler arasında yayılma yollarından birisi de kenelerin ciftleşmesi sırasında bulaşma şeklindedir” dedi.

- VİRUS KENEDE BELİRSİZ ENFEKSİYONA İNSANDA OLUME YOL ACIYOR -

Doc. Dr. Kenan Keskin, virusun hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken; insanlarda ise yuksek oranda olumle sonuclanan, kanamalarla seyreden ciddi bir hastalığa neden olduğunu bildirdi. Kenelerin Turkiye’de genellikle Nisan-Ekim doneminde aktif olduklarını ifade eden Doc. Dr. Keskin, “Bu nedenle bu donemde hastalığın sıklığında belirgin bir artış olmakta ve salgınlara bu donemde rastlanmaktadır. Ulkemizde başta Karadeniz ve Orta Anadolu olmak uzere Tokat, Sivas ve Corum gibi illerle birlikte 22 ilimiz Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi yonunden risk altındadır. KKKA hastalığı, ulkemizde 2002 yılında gorulmeye başlamıştır” dedi. Doc Dr. Keskin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının temel bulaşma yollarını ise şoyle sıraladı:
“Virusu taşıyan kenelerin ısırması ile: Kırsal kesimde yaşayan ve gerek evcil, gerekse vahşi hayvanlarla ilişkisi olan kimselere, ev hayvanları ve sokak hayvanları ile ilişkisi olanlara, kırsal kesimde ozellikle calılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya ceşitli amaclarla bulunanlara bulaşma olabilmektedir.
Enfekte hayvanların kan ve vucut sıvıları ile temas sonucu: Veterinerler, avcılar, kasaplar ve ciftcilerde, meslek hastalığı olarak gorulebilir. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma olabilir.
Hasta kişilerin kan ve vucut sıvıları ile temas sonucu: Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık gorevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşma olmaktadır.
Hastalığın bugun icin hava yolu ile ya da hastalıklı hayvanların sutleri ile gectiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır.”

-İŞTAHSIZLIK VE YUKSEK ATEŞ YAKINMALARINA DİKKAT-

Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya cıkması arasında ortalama iki gun gectiğini belirten Doc Dr. Keskin, “Hastalık iştahsızlık, baş ağrısı, yuksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile ani olarak başlar. Birkac gun icinde gozlerde ve yuzde kızarıklık, goğuste noktasal kanamalar, vucutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları gorulebilir” dedi. Ağır vakalarda, hastalığın beşinci gununden sonra karaciğer ve bobrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebileceğine de işaret eden Doc Dr. Kenan Keskin, “Hastalar genellikle hastalığın ikinci haftasında karaciğer, akciğer veya bobrek yetmezliği tablosu nedeni ile kaybedilirler” dedi. Keskin, iyileşmeninse, genellikle onuncu gunden sonra başladığını, bazı vakalarda ise dort haftaya kadar uzayabildiğini ifade etti. Olumlerin genellikle hastalığı ağır seyreden hastalarda, hastalığın ikinci haftasında gercekleştiğini kaydeden
Doc Dr. Keskin, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, veterinerler, kasaplar ve mezbaha işcileri sağlık personeli ile endemik bolgelerde kamp ve piknik yapanların risk grubunda yer aldığını da soyledi.

-“SIK OTLARIN VE CALILARIN OLDUĞU BOLGELERDEN UZAK DURUN”-

Kenelerin daha cok sık otların ve calıların bulunduğu yerlerde ve hayvan barınma alanlarında gorulduklerini bildiren Doc. Dr. Keskin, korunma yollarını şoyle sıraladı:
“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak oncelikle hastalığa neden olan virusu taşıyan kenelerden uzak durmak ile mumkundur. Kene yonunden şupheli ve tehlikeli olan bolgelerden uzak durulmalıdır. Hayvanlarla gereksiz temaslardan kacınılmalıdır. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, cıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mumkunse acık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri acısından), uzun kollu ve uzun pacalı giysiler giyilmelidir. Vucut belirli aralıklarla kene yonunden muayene edilmeli, vucuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, civi cıkarır gibi) alınmalıdır.
Kenelerin ustune kimyasal dokulmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kacınılmalıdır. Ormanlarda calışan işcilerin ve ava cıkanların lastik cizme giymeleri veya pantolonlarının pacalarını corap icine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak icin repellent olarak bilinen bocek kacıran ilaclar dikkatli bir şekilde kullanılabilir. Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkÂn vermeyecek şekilde yapılmalı, catlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana edilmelidir. KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kacınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar. Sağlık personeli bu konuda yayınlanmış rehberlerde belirtilen ozel tedbirleri alarak hasta ve şuphelilere yaklaşmalıdırlar. Hasta ya da şupheliler yine konuyla ilgili rehberlerde belirtildiği şekilde izole edilmelidir