Kapatın gozlerinizi. Denizden cıktıktan sonra, elinizin havluya gittiği o mesut anları duşunun. Şu an tek derdiniz -o da dertse tabii- yuzmek suretiyle calışan o binlerce kasın cağrılarıyla başlayan aclık sesleri. Bir otursanız dunyaları yersiniz. İstediğinizi yersiniz hatta tatildesiniz. Gecti o acılı diyet gunleri.

İster her şey dahilden ister İtalyan şeften:spagetti


Aynen oyle. Salcanın gozyaşlarına boğulduğu, her şey dahil konseptinden kendisine spagetti diyen o yemeği yeseniz de muthiş gelir tatilde. Sacınızın tuzlu ıslaklığı tabağa falan dokulur ama fark etmez. Bir tabak garantidir.

Deniz bize aşık biz onlara: Patates & Bira


Bir yanda icinde milyon dolarların bulunduğu bir yat, bir yanda beach ’de bizi bekleyen patates bira ikilisi. “Yere batsın milyon dolarlar, buz gibi biram ve bol baharatlı, cıtır cıtır patateslerim varken” der miyiz? Demeyiz tabii. Orası ayrı. Unutalım yatı, patates ve biraya yetişelim derken Michael Phelps kıskandırır mıyız? Bak bu kesin.

Tatilden babam cıksa yerim: Kalamar & Karides


Keyfin ve hatıraların doğrudan bir alakası olduğu kesin aslan sutunun, her daim yakıştığı ikilidir kalamar ve karides. Tatile gidip de bir buyuk acmamak olmaz ya hani, acılan bir buyuğun yanına kalamar ve karides koymamak da oyle. Tabii biz karides ve kalamar dedik siz butun deniz urunleri anlayabilirsiniz.

Gitsin diyetler: Brownie & Cheesecake & cupcake


Takvim Mart ayını gosteriyordu. Temmuz ayında yapılacak tatil icin acilen kısa vade zayıflama planına girilmesi gerekiyordu. 3 ayda ‘Azmin Zaferi ’ adlı kitap yazıldı, fazlalıklar bulutlara karıştı. Aynı takvimin arkasında bu kez kutlama yazıyordu. Guneşlenmenin ertesi, akşamın ustunde; bu lezzetin uc atlısından birini secme vaktiydi. Gururla ve afiyetle secildi.

Guneye indiğimize değsin: Kumru ve arkadaşları

Ceşme ’ye gittiğinizde en buyuk derdiniz (first world problem) kumrunuzu Kumrucu Huseyin mi yoksa Kumrucu Şevki ’de mi yemeniz gerektiği olmalı ya da Ayvalık ’a gittiğinizde fellik fellik Mesut Bufe ’yi aramalısınız. Hali hazırda omur uzatan lezzetleri bir yerinde, bir de tatilde yemek; herkese nasip olmaz.

Kumsalın nazlı guzeli: Pamuk şekeri


Guneş gormekten rengi acmış mavi tişortu, kafasında 45 derece acıyla duran şapkası ve Barack Obama ’dan bir ton koyu rengiyle (muhtemelen guneşten) bir adam gececek dalgaların bittiği noktalarda ayağını suya vura vura. Elinde pembe pembe, kucuk kucuk cubuklardan cocukluk taşır o adam. Cağırın onu, tatilin eksik kalanları tamamlansın.

Kumsalın bıckın delikanlısı: Haşlanmış mısır


Pamuk şekerciden birkac dakika sonra, hafif cıkmış gobeği; simetrik olma isteğini yıllar once bırakmış gozluğu ve yavaş yavaş adımlarıyla haşlanmış mısırcı arz-ı endam edecektir. Belki o sıcakta tereyağı ile yiyemeyeceksiniz ama kum ve deniz tuzuyla karışınca da cok lezzetli olacaktır haşlanmış mısır.

Tatile Gronland ’a gitsen bile guzeldir tadı: mantı


Gronland ’da başında yemeni, elinde oklavasıyla gozunuzun onunde dunyanın en iyi hamur işini yapan o tatlı teyzeleri bulamazsınız. O yuzden ‘snack ’ saatini, ziyafet saatine cevirmek icin cokun ilk gorduğunuz mantıcıya. Aldığınız kalorileri de dert etmeyin, 10 kulaca bakar sonucta.

Bonus: Susurluk tostu


Dunyada iki tip insan vardır: Guneye arabayla inerken, Susurluk ’ta bol kopuklu koca bir bardak ayranla Susurluk tostunu afiyetle yiyenler ve ucakla gidenler.

Zengin bonusu: lahmacun

En cok lahmacunun tadı tatilde bir başkadır. Yer yer uc tanesi 250 liraya satılır. Lahmacunun tanesi 80 liraya gelince haliyle olağanustu bir lezzete kavuşur.
alıntıdır