Canakkale ’de niye adam gibi yiyecek bir şey yok diye Halyo carşı‘da boş boş dolaşırken dışarıdan gelen hamur kızartma kokusuna doğru hareket ettiğimizde buyuk bir lezzet ipucunu yakaladığımızın hemen farkına vardık. Beyin damarlarımız kokunun etkisiyle genişlemiş, midemizdeki girdap ise derinleşmişti. Ustelik her yerde de goremeyeceğiniz cinsten bir girdaptı bu. Ucuzdu, etkiliydi, doyurucuydu ve ustelik halktı, halk! Bayanlar baylar huzurlarınızda: Pişi.

Hani ekmek fırınlarından aldığımız ve annelerimizin, teyzelerimizin pişirdiği cinsten Pişi. Vallahi biz daha once başka yerde bunun sokakta yapıldığına hic şahit olmadık. Bu ilk şahitliğimizde ise epey memnun kaldık.





Sen uyanık Canakkale ’liye bak hele! 1,5 TL ’lik pişiler nasıl kapış kapış gidiyor bir gorsen sen! Ev kadınları, babaanneler kocaları evde cozur cozur kızartma kokusuna kızıyorlar diye altın gunlerine, toplaşmalara bunlardan 40′ar 50′şer nasıl sipariş ediyor gorme!

Hele o pişileri satan ablanın keyfine diyecek yok! Nasıl da neşeli. Boyle mutfağın hakimi olmuş. Pişiden parayı vurmuş. Bundan sonra zincir mağaza acacak bir hali var. Mis Gozleme Pişi Merkezi‘nin sahibi aslında Taşkın Sirinağa ama gorunen o ki esas Şirinağa bizim abla.

Diyorlar ki biz aslında her turlu “Ev mamulu” yapıyoruz. Lakin olayı bizce Pişidekopartmışlar. Yahu yol uzerinde “damak catlatan lezzet” durağı ararken birbirini cay ile pişiden daha iyi tamamlayacak ne olabilir? Tabii ki bu calışan ablaların neşesi. Allahım bir de hazırladıkları pişiyi boyle kibar kibar camaşır asar halde “Donut” gibi alıp sıraya dizmiyorlar mı, gorseniz olursunuz.




Taşkın Ağa ’nın tavırları da gorulmeye değer. Hakikaten Şirinağa. Abi “Burası sizin mi?” diye soruyoruz. Adamcağız kadınların arasından cevap dahi veremiyor. Şoyle gurleyerek “Benim!” dese zor. Boyle belli belirsiz “İvit.” diyebliyor anca.

Ah canım Taşkın ağam ah!

Şimdi bu pişinin ceşitlerini de sayalım size. Peynirli (her zaman on numara olur), Kaşarlı (yaa ’ni), sosisli (fantazi ama cok acıkana ettir neticede), zeytinli (neden olmasın), sucuklu karışık v.b. (bunları hic olmamış sayıyoruz) Neyi unuttuk? Elbette “Sade“yi unuttuk. Zaten pizzada Margharita neyse, pişi de de Sade o anam! (Kiminiz anladı, tşkr.)

Dediğimiz gibi “Hamur İşini” bolca seven ulkemizin bu kızarmış samimi girişiminin cok başarılı olduğuna gozlerimizle şahit olduk. Darısı İstanbul sokaklarının kızartma kokmasının başına diyelim mi?

Diyelim tabii. Ama tam demeden once bu pişi benzeri olayın İtalya Milano ’da yediğimiz Mozarella ’lı domates soslusu olan “Panzerotti” yi de bir kez daha yad ederek diyelim. Kim bilir belki biri inove eder canım!