Elazığ mutfağı oldukca zengin yemek ceşitlerine sahiptir. 150'ye yakın yemek ceşidi olan Elazığ'da, uc oğun yemeğin dışında kuşluk yemeği ve ozellikle yatsılık denilen pestil, ceviz, orcik, meyve gibi yiyeceklerin bulunduğu sofralar acılır. Geleneksel Elazığ (Harput) mutfak kulturu, Turk mutfak kulturunun izlerini taşır. Sofra adabından yemek ceşitlerine kadar halen geleneksel ozelliklerini koruyabilen Elazığ mutfağında; tarihi Oğuzlara kadar uzanan tutmac, umac aşı anamaşı, kara kavurma gibi yemekler halen varlığını surdurmektedir.

Mevsime, yorenin ozelliklerine ve urettiği urunlere gore şekillenen yemek ceşitlerinin bir coğu yalnızca Elazığ'a hastır. Ozellikle kırsal kesimde hatta şehirde bile yoreye ozgu cok guzel ekmekler yapılır. Bu ekmeklerden en unlusu ve en lezzetlisi guz mevsiminde yapılan ve butun bir kış hic bozulmadan kalabilen tandır ekmeğidir.

Yemekler coğunlukla yer sofralarında yenilir. Buyuk başlamadan ve besmele cekilmeden yemeğe kaşık vurulmaz. Eskiden aile icinde bile kadın erkek ayrı ayrı sofraya otururdu. Gunumuzde yabancı biri olmadıkca sofraya kadın ve erkekler birlikte otururlar.

Eskiden butun yemeklerde tereyağı kullanılırdı. Gunumuzde ise hem koyluler hem de şehirliler coğunlukla nebati yağ kullanmaktadırlar. Bazı ozel yemeklerde mutlaka tereyağı kullanılır. Yemeklerde salca ve soğarac coğunlukla kullanılır ve bu karışım sos vazifesi yapar.

Kış mevsimi icin yapılan hazırlıkların başında taze meyve ve sebzelerin hemen hepsinin kurutulması gelir. Turşu ve salamura yapılır, şehriye ve erişte kesilir, kurut ve tarhana hazırlanır; tandır ekmeği yapılır; kavurma hazırlanır, orcik, pestil, tutunu yapılır.

Duğun ve sunnetlerde ozel eğlence torenlerinde ziyafet cekilir, ozel yemekler cıkartılır. Butun bu işler komşu ve akrabaların yardımı ile topluca yapılır. Gunumuzde geleneksel yemeklerimiz halen yapılmakla birlikte yeni yemek ceşitleri de Elazığ mutfağına girmiştir. Keban barajını yapılmasından sonra oluşan gol sahasında ve Hazar golunde yetiştirilen tatlı su balıkları Elazığ mutfağına girmiş ve balık yemekleri sıkca yapılır olmuştur.

Yemek Sofraları :

Yer sofraları:Sofra bezleri eskiden Harput'ta yerli beyaz bezden yapılırdı. Citcilerin (baskıcılar) acık pembe zemin uzerine siyah motiflerle susleyerek bastıkları sofra bezleri cok yaygındı. Bu sofra bezleri (dest-i hunlar) odanın ortasına serilir uzerine bir sini ve sininin icerisinde yemek takımları ve malzemeleri konulur ve sofra bezinin etrafında kucuk yer minderleri bulunurdu.

Bazen de sofra bezi uzerine 50-50 cm yukseklikte ozel yapılmış kucuk bir masa konulur ve bunun uzerine sini konularak sofra oluşturulurdu. Bu sofralarda yemek daha kolay yenilirdi.

Gunumuzde de Elazığ ve cevresinde coğunlukla yer sofrası tercih edilir. Ancak ozellikle kentte hemen her evde yemek masası bulunmakla birlikte ekseriyetle bu masalar misafir olduğunda kullanılır.

Geleneksel mutfak kulturumuzun onde gelen araclarından birisi olan sofra bezleri yerini naylondan yapılmış sofra bezlerine bırakmıştır. O guzelim cicekli, kuşlu, "hoş geldiniz" li sofra bezleri gunumuzde kimi evlerde sandıklarda birer hatıra olarak saklanmaktadır.

Eskiden cok yaygın olan sofra bezi baskıcılığı talep azlığı nedeniyle unutulmakta iken Kultur Mudurluğu'nce acılan kurslarda on beş civarında usta oğretici yetiştirilmiştir.

Harput, Elazığ ve cevresinde ozellikle duğunlerde kurulan 3-4 metre uzunluğunda sofralar kurulurdu ki buna da Somat denilirdi. Bu tur ziyafetlere de "Somat Cekme" denilirdi.

Mutfak ve Kilerler :

Mutfak ve kiler ic ice olduğu gibi ayrı ayrı da olurdu. Eski Harput evleri de sofalara cıkmadan evvel yan kapılardan birisi mutfak (mutbah) diğeri de kiler kapılarıdır.

Kiler 7-8 aylık zahireyi barındırırdı. Başta pilavlık ve koftelik bulgurlar, corbalık keşkeklik doğme (kendume) ler, mercimek, fasulye lovik ve nohutlar, ağızları beyaz ve nakışlı ortulerle kapalı, kırmızı topraktan yapılmış yerli buyuk kupler veya peteklerde; sıra sıra dizili sırlı yeşil cinilerde ise unlar, pekmezler, ballar, peynirler, salcalar, turşular; tenekelerde yağlar, kavurmalar, kıymalar, tarhanalar; muhaşır, erişte gibi şeyler ise buyuk kamış sepetler icerisinde, sebze kuruları, yine kilerde tavana asılı ekmek salıncağı uzerinde tandır ekmekleri bulunurdu. Tandır ekmeklerinin uzerine cok temiz hasavanlar ortulur ve kışlık ekmek ihtiyacı karşılanırdı. Kilerin en guzel yiyecekleri olan orcik, meyve kuruları daha bir ozenle saklanırdı.

Gunumuzde bazı koylerde zahire kup ve petekleri ve tandır ekmeği icin yapılan iskeleler halen kullanılmaktadır. Kent hayatında ise evleri musait ve koyleri ile bağlantısı olan sınırlı sayıdaki evlerin dışında bu kiler geleneği ve malzemeleri vardır.

Mutfaklar ise ocağın icerisinde bulunduğu yemek pişirilen, icerisinde mutfak arac ve gereclerinin bulunduğu temiz ve ferah mekanlardan secilirdi.

ALINTIDIR...