Şerbet, şekerli, ballı, gullu, baharatlı ve meyve aromalı ferahlatıcı bir icecektir. Zaman zaman şurup ile karıştırılmaktadır. Kaynatılarak yoğunluğu artırılan şurup, suyla inceltilerek şerbet haline getirilir.

Yaz aylarında serinlemek amacıyla tercih edilen, ramazan sofralarını hafifliği nedeniyle sofraları renklendiren şerbet, bolca şekerin herhangi bir meyve suyunun icinde eritilmesi sonucunda elde edilir.

Şerbetin icine katacağınız şeker miktarını, kullanacağınız meyvenin tatlılığına gore belirleyebilirsiniz. Ayrıca şeker oranı kullanacağınız meyvenin sulu-susuz, buyuk-kucuk, cekirdekli- cekirdeksiz, posalı ya da posasız olmasına gore de değişir.

Şerbetin kıvamının yerinde olması icin, meyveleri ezerek elde edeceğiniz meyve suyunun bir misli fazlası kadar şeker ilave edebilirsiniz. Fakat bu zorunlu değildir. Şeker miktarını kendi isteğinize gore fazla ya da eksik olarak ayarlayabilirsiniz.

Şerbeti cam şişede muhafaza etmek gerekir. Cam şişeyi iyice yıkayın. Şişeyi ağzı yere gelecek şekilde cevirerek altı saat kadar bekletin. Bu sure icinde şişe iyice kurumuş olacaktır. Şişenin ici tam anlamıyla kuruması gerekir. Aksi durumda şerbet mayalanır ve bir muddet sonra şişenin patlamasına neden olur.





aklayacağınız şerbeti şişeye boşalttıktan sonra hava almaması icin ağzını iyice kapatmalısınız. Şişenin hava almaması koşuluyla, şerbet bir sene boyunca bozulmadan saklanabilir.

Şerbetin ısısını şurup derecesi ile olcebilirsiniz. Şerbetin ısısını olcmek icin sıcak şerbeti yuvarlak, teneke bir kabın icine kap tam dolacak şekilde boşaltın. Daha sonra şerbet derecesinin ağır tarafını kabın icine batırarak, dereceyi şerbet icinde kendi haline bırakın. Kabın ağzı hizasında derecenin hangi rakamı gorunurse şerbet o derecededir.

Şerbet Ceşitleri
Mevlid şerbeti, duğun ve loğusa şerbeti, boğurtlen, cilek, kızılcık, kayısı, ağac cileği, portakal, mandalina, şeftali, turunc, gul,amber, fulya ciceği, menekşe, yasemin ciceği, demirhindi, keciboynuzu ve Antep fıstığı şerbeti.

Osmanlı Mutfağında Şerbet
15. yuzyıl sonrasında sarayın ve zengin sofraların gozde şerbetleri gul, nilufer, menekşe ve zambak gibi ciceklerden yapılanlardı. Sıradan şerbet ise bal ve uzumden yapılırdı. İstanbul ’un cevresini baştan, başa kaplayan bağlarda yetişen uzumler, taze olarak yenilir, kış icin kurutulur ve şerbet yapılırdı. Osmanlı mutfağında her turlu meyvenin şerbeti yapılırdı.

Osmanlı ’nın unlu şerbetleri: Sikencebin, demirhindi, harnup, somada, vişne, sunnet, menekşe, nilufer, zambak, gul, subye, meyan koku.

Kaynak:ev hayat