Uzun bir aradan sonra herkese yeniden merhaba canlarım;guneşin yuzunu gostermeye başladığı,toprağın yeniden uyandığı,kuşların neşeli seslerini duymaya başladığımız bu guzel ilkbahar gununden yeniden merhaba...

Bunun yanında bugun 8 Mart dunya kadınlar gunu,hayatımızda olan olmayan,tanısakta tanımasakta dunyaya binbir renk salan tum kadınlarımızın,dunya kadınlar gununu kutlarım.

Herkesin bildiği ama genelde farklı sunumlarda yaptığımız klasik peynirli borek tarifiyle aranızdayım,her ne kadar klasik desemde birazda su boreği kıvamında enfes bir borek. Hadi başlayalım o zaman;


________________
1) 5 adet yufka
2) 2 adet yumurta
3) 1 su bardağı sut
4) Yarım su bardağı sıvıyağ
5)300 gr peynir(Dilediğiniz peyniri kullanabilirsiniz ancak ben tam yağlı beyaz peynir kullandım)
6)Dilerseniz ic harcınıza maydonoz ve ustune suslemek icin susam,corekotu
Not:Eğer susam veya corekotu kullanmak isterseniz kek kalıbını yağlar yağlamaz hemen susamınızı yada corekotunu kalıbın icine serpmelisiniz ki uzerine yufka koyacağımız icin piştikten sonra boreğin ust tarafında olsun.


____________
Oncelikle kullanacağınız kek kalıbının heryerini guzelce yağlayın,ben silikon kek kalıbı kullanıyorum boylece hem cok fazla yağ surmenize gerek kalmıyor hem de yaptığınız kek veya borek puruzsuz bir şekilde cıkıyor,hatta ben kek yaptığım zaman kalıbı yağlamıyorum bile.Bunu eğer bilmeyen arkadaşlarımız varsa diye puf nokta olarak vermek istedim.
Yumurtaları bir kabın icerisinde iyice cırpıyoruz,daha sonra icerisine sıvıyağ ve sutumuzu ilave edip yeniden cırpıp bu yumurtalı sosumuzu bir koşeye koyuyoruz.Daha sonra yufkamızın bir tanesini alıp kek kalıbımızın ortasına yırtılmayacak şekilde ve yanlardan sarkacak şekilde yerleştiriyoruz.2.yufkamızı elimizle 5-6 parcaya bolup ayırmış olduğumuz yumurtalı sosa batırıp,kalıbın icine gelişiguzel buruşuk şekilde yerleştiriyoruz,bu yufkanın ustune peynirimizin yarısını yayarak serpiyoruz,daha sonra diğer 2 yufkayıda aynı şekilde elimizle parcalayıp yumurtalı sosa batırıp aynı işlemi tekrarlıyoruz ,tekrar uzerine peynirli harc koyuyoruz ve yine 5.yufkamızı alıp elimizle parcalayıp sosa batırıp en son kalıbımızdan sarkan yufkaları kalıbın icine doğru topluyoruz,en son olarakta kalıbın ortasındaki yufkayı elimizle daire şeklinde aşağı doğru yırtıp diğer yufkaların arasına kardeş kardeş kaynaşıp oynasınlar diye ilave ediyoruz.

Tamam panik yok kızlar;belki anlatamamış olabilirim,o halde işte size fotoğraflar
180 derece fırında ustu kızarıncaya kadar pişiriyoruz ve mutlu sona doğru gidiyoruz.
Tabii bu boreği kuru kuru ikram etmek olmaz,yanında damak tadımıza,yaratıcılığımıza ve hayal gucumuze bağlı kahvaltılıklar hazırlıyoruz.
Ve işte sunumum,dilerim beğenirsiniz canlarım...Resimler sanki biraz bulanık ve dağınık cıkmış ama olsun

Yarışmaya koymayı unuttum diye bu sunumu buraya dahil etmemiştim ama fikir olsun diye ekliyorum canlarım
Sutaş 1975 yılında Bursa'nın Karacabey ilcesinin Uluabat koyunde kuruldu. Kurulduğu tarihteki gunluk sut işleme kapasitesi 5 ton olan Sutaş, bugun Karacabey tesislerinde 1.200 ton, Aksaray tesislerinde 1.400 ton olmak uzere gunluk toplam 2.600 ton sut işleme kapasitesine sahiptir.
1975 yılından beri sadece sut ve sut urunlerine odaklı olarak faaliyet gosteren Sutaş, Turkiye, Makedonya ve Romanya ’daki 4 tesisinde, yılda 750 milyon litre sut işlemekte ve tuketicilerine 70 ceşit urun sunmaktadır.
Sutaş, Ciftlikten Sofralara iş modeli ile ineklerinin yediği ciftlikten sofralara ulaşan urunlerine kadar, butun sureci yonetmekte ve denetlemektedir. Urunlerinin doğallığının ve kalitesinin guvencesi olan bu modelin gereği olarak Sutaş, uretim tesislerinin yanı sıra; eğitim merkezleri, uygulama ciftlikleri, damızlık yetiştirme ciftlikleri, yem fabrikaları, geri kazanım ve enerji tesislerinden oluşan butunleşik bir yapı ile faaliyet gostermektedir. Bolgesel ihracat stratejisi cercevesinde Sutaş, Ortadoğu başta olmak uzere Turki Cumhuriyetlere, Kuzey Afrika ve ABD ’ye 15.5 milyon dolarlık ihracat yapmaktadır.