Erkek gozuyle: Olmak ya da olmamak onemli değil; “gibi gorunmek” en itici ve tehlikeli olanı!.. Aslında “gibi gorunduğumuz” zamanlarda erkekler bunları yemiyor ve bakın bu konuda neler duşunuyorlar!
“Ya gorundudun gibi ol, ya da olduğun gibi gorun”
Erkeklere ya da topluma karşı cici gorunmek icin yaptığımız kucuk hileler, cabalar, kendimizi acıklama ihtiyacımız bakın nasıl da bir ilişkinin başlamadan sonunu getiriyor.
İşte bir erkeğin gozunden konunun değerlendirmesi:
“Gercekten cok guzel bir mankenin evindeyim. Dergicilik yaptığım yıllarda bir cekim icin anlaşmış, iş bitince de birkac kez goruşmuşuz. Aramızda bir yakınlık oluşmaya başlamış. Kız gercekten cok guzel. Kadın guzelliğinin etkileyici gucune karşı durmakta her zaman zorlanan benim bu durumdan etkilenmemem mumkun değil. Gecip salondaki kanepeye oturuyorum. Sehpanın uzerinde birkac kitap dikkatimi cekiyor. Alıp bakıp haklarında sorular soruyorum. Kitapların yeni alındığı ve henuz kapaklarının dahi acılmadığı belli. Fiyat etiketleri uzerlerinde… Ve oraya da bilincli olarak koyulmuşlar. ‘Şimdi sen beni manken imajımdan dolayı cahil diye etiketlendiririsin; ben şu kitapları gozune sokarak bu imajın onune geceyim’ diye duşunulmuş! Salonda otururken yaşadığım bu andan sonra kızla aramızda bir bağ oluşması mumkun olmuyor. Evet, bir şeyler yaşıyoruz, ama hicbir guzellik, samimiyetsizliğin onune gecemez benim icin. Soğuyorum; benim bu halimden zaten o da soğuyor. Hic uzatmıyoruz.”
“Daha once bir akşam bir yerlerde tanışıp akşamın devamında birlikte vakit gecirdiğim bir başkası… Bu birinci goruşmeyle ikinci goruşme arasına cok vakit giriyor. Sebebi benim aramamış olmam. Yine de o ikinci goruşmeyi istediğini biliyorum. Ama surekli istemem yan cebime koy der gibi tavırlar takınıyor. Hicbir sefer zorlamıyorum. Ben zorlamayınca bu sefer kendi arayıp zorluyor. Goruşuyoruz. Buluşma boyunca aslında ne kadar da biriyle bir kez goruşup o goruşmede yakınlaşmayı ileri boyutlara taşıyacak biri olmadığını anlatıp duruyor. Aslında cok mutaassıp biri!.. Bu konularda da son derece prensipli. Ama ilk goruşmede olan olmuş ve biz aradan cok vakit gecmiş olmasına rağmen yine bir aradayız işte. Bu durumu oncelikle kendine, sonrasında bana, sonra da butun dunyaya acıklamak istiyor. Elimden geldiği kadar kimseyi bunlarla değerlendirmediğimi ve bunun acıklanması gereken bir durum olmadığını anlatmaya calışıyorum ama nafile… Gecenin bir oncekinden farkı olmuyor: Yaptığına acıklamalar getirme, kendini başka biri gibi gosterme cabası beni yine cok rahatsız ediyor…”
“Aslında kadınlara cok hak vermiyor değilim. Kadını saygıdeğer kadın sınıfına sokan sıfatların toplum ve erkekler gozunde ne kadar onemli olduğunu biliyorum. Burada kimse kimseyi gercekten nasıl olduğuyla değil, imajlarıyla değerlendiriyor. O yuzden herkes icinden nasıl gelirse gelsin, nasıl bir hayat surerse sursun, ‘aslında’ ne kadar entelektuel, ne kadar ahlaklı, ne kadar mutaassıp olduğuna vurgu yapmaya calışıyor. Bunlar genelde işe yarasalar da, bir sure sonra takke duşuyor, kel gorunuyor. Ama karşıda da keli gorecek goz yoksa, ağır aksak, eğri buğru bir şeyler surup gidiyor.
Genc kızlar ve erkekler birbirlerinden cok birbirlerinin imajlarıyla birlikte oluyorlar. Kızlarda her turlu fingirdekliğe rağmen, muhafazakar bir haller, erkeklerde olanca zıpırlığa karşın delikanlı, tespihli, ağır bir havalar…”
İmaj devri, yalan devri
Zıpır genc erkek, gercekten de zıpır bir imajı varsa asıl o zaman delikanlıdır. Olduğu gibi olması saygıdeğer olması icin tek ve yeter şarttır. Kızın flortozluğu beni hic bozmaz; onu da bozmuyorsa eğer… Ama kendi ozellikleriyle daha kendi bile barışamamışsa, aslında oyle olmadığına beni inandırmaya calışan, vitrinine kanmamı ve saygı duymamı benden beklemesin.
Hicbir entelektuel birikimi ve eğilimi olmayabilir; yeter ki oyleymiş gibi yapmasın.
Benimle ilk kez goruştuğunde calan telefonlarla abartılı kelime ve vurgularla konuşmasın. Arkadaşları ve ailesiyle, ‘Aşkımmm, canımmm, bebeğimmm!’ diye konuşup nasıl da buyuk bir sevgi yumağı icinde yaşadığını gozume sokmasın. Ya da arayan kişi işle ilgili basit bir şey sorarken durduk yere ‘Amerikalılarla birlikte yuruttuğumuz o devasa proje ne oldu’ gibi sacma sapan gondermeler yapıp bir yandan da goz ucuyla beni takip etmesin.
Lutfen beni salak yerine koymasın.
Bana kendini, olduğundan daha entelektuel, daha zeki, daha onemli ve daha bilmem ne gostermeye calışan hic kimseyle yurekten tokalaşmam mumkun değil. Sadece ve sadece oldukları gibi olmalarını istiyorum. Daha kulturlu gorunmek istiyorlarsa gercekten biraz okumalarını tavsiye edebilirim mesela. Ya da Serdar Ortac ve muadilleri dışında bir şeyler dinlemeye de başlayabilirler, imaj olarak sectikleri kimliğe gercekten ulaşmak yolunda adım atmış olurlar boylece.
“Benim icin karşımdaki kişinin her zaman olduğu gibi davranması; saygıdeğer biri olması icin tek ve en onemli şarttır.”
Butun bunları yapmak istemiyorlarsa da ‘aslında daha bilmem neymiş’ gibi davranmasınlar. Cunku fingirdek, kultursuz ve hatta onemsiz olmaları, bunları maskeleyen bir takım imajlar takınmaya cabalamalarından bile daha saygıdeğer…
ERKEKLERİN BİLMEMİZİ İSTEDİKLERİ 10 ŞEY
1) Siz kendinizinkilere ne kadar değer veriyorsanız biz de bizimkileri o kadar seviyoruz. Lutfen ayakkabılarımızı bir dolaba ust uste tıkıştırmayın.
2) Bir şeye gercekten aşık olarak satın almanıza itirazımız yok ama vakit gecirmek icin alışveriş yapmaya da kalkmayın.
3) Bir şeyleri iyi yapın. Biz yaptığımızda siz nasıl etkileniyorsanız, aynı şey bizim icin de gecerli.
4) Sevgilinizin bir suredir sizinle yeterince ilgilenmediğini mi duşunuyordunuz? Verin fotoğraf makinesini, hafta sonunu sizin seksi fotoğraflarınızı cekerek gecirsin. Hem eğleneceksiniz, hem de işler yoluna girecek…
5) Kumandanın bizde olmasını istememiz her zaman iktidar hırsımızdan değil; gercekten bazen cok sıkıcı şeyleri cok uzun sure izliyorsunuz.
6) Akşam sizden ayrı bir yere gittiğimizde acil bir durum yoksa hic aramamanızı tercih ederiz. Bir kere arasanız bu kabul edilebilir. Ama iki kere aramayın. Daha fazlası icin bir şey soylemiyorum bile…
7) Ha tabii, aramayacağım diye kendi kendinize kurup, telefonu karşı taraftan bekleyip, o telefon gelmeyince de ertesi gun arıza cıkartacaksanız, bence bir daha hic mi hic aramayın.
8) Dişlerinize iyi bakın, sigara icmeyin ve gulumseyin.
9) Uyumlu olun. Ozellikle de yanımızda başkaları varken.
10) Bizim kıyafetlerimizi giymenizi seviyoruz. Evin icinde bir gomlek ya da dışarıda bir kazak. Ara sıra yapın