Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz bir modern cağ hastalığıdır. Yaşam suresinin uzaması ile osteoporozla ilgili komplikasyonlar katlanarak artmış, tanı yontemlerinin gelişmesiyle de risk altındaki hastaları erken donemde teşhis etmek mumkun olmuştur.


Osteoporoz, kemik kitlesinde azalma, kemik dokusunun mikro mimari yapısının bozulması ile karakterize bir hastalıktır. Buna bağlı olarak kemik kırılganlığında artış hastalığın en onemli ozelliğidir. Vucudumuzdaki tum dokular gibi kemiklerimizde yaşayan dokularımızdır. Hayatımız boyunca kemiklerimizde yapım ve yıkım devam eder. 30-35 yaşlarına kadar yapım yıkımdan fazladır boylece kemiklerimiz buyur, ağırlaşır ve yoğunlaşır. Bu yaşlardan sonra yavaş yavaş kemik yıkımı, kemik oluşumunu gecer ve bunun sonucunda da osteoporoz hastalığı gelişebilir. Kemik kaybının en hızlı olduğu donem menopozdan sonraki ilk yıllardır.
Hastalık Sinsi Bir Şekilde İlerliyor
Sırt ağrısı, bel ağrısı, boy kısalması, kamburlaşma gorulebilir. Ancak genellikle kırık oluşuncaya kadar osteoporoz sinsi bir şekilde ilerler. Kırıklar en sık omurga, kalca ve on kolda gorulur. Omurga kırıkları boyda kısalma ve kamburlaşmaya neden olurken kalca kırıkları yuzde 30-40 oranında olumle sonuclanabilmektedir.
Kimler Risk Altında?...
Kucuk, narin yapılı, ailesinde osteoporoz bulunan beyaz tenli kadınlar risk altındadır. Erken veya cerrahi olarak menopoza girenler ozellikle risk altındadır. Bunun dışında alkol ve sigara kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite, duşuk kalsiyum ve D vitamini alımı fazla tuz kullanımı, kafeinli iceceklerin fazla tuketilmesi, yeterince guneş gormemek, diyabet ve hipertiroidi gibi hastalıklar ve kortizon, epilepsi ilacları gibi bazı ilacların uzun sure kullanımı osteoporoz icin risk faktorleridir.
Osteoporoz tanısında hastanın oykusu ve klinik muayenesinin yanında DEXA metodu ile yapılan kemik yoğunluğu olcumu altın standart olarak kabul gormektedir.
Osteoporozdan Korunmak ve Tedavi İcin...
- Osteoporozdan korunmak icin en ideal yol 30-35 yaşlarına kadar doğru beslenme ve egzersizle doruk kemik kitlesine ulaşmaktır.
- Sut ve sut urunleri, brokoli ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, sardalya ve somon balığı gibi yağlı balıklar ve tahıllar gibi kalsiyumdan zengin yiyecekler her yaşta dengeli bir şekilde tuketilmeli, risk faktoru oluşturan yiyecek ve iceceklerden uzak durulmalıdır.
- Duzenli egzersiz kemikleri guclendirir, dayanıklılık ve dengeyi artırır. Her yaşın ve hastanın egzersiz programı farklı olmalıdır, ancak hızlı yuruyuş ve dans engeli olmayan herkese tavsiye edilebilir.
- Osteoporozun en korkulan sonucu olan kırıkların azaltılabilmesi icin risk taşıyan ve tanı konan her hasta mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavide kullanılan ilaclarla kemik kaybı durdurulabilmekte ve hatta bir miktar kemik kazanımı mumkun olmaktadır.
- Osteoporozlu hastalar kaymayan alcak okceli ayakkabılar giyerek, evlerinde uygun zemin doşeme ve uygun ışıklandırma sağlayarak duşme riskini azaltmalıdırlar. (alinti,,,ailem)