Memenin iltihaplı hastalıkları (mastitler), 18-50 yaş arası goruluyor. Apse (puy) varsa acil cerrahi olarak boşaltmak gerekiyor. Klinik olarak bazen meme kanserinden ayırt etmek zor olabiliyor. Antibiyotik tedavisine cevap vermeyen durumlarda enfeksiyonlarda kanseri ekarte etmek icin mutlaka biyopsi gerekiyor.
MEMEDE İLTİHAP (Laktasyonel mastit):
Emziren annelerde en sık doğum sonrası 1. haftada olmak uzere yuzde 3-20 arası memede iltihap gelişebiliyor. Meme başındaki catlaklar, yaralar, kabuklanma ve kotu hijyen memebaşında mikrop uremesine yol acıyor. Boyle vakalarda antibiyotikle tedavi olmazsa ucte birinde mastit gelişiyor, antibiyotik ile bu oran yuzde 5'lere duşebiliyor. Boyle durumlarda emzirmeye devam etmek veya sutun pompa yardımıyla boşaltılması apse oluşumunu azaltıyor. Memedeki iltihap zemininde apse gelişmişse goruntuleme eşliğinde ya da cerrahi olarak boşaltmak gerekiyor. Zamanında mudahale edilemeyen vakalarda ciddi septik tablolar oluşabiliyor. Emziren anneler penisilinler, alerji varsa sefalosporin, klaritromisin, eritromisin benzeri antibiyotikler kullanabiliyor. Apse boşaltıldıktan sonra emzirme işlemine devam edilebiliyor, stazı azaltıyor ve enfeksiyonun gerilemesine yardımcı oluyor. Memede sut birikmesi memedeki iltihabi hadiseyi alevlendiriyor ve apse nuksunu artırıyor. Bu nedenle emzirme olmuyorsa mutlaka elle veya pompa ile sutun boşaltılması gerekiyor.
PERİDUKTAL MASTİT:
Emzirme dışı memede oluşan mastitlerden. Memebaşı etrafında başlayan ve sut kanalları cevresinde gelişen bir iltihap. Yuzde 90 sigara ile ilişkili olup yaş ortalaması 35 olan genc hastalarda goruluyor. Sigaranın memebaşı ardındaki sut kanallarında tahribata yol actığı ve mikroplara karşı eğilimi artırdığı duşunuluyor. Başlangıcta sadece areola kenarı eritem ve şişlik goruluyor. Sadece antibiyotik kullanımı bu semptomları geriletebiliyor. Ultrason gibi goruntuleme tetkiklerinde apse saptanırsa apse drenajı gerekiyor. Sadece drenaj sonrası nuks riski yuksek olduğundan sık sık tekrarlayan apse ile gelen hastalarda, memebaşı ardındaki sut kanallarını cıkarmaya yonelik bir ameliyat yapılıyor. Şeker hastalığı, kronik bobrek yetmezliği ve kemoterapi goren, bağışıklık sistemi baskılanmış, duşkun hastalarda memebaşından uzak bolgelerde apse (periferik nonlaktasyonel meme enfeksiyonları) gelişebiliyor. Bu durumda yine tedavide apseyi boşaltıp antibiyotik tedavisi uygulanması gerekiyor. Tum hastaların yaşına ve muayene bulgularına gore, goruntuleme tetkiklerinde kanser şuphesi varsa abse veya iltihaplı bolgeden mutlaka biyopsi almak gerekiyor.
GRANULAMOTOZ MASTİTLER:
Tuberkuloz mastiti ve idiopatik lobuler granulomatoz mastit olmak uzere iki turu bulunuyor.
Tuberkuloz mastiti, ulkemiz gibi gelişmekte olan ulkelerde ve bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda (AIDS, kronik bobrek yetmezliği gibi) daha sık goruluyor. Tuberkuloz mastitinde meme derisinde apsenin ağızlaşması şeklinde fistul gorulmesi, memede kitle, koltukaltında akıntılı kitle veya apse gibi klinik tablolar gorulebiliyor. Tanı icin apse veya kitleden alınan orneklerin tuberkuloza yonelik ozel testlere tabi tutulması gerekiyor. Son yıllarda yaygınlaşan PCR testi gibi genetik bazı testler daha duyarlı sonuclar veriyor. Tuberkuloza yonelik testleri negatif cıkan hastalarda, apse drenajı ve antibiyoterapiye rağmen tekrarlayan meme apseleri goruluyorsa ve klinik şuphe varsa, testlerle tanısı konamayan bir tuberkuloz duşunulebiliyor ve buna yonelik ilac tedavisi, antibiyotik uygulanabiliyor. Sık sık apse drenajına ve ilac tedavisine rağmen tekrarlayan tuberkuloz mastitlerinde ise cerrahi girişimle memeden apse bolgesinin cıkartılması duşunulebilir.
İdiyopatik granulomatoz lobuler mastit, genc doğurma cağındaki hastalarda sık goruluyor. Memeye yonelik bağışıklık sistemi elemanlarının normalin uzerinde reaksiyon gostermeleri sonucu (otoimmun) oluştuğu duşunuluyor ve/veya gecirilmiş enfeksiyon, travma suclanabiliyor. Gerek klinik gerekse radyolojik (ultrasonografi, mamografi, manyetik rezonans goruntuleme) olarak meme kanseriyle (ozellikle inflamatuvar meme kanseriyle) ve tuberkuloz mastiti ile sıklıkla karışabiliyor. Bu tur hastalarda da apse drenajı ve antibiyoterapiye rağmen tekrarlayan meme abseleri goruluyor. Apse veya dokudan alınan orneklerde tuberkuloz testleri negatiftir. USG, MMG, meme MRI tetkiklerinde de kanserden ayrım yapılamayabiliyor. Kesin tanı icin alınan şupheli meme dokusunun inceleme icin mutlaka patolojiye gonderilmesi gerekiyor. Tedavide, erken ufak kitleli hastalar kısa bir sure gozlemlenebilir. Bu tur kitleler kendiliğinden sadece antibiyotik ve ağrı kesici ilaclarla gozlem sırasında kaybolabiliyor. Zeminde apse varsa, apse boşaltılabilir ve mikrobiyolojiye gonderilebilir. Bu tur tedavilere rağmen kitle kaybolmuyorsa; tek, sınırlı ve ufak bir kitleyse cerrahi olarak cıkarılabilir. Buyuk veya birden fazla kitle mevcutsa steroid gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaclara başlanmalı. Bu tur ilaclar en az 6 hafta, toplam 3-4 ay uygulanmalı. Hastalar 3 haftalık aralıklarla kontrol edilmeli. Bu tur bağışıklık sistemini baskılayan ilaclara başlanmadan once hastanın tuberkuloz olmadığından emin olunmalı. Bu kitleler kortizon tedavisine cevap verir ve kuculurse cerrahi olarak tamamen cıkarılabilir. Memede yaygın ise sadece kortizon tedavisi uygulanır, olumlu cevap alınmışsa ve kitleler yok olmuşsa hasta bu şekilde gozlemlenir ve takip edilir. Kortizona iyi cevap alınmamışsa benzer başka bağışıklık sistemini baskılayan ilaclar denenebilir.
[h=4]Ekli dosyalar[/h]

mm.jpg
21,9 KB Goruntuleme: 568