CAN SIKICI…
Ne yiyorsak oyuz, ne iciyorsak oyuz, butun bunlara ilaveten cildimize ne suruyorsak, sacımızı neyle boyuyorsak ne ile yıkanıyorsak, ellerimizi ne ile yumuşatıyorsak, yuzumuze hangi malzemelerle renk katıyorsak biraz da oyuz…
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya gore, ortalama bakımlı bir kadın, 1 gun icinde cildine en az 12 ceşit urun uygular. Boyle soyleyince cokmuş gibi geliyor ama sıralayınca bu tespitin ne kadar yerinde olduğunu hatta daha fazlasının bile kolayca mumkun olduğunu goruyoruz;
1 Şampuan,
2. Sac kremi
3. Kopuk
4. Sprey
5. Jole
6. Vucut şampuanı
7. Sabun,
8. Temizleme losyonu,
9. Tonik,
10. Nemlendirici,
11. Gozaltı kremi,
12. Vucut losyonu,
13. Aseton,
14. Oje,
15. Guneşten koruyucu,
16. Allık,
17. Ruj, kalem, parlatıcı vs.
18. Rimel,
19. Parfum,
20. El kremi...
Şaşırtıcı değil mi? Bakın bir cırpıda 20 urunu ve hatta daha fazlasını sıralayıverdik. Tum bu gundelik malzemelerin iceriklerini kabaca hesaplarsak, cildimizi her gun sayısı 175 den az olmayan kimyasal madde ile sıvadığımızı soyleyebiliriz. Bunların her birisi deriden nufuz ederek vucudumuza girer.
Erkeklerin bıyık altından tebessum ettiklerini gorur gibi oluyorum. Ne yazık ki onların da duşunmeleri gerekir. Cunku bugun soz konusu edeceğim toksik kozmetikler arasında deodorantlar, duş jelleri, traş kopukleri de yer almaktadır..
Hatta cocuklar icin yapılan urunler bile duşundurucudur...
Her şeye kara calmaya kalkışacak değilim. Kozmetik malzemelerdeki iceriklerin bazıları cildimiz icin gercekten yararlı maddelerdir. Onlara kesinlikle ihtiyacımız var.
Ama bazıları?
İşte bugunku sohbetimiz bu noktada başlıyor...
GUVENLİ KOZMETİKLER KAMPANYASI gectiğimiz yıl “guvenli kozmetikler” adı atında bir kampanya acılmıştı, “Campaign for Safe Cosmetics.” Bildirgelerindeki en tuyler urperti maddelerden birisi, cocuk şampuanları icindeki katkı maddeleri arasında kanserojen bir madde olan 1,4 Dioxane’in yer alması idi.İngiltere’de yayınlanan bu onemli sağlık raporunun Uluslar Arası Malzeme Guvenlik Data Sayfasında( MSDS) yer alan bilgilere gore:
1,4-Dioxane: Kozmetik urunlerde kansere yol acan maddelerin başında yer alır. Kopuk yapıcı ve nemlendirici urunlerde yaygın olarak kullanılır. Etiket uzerinde, “PEG”, “Polyethylene”, “Polyethylene glycol”, “Polyoxyethylene” kelimeleri ile tanımlanır.
§ Solunumla, deri emilimi ve yutma ile zararlı etkiler oluşabilir.
§ Fazlaca gorulen etkileri: goz ve mukozada kaşıntı, deride tahriş, santral sinir sisteminde depresyon, zehirlenme..
§ Akut maruz kalma halinde; tahrişlere, baş ağrısına, baş donmesine ve uyuşukluğa neden olur.
§ Kronik nefes almaya maruz kalma halinde; karaciğer ve bobreklerde tahribat yapabilir ve kan bozukluklarına neden olabilir.
§ Bu kimyasallara maruz kalma sayısı arttıkca kan, karaciğer, bobrek ve deri tahribatlarının tedavi şartları da ağırlaşabilir...
KOZMETİKLER NASIL BOZULMADAN KALIR?
Cilt bakımı ve makyaj urunleri icinde zorunlu olarak koruyucu maddeler kullanılır. Bunlar ciltte uzun sure bırakılırsa, ozellikle BHT adlı kimyasal cilde % 10 kadar nufuz edebilir ve alerjik reaksiyonlara neden olur.
Yine kozmetik urunlerde yaygın olarak kullanılan Paraben ve Phthales maddeleri de ciddi riskler taşır. Her iki kimyasal konusunda yapılan araştırmalarda normal hormon fonksiyonlarını bozduğunu, akciğer, karaciğer ve bobrek hasarına yol acabildiği ve goğus kanseri tehlikesini arttırabildiğigoruluyor.
§ Parabenler deodorantlar, kremler, vucut spreyleri ve daha bircok kozmetikte anti mikrobiyal koruyucular olarak kullanılır.
§ Phthales ise deodorant, parfum, tırnak cilaları ve sac speylerinde yer alır.
Yine aynı sağlık raporuna gore;
“Paraben koruyucular (methyl, propyl, butyl ve ethyl) :
Mikrobiyel oluşumu onlemek ve urunun raf omrunu uzatmak icin eklenirler. Toksik oldukları bilinmesine rağmen oldukca yaygın olarak kullanılmaktadır. Pek cok alerjik reaksiyonlara ve cilt rahatsızlıklarına neden olurlar. Bu maddelerin yutulması veya solunması daha da zararlıdır. Cilt, goz ve solunum organlarında tahrişe, gozde kızarma ve ağrıya neden olur ...”
NE YAPACAĞIZ?
Ne yazık ki, birbirinden şık dukkÂnlarda ve hatta eczanelerde rafları dolduran pek cok kozmetik urun, tumunu burada sıralayamadığım katkı maddelerinden en az birkac tanesini icinde barındırmaktadır. .
Kozmetiklerden vaz gecin demiyorum tabii ki, ama onların iceriklerine karşı uyanık olun. Ozellikle icinde 1,4 Dioxane, paraben, phthales, BHT, formaldehit ve sodyum loreth sulfate bulunan urunleri evinizden uzak tutun. Ancak şunu da aklınızdan cıkarmayın, tıbbi otoriteler kozmetik urunlerin iceriğinin tam olarak acıklanmasını zorunlu tutmuyorlar..
§ “İcerik” okumayı alışkanlık haline getirin.
§ Elinizden geldiğinde organik kozmetikler kullanın
§ Urunlerin iceriğinde ne kadar az madde varsa, o kadar iyidir, aklınızdan cıkarmayın.
§ Aynı şey parfumler icin de gecerlidir.
§ Aldığınız urunlerin uretim tarihine bakın ve taze olmasına dikkat edin.
§ Ne şampuan ne de kremlerinizin kapağını asla acık bırakmayın.
§ Kozmetiklerinizi başkalarıyla paylaşmayın
§ Kremleri ve diğer urunleri surmeden once ellerinizi guzelce yıkayın..
§ Gunluk standart cilt bakımı icin, gunde 2 kez, gayet az miktarda urun kullanmak yeterlidir. Cok sık ve aşırı uygulamalardan uzak durun.,
§ Urunleri karıştırmayın, farklı urunleri ust uste surmeyin .
§ Bircok kozmetik urun 3 yıl kadar bozulmadan dayanır. Eskileri mutlaka atın. Yenileri de hic olmazsa buzdolabında saklayın.
Pek ic acıcı haberler vermediğimi biliyorum. Ama gercek buysa elden ne gelir…