İnsan yaşamında kokunun onemi sanıldığından daha fazladır. Koku alabilmek kişiye kendini iyi hissettirmenin yanı sıra zehirli gazlardan uzak durarak hayat kurtarabildiği gibi bozulmuş gıdalardan zehirlenmeyi de onlemektedir. Ciceklerin, sabun, deterjan, camaşır, tıraş losyonu, şampuan gibi urunlerin hatta ev, ofis gibi mekanların guzel, ferah kokması aranan bir ozelliktir. Bu sayede parfum endustrisi dunya capında cok buyuk rakamların donduğu dev bir sektordur. Peki guzel kokmayı, koklamayı yani koku alma duyumuzu bu kadar ozel ve onemli kılan nedir?


İnsanların koku alma duyusu duşunulduğunden daha işlevsel ozelliktedir. Hoş bir koku aldığımızda farklı bir hazla kokunun kaynağına yonelebiliriz. Bazen aldığımız koku bizi cocukluğumuza goturur ve bir an icin zamanda yolculuk yapmış gibi hissederiz. Bu durum koku duyumuzun, duygularımız ve de ozellikle hafızamız ile bir şekilde ilişkili olması ile acıklanabilir. Ayrıca yemeklerden aldığımız tadın pekişmesini sağlaması da, kokunun onemli bir ozelliğidir. Bunların dışında, koku alabilmenin kişiyi koruyucu etkileri de vardır. Koku almak, surekli olarak soluduğumuz havanın kalitesine gore duman ve zehirli gazlardan uzak durmamızı sağladığı gibi; orneğin yanık kokusunu alarak bir yangından veya ekşi kokusuyla bozuk bir gıdadan sakınmamızı da sağlar. Sosyal yaşantımızda ise banyo yapıp yapmamamız gerekliliğini bize bildirir. Gorme, işitme, duyma, tat alma gibi koku duyumuz da cevrede olan olayları algılamamızı ve ilişki kurmamızı sağlar.
Her on insandan birinde herhangi bir nedene bağlı olan koku alma bozukluğu vardır
Koku alma sırasında koku molekulleri her iki burun boşluğunun yukarı bolumunde bulunan o tarafa ait koku sinirlerini uyarırlar. Ancak buralardan gonderilen koku sinyalleri beyinde bulunan her iki koku merkezine de iletilirler. Bu nedenle tek taraflı koku bozukluğunu fark edemeyebiliriz.
Koku kayıplarının nedenleri nedir?
Tıbbi adıyla “anosmi” dediğimiz koku kaybı veya halk arasında bilinen adıyla “koku korluğu”, nedenine bağlı olarak gecici veya kalıcı olabilir. Gecici koku kayıpları sıklıkla nezle, grip, sinuzit ve alerji gibi nedenlere bağlıdır. Diğer olası koku kaybı nedenleri arasında burun-sinus problemlerine de neden olabilen; buyumuş geniz etleri, burun etleri (nazal polipler), burun eğrilikleri, konka şişmeleri ve sigara kullanımı bulunur. Burun icerisindeki ufak anatomik bozukluklar, bulundukları yere gore onemli olcude hava akımını etkileyebilirler ve alınan havanın koku bolgesine ulaşmasını engelleyebilirler. Bazı ilacların yan etkileri, kemoterapi, toksinler ve kimyasal maddeler de koku alma bozukluklarına neden olabilirler. Ayrıca yuz ve burun yapılarına olan travmalar, bazı tumorler (burun, on beyin, hipofiz bezi), gecirilmiş ameliyatlar ve virus infeksiyonları ile epilepsi (sara), alzheimer ve parkinson gibi norolojik hastalıklar; sitemik hastalıklar ve psikiyatrik hastalıklar yine koku kayıplarına neden olabilirler. Bebekler nadiren koku bozukluğu ile doğarlar (konjenital anosmi). Bazı kalıtımsal hastalıklar buna neden olurlar. Koku kaybının nedeni bazen de belirlenemeyebilir.
Yaşlılık da koku kaybına neden olabilir
Bu durum koku almayı kontrol eden sinirlerin de yaşlanması ve bozulması nedeniyle olur. Beraberinde tat duyusu da bozulabilir. Ustelik tat kaybı da varsa iştahın azalmasına ve beslenmenin de bozulmasına yol acar. Ayrıca tadı artırmak amacıyla fazla tuz ve şeker kullanımı nedeniyle tansiyon veya diyabet gibi hastalıklar acısından ozellikle tehlikelidir.
Ortada bir şey yokken kokular almak mumkun mudur?
Bazı sinuzit hastaları yanık kokusu veya kotu bir koku aldıklarını belirtirler. Ancak bu kokuyu kendilerinden başkası algılayamaz. Bu duruma “Fantosmi” veya “koku halusinasyonu” adını veriyoruz. Yapılacak endoskopik değerlendirme ve yardımcı olabilecek bazı filmler ile bu durum tespit edilebilir. Ayrıca beynin koku algılayan bolumlerinde oluşabilecek bolgesel sara nobetleri ile de olmayan kokuları duyan hastalar mevcuttur. Bu durum bazı tumorler veya norolojik bozukluklara bağlı olabilmektedir. Bundan başka “Parosmi” diye adlandırılan, bir şeyin kokusunun başka bir şeymiş gibi algılanması durumu da vardır. Orneğin muz kokusu, curumuş et kokusu gibi algılanabilir.
Kalıcı koku kaybına dikkat!
Detaylı bir sorgulamayı takiben yapılacak endoskopik muayene ile koku alma bolgesine havanın ulaşmasını engelleyebilecek bozukluklar tespit edilebilir. Ayrıca bunun yanında, bazı goruntuleme yontemleri ve tetkikler yardımcı olarak kullanılabilir. Ceşitli koku testleri ile koku kaybının duzeyi belirlenebilmekle birlikte henuz her yerde bulunabilen bir yontem değildir. Alerji, sinuzit, burun eğrilikleri ve polipler gibi burun-sinus problemleri tıbbi yontemlerle veya ameliyatla tedavi edilebilmektedirler. Ancak son calışmalar, cok ağır ve uzun sureli sinuziti olan hastaların koku bozukluğunun tam olarak duzelemeyebileceğini işaret etmektedirler. Bu nedenle sinus hastalıklarının tedavisi geciktirilmemelidir. Bazı sistemik veya norolojik kokenli hastalıkların ise diğer branş hekimleriyle birlikte izlenmesi gereklidir.