Hastaların sadece yarısı ilaclarını kullanıyor

Doktordan recete alan kişilerin yalnızca yarısı, ilacını talimatlara uygun kullanıyor. Bunun en yaygın nedeni unutkanlık. Tedaviye uymamak, yaşam kalitesini duşuruyor.
Hasta davranışlarıyla ilgili calışmalar, doktordan recete alan kişilerin, yalnızca yarısının ilacı talimatlara uygun olarak kullandığını gostermektedir. Tedavi planına uymamanın nedenleri arasında, unutkanlık en yaygın olanı. Ancak esas soru, neden insanların ilac almayı unuttuğudur. Sıklıkla psikolojik inkar mekanizması calışır. Tedaviyle ilgili herhangi bir konu kişiyi onemli olcude endişelendirebilir ve hasta tedavi planına uyma isteğini baskılar. Hasta olmak endişe kaynağıdır ve ilac kullanmak hastalığı anımsatır. Tıbbi planla uzlaşmamanın diğer nedenleri, tedavinin masrafı, zahmetli olması ve olası korkulan yan etkilerdir.

'Hapı yutmamanın’ sonucları

En iyi tedavi planı bile, uyulmadığı zaman başarısız olur. Tedaviye uymamanın en belirgin sonucu, hastanın durumunda iyileşme veya rahatlama olmamasıdır. Resmi tahminlere gore, ilac tedavisine uymama, kalp krizi ve inme gibi kalp damar hastalıkları nedeniyle her yıl 125 bin olume yol acıyor. Ayrıca hastane başvurularının yuzde 10’u, bircok doktor vizitesi, bircok tanı testi ve gereksiz bircok tedaviler, hastanın ilacı talimatlara uygun almamasından kaynaklanmaktadır.

Tedaviye uymama, sadece tıbbi bakımın masraflarını artırmakla kalmaz, yaşam kalitesini de duşurur. Orneğin glokom denen goz tansiyonunun ilacının bazen atlanması ve yeterli dozda kullanılmaması, goz sinirinde hasara ve korluğe neden olabilir. Kalp ilacının dozunun atlanması, kalp ritminin bozulmasına ve kalp krizine neden olabilir.

Yuksek kan basıncı icin alınan ilacın dozunun atlanması, inmeye yol acabilir ve yazılan dozda antibiyotik kullanmamak, enfeksiyonun alevlenmesine, ilaca direncli bakterilerin ortaya cıkmasına neden olabilir.

Cocuklar, erişkinlere kıyasla tedavi planına daha fazla uyumsuz kalırlar. Streptokok enfeksiyonları olan ve 10 gun sureyle penisilin verilen cocuklarla yapılan bir calışmada, yuzde 56’sının ilacı ucuncu gun, yuzde 71’inin altıncı gun ve yuzde 82’sinin dokuzuncu gun almamaya başladıkları saptandı. Tedaviye uyum, uzun sureyle karmaşık tedavi gerektiren genc yaştaki şeker hastalığı olan juvenil diabette veya astımda daha da kotudur.

Cocuk ve yaşlılarda uyum zor

Bazen anne babalar, talimatları tam olarak anlamayabilirler. Yapılan calışmalar anne babaların doktorla yaptıkları goruşmeden 15 dakika sonra aldıkları bilginin yarısını unuttuklarını gostermiştir. Bu nedenle, cocuk doktorları sıklıkla tedavi planını basit tutmaya calışır ve yazılı talimat verirler.

Yaşlı insanlar cok ceşitli ilaclar kullanırlar, aldıkları ilacları hatırlamakta gucluk cekerler ve ilac yan etkileri yaşama olasılıkları daha fazladır. Yaşlıların ilaclarını cokluk birbirinden habersiz, farklı doktorlar yazar ve aynı zamanda recetesiz ilaclar da kullanırlar. O nedenle, tedaviyi yuruten tum doktorların, hastanın aldığı tum ilacları bilmesi gerekir. Yaşlı insanlar coğu zaman yan etkilerden korktukları icin veya tedaviyi yeterli bulmadıkları icin, gizlice ilaclarının dozlarını ayarlarlar ve bunu istenmeyen etkiler ortaya cıkana dek, bir sır gibi saklarlar.

Tum ilacların bir eczaneden alınması ve o eczacının tum receteleri gormesi tedaviye uyumda fayda sağlayabilir, eczacılar bu sayede kişinin aldığı ilacları ve etkileşimleri izleyebilirler.

Hastalar doktorlarıyla iyi bir ilişki icinde oldukları zaman, tedavi planına uyma olasılıkları artar. Hastaya tedaviyle ilgili anlaşılabilir acıklama yapılması ve tedavinin mantığının izah edilmesi tedaviye uyumu artırır. Yazılı bilgilerin verilmesi, unutma veya karıştırmayı onleme bakımından, cok yararlıdır.

Tedaviye uyumu zorlaştıran diğer nedenler

Talimatları anlamama veya yanlış yorumlama.

Yan etkilerin yaşanması (tedavi hastalıktan daha kotu olarak algılanır).

Hastalığın yeterince kabul edilmemesi (tanının zihinde baskılanması).

İlacın işe yaramadığının duşunulmesi.

Hastalığın yeterli duzeyde tedavi edildiğinin sanılması (orneğin bir iltihap durumunda tum zararlı bakteriler yok edilmeden once, ateş ve şikÂyetler duzelebilir ve hasta iyileştiğini sanar).

İlaca bağımlı hale gelmekten korkmak.

İyileşme konusunda kayıtsız olmak (hissizlik).

Engellerle karşılaşmak (orneğin tabletlerin veya kapsullerin yutulmasında gucluk cekmek, şişe acma konusunda problem yaşamak, tedavi planının zahmetli olması, ilacı bulamama vb). alintidir(Dr. Hasan İnsel/Milliyet)