
Doğaya baktığımızda, yavruların diğer yiyeceklerle sutten kesildiği zamana kadar yalnızca sutle beslendiğini goruruz. Sutun sindirimini sağlayan laktaz enziminin, ergenliğe gecişle birlikte insan sisteminden kendiliğinden yok olması; yetişkin insanların sute besin olarak kaplanlardan ya da şempanzelerden daha fazla ihtiyacı olmadığını gosteriyor.
Sut, ciğ olarak tuketildiğinde tam protein besin olmasına rağmen yağ da icerdiği icin kendinden başka bir besinle zor karışır. Buna rağmen gunumuzde yetişkinler diğer yiyecekleri devamlı soğuk sutle "yıkarlar". Sut mideye girdiğinde hemen kesilir ve mevcut başka bir yiyecek varsa kesilmiş sut tanecikleri diğer yiyecek taneciklerinin etrafında pıhtılaşır, onları mide ozsularından yalıtırak sindirimi geciktirir, curume başlangıcına ortam sağlar. Bu yuzden sut tuketimi ile ilgili ilk ve en onemli kural şudur: "Ya tek başına ic, ya da icme."
Bugun sut, icindeki doğal enzimleri yok eden ve nÂzik proteinleri değiştiren pastorizasyonun her yerde uygulanması yuzunden, daha da sindirilemez hÂle gelmiştir.
Ciğ sut, sutun sindirimini sağlayan laktaz ve lipaz aktif enzimlerine sahiptir. Canlılığını yitirmiş laktazı ve diğer aktif enzimleri iceren pastorize sut, yetişkin mideler tarafından gerektiği gibi sindirilemez.
Şişeyle beslenen bebeklerin yaşadığı karın ağrısı, pişik, solunum rahatsızlıkları , gaz ve diğer rahatsızlıkları n da gosterdiği gibi cocuklar bile bu konuda sıkıntı ceker. Enzimlerin eksikliğinin ve hayÂtî proteinlerin değişmesinin, sutteki kalsiyumu ve mineral elementleri erittiği de kuşku goturmez.
1930'larda Dr. Francis M. Pottenger, pastorize ve ciğ sutle beslenmenin 900 kedi uzerindeki etkilerine ilişkin 10 yıllık bir calışma yuruttu. Bir grup yalnızca ciğ sut alırken, diğer grup aynı kaynaktan alınan pastorize sutle beslendi.
Ciğ sut icen grup kuvvet bularak buyudu, hayatı boyunca sağlıklı, aktif ve canlı kaldı ama pastorize sutle beslenen grup kısa sure sonra durgun, sersem ve normalde insanlarla ilişkilendirilen kalp krizi, bobrek yetmezliği, tiroit bozukluğu, solunum rahatsızlıkları , diş kaybı, kemik zayıflığı, karaciğer iltihabı gibi kronik yozlaştırıcı rahatsızlıklara karşı savunmasız hÂle geldi.
Ama Dr. Pottenger'in en cok dikkatini ceken ikinci ve ucuncu nesillere olanlardı.
Pastorize sutle beslenen grubun yavrularının hepsi pastorize sutten kalsiyum emiliminin olmadığını gosteren zayıf ve kucuk dişler, kalsiyum eksikliğinin acık ifadesi olan gucsuz kemiklerle doğdular.
Ciğ sutle beslenen grubun yavruları ebeveynleri gibi sağlıklı kaldı.
Pastorize sutle beslenen grubun ucuncu kuşak yavrularının bircoğu olu doğarken, kurtulanlar ise kısırdılar ve ureyemiyorlardı . Ciğ sutle beslenen grup soyunu surdururken, pastorize sutle beslenen grupta dorduncu nesil olmadığı icin deney bitmek durumunda kaldı.
Eğer bunlar pastorize sutun zararlı etkilerinin yeterli kanıtı değilse, ticÂrî sut endustrisinin kabul etmekten tiksindiği, kendi annelerinden alınan pastorize sutle beslenen buzağıların genellikle 6 hafta* icinde olduğu gerceğini dikkate alın.
Ciğ sutun lehinde, pastorize sutun aleyinde bulunan bu gibi bilimsel kanıtlara ve yirminci yuzyılın başlarına kadar insan turunun ciğ sutle beslendiği gerceğine rağmen bugun Amerika'da birkac eyalet haric ciğ sut satmak yasal değildir.
Doğal niteliklerinden uzaklaştırılmış sut, insan omrunu uzatmada hicbir fayda gostermezken; sutu pastorize etmek raf omrunu uzattığından sut endustrisi icin daha kÂrlıdır. Dahası, pastorizasyon hepsini olmasa da bazı tehlikeli mikropları oldurerek sıhhî olmayan mandıralardaki hasta ineklerden alınan sutu goreceli olarak "zararsız" hÂle getirir ve bu da sut endustrisinin mÂliyetlerini azaltır.
Dr. Pottenger'in pastorize sutle beslenmiş kedilerinin kısırlaşması ve gucunu yitirmesi icin yalnızca uc kuşak gecmesi yeterli olmuştur. Amerikalıların ve Avrupalıların neredeyse aynı sayıdaki kuşağı pastorize sutle beslenmiştir. Bugun, kısırlık Amerikan ciftleri icin başta gelen sorunlardan biriyken; kalsiyum eksikliği de oyle yayılmıştır ki, Amerikalı cocukların yuzde doksanı kronik diş curumesi sorunuyla karşı karşıyadır.
İşin daha kotusu, şimdilerde kaymağının ayrılmasını onlemek icin sut "homojenize" ediliyor. Bu, yağ molekullerinin sutun geri kalanından ayrılmayacağı noktaya kadar mayalanmasını ve oğutulmesini gerektiriyor. Ama aynı zamanda bu durum, sut yağının kucuk parcacıklarının ince bağırsağın duvarından kolayca gecmesine izin vererek, doğal niteliğini kaybetmiş yağ ve kolestrolun vucut tarafından emilme miktarını buyuk oranda arttırıyor.
Aslında homojenize sutten, saf kremadan aldığınızdan daha fazla sut yağı alırsınız!
Kemik erimesi rahatsızlığı olan kadınların pastorize sut urunleri ile ilgili gercekleri dikkate almaları gerekir. Doğal niteliklerinden uzaklaştırılmış bu sut, bu durumu onlemek icin yeterince kalsiyum sağlamaz.
Buyuk miktarlarda pastorize sut urunleri tuketen Amerikalı kadınlar, dunyanın en yuksek sayıdaki kemik erimesi vakalarından muzdariptirler.
Orneğin, ciğ lahana; herhangi bir miktar pastorize sut, yoğurt, ciftlik peyniri veya doğal niteliği bozulmuş diğer sut urunlerinden daha fazla kalsiyum sağlar.
Kuzey Dakota'nın Grand Folks şehrindeki İnsan Araştırma Merkezi'nde yapılan yeni calışmalar gosteriyor ki, boron elementi kalsiyumun besinlerden emilmesinde ve kemik yapımında kullanılmasında temel bir role sahiptir.
Daha da dikkate değer bir nokta şudur: Yeterli miktarda boron verildiğinde kadınların kanındaki ostrojen seviyesi, Batı'da kemik erimesine karşı genel bir gecici onlem olan ostrojen yenileme terapisine duyulan ihtiyacı ortadan kaldırarak, iki katından daha fazla arttı . Boronu nereden bulabiliriz?
Ozellikle elma, armut, uzum, fındık, lahana ve diğer lifli sebzeler gibi kasiyumu da bulduğumuz taze meyve ve sebzelerden. Doğa zaten ihtiyacımız olan hayÂtî besin kaynaklarının tumunu birbirini tamamlayan şekilde bolca sağlamıştır ama insan onları oldurene kadar pişirmekte ve işlemekte ısrar eder ve sonra diyetinin neden "işe yaramadığını" duşunur durur.
Yetişkinler harika bir besin olan ciğ sutu temin edemedikleri surece, gunluk diyetlerinde yer alan sutu yeniden gozden gecirmelidirler.
Cocukları "guclu ve sağlıklı" buyusunler diye pastorize sutle tıka basa doldurmak dupeduz deliliktir, cunku en basitinden, onlar icindeki besinleri ayrıştıramazlar.
Aslında, doğal niteliğini yitirmiş sut urunleri, bağırsakları tabaka tabaka balcık gibi camurla tıkayarak organik besinlerin emilimine engel olduğundan; erkekler, kadınlar ve cocuklar diyetlerindeki tum pastorize sut urunlerini cıkarmalıdırlar.
İnek sutu buzağılar icindir ve bebekler de sutten kesilene kadar anne sutuyle beslenmelidir. Doğa her iki tip sutu ve sindirim sistemini buna gore tasarlamıştır.
Anne ineğin pastorize sutu ile beslenen buzağıların genellikle 6 hafta icinde olduğu bilimsel olarak belgelenmiştir ki, bu da pastorize inek sutunun buzağı icin olduğu gibi, insan icin de sağlığa yararlı ve hayat veren bir besin olmadığını gosterir. Buna rağmen, yetişkin insanlar doğal niteliklerinden uzaklaştırılmış bu salgıyı hem bebeklerine icirirler hem de kendileri tuketirler.
İnek sutu, insan sutunun 4 katı protein ve sadece yarısı kadar karbonhidrat icerir. Pastorizasyon, inek sutunun icinde bulunan yoğun proteinin sindirilmesini sağlayan doğal enzimi yok eder. Boylece; bu fazla sut proteini, bağırsakları camurla tıkayarak, insanın sindirim yolunda curur.
Bu camurun bir kısmı kana sızar. Sut urunlerinin gunluk tuketimleriyle bu kokuşmuş camur biriktikce, vucut camurun bir kısmını deriden (sivilce, leke ile) ve ciğerlerden (nezle ile) dışarı atarken kalanı iceride iltihaplanır, enfeksiyonlara sebep olan mukoz oluşturur, alerjik tepkilere yol acar, eklemleri kalsiyum tortularıyla sertleştirir.
Kronik astım, alerji, kulak enfeksiyonları ve sivilcenin bircok ceşidi sut urunlerini diyetten cıkarmakla kolayca iyileştirilebilir.
İnek sutu urunleri ozellikle kadınlar icin zararlıdır. Sut kadınların vucudundan dışarı akmalıdır, iceri değil. Pastorize inek sutunun kadınları gucten duşuren etkileri, sut uretimini arttırmak icin ineklere enjekte edilen sentetik hormonlarla daha da şiddetlenir. Bu kimyasallar titizlikle dengelenmiş dişi endokrin sistemine cok zarar verir. Besin ve İyileşme (Food and Healing) adlı kitabında besin terapisti Anne Marie Colbin sut urunlerinin kadınlar icin yarattığı felaketi şoyle acıklar: "Sut, peynir, yoğurt ve dondurma gibi sut urunlerinin tuketimiyle; yumurtalık tumorunu ve kistlerini, vajinal akıntıları ve enfeksiyonları da kapsayan dişi ureme sistemindeki ceşitli hastalıklar kuvvetle bağlantılıdır. Bu bağlantının, sut urunlerinin tuketimine son verdiklerinde problemlerin azaldığını veya yok olduğunu bildiren tanıdığım sayısız kadın tarafından defalarca doğrulandığını goruyorum. Lifli tumorlerin gectiğini veya dağıldığını, rahim kanserinin durduğunu, ade uzensizliklerinin duzeldiğini duyuyorum. Kısırlık bile bu yaklaşımla birkac ornekte ortadan kalkmış gorunuyor." Bircok kadın ve erkek, doktorları iyi bir kalsiyum kaynağı olduğunu soylediği icin sut urunleri tuketiyor. Bu bÂtıl bir tavsiyedir.
Doğrudur, 100 gramında 33 gram kalsiyum bulunan insan sutu ile karşılaştırıldığında, inek sutu her 100 gramında 118 mg kalsiyum icerir.
Ama ayrıca, inek sutu 100 gramında insan sutunde 18 mg bulunan fosfordan 97 mg icerir. Fosfor, sindirim yolunda kalsiyum ile birleşir ve aslında kalsiyumun emilimini onler.
New York Devlet Universitesi tıp merkezinin pediatri bolum başkanı Dr. Frank Oski şoyle diyor: "Yalnızca Kalsiyum-Fosfor oranı 2-1 olan besinler temel kalsiyum kaynağı olarak kullanılmalıdır. İnsan sutunun oranı 2.35'e 1, inek sutununki yalnızca 1.27'ye 1. İnek sutu ayrıca 100 gramında 16 mg sodyum iceren insan sutu ile karşılaştırıldığında 50 mg sodyum icerir, yani sut urunleri muhtemelen modern batı dunyası diyetinin en yaygın aşırı sodyum kaynaklarından biridir."
Bununla beraber, inek sutu daha iyi sindirilen ve sağlığa yararlı olan diğer besinler kadar iyi bir kalsiyum deposu değildir. 100 gramında 118 mg kalsiyum bulunan inek sutunu diğer besinlerin 100 gramı ile karşılaştırın:
Badem (254 mg), brokoli (130 mg), kıvırcık lahana (187 mg), susam tohumu (1,160 mg), bir tur su yosunu olan kelp (1,093 mg) ve sardalya balığı (400mg).
Kemik erimesine gelirsek, bunun daha cok beslenmedeki kalsiyum eksikliğinden değil, ozelikle şeker gibi kemiklerden ve dişlerden kalsiyumu suzen beslenme etkenlerinden kaynaklandığını goruruz.
Şeker, et, rafine nişasta ve alkolun tumu, kanda surekli bir asit ortamı yaratır ve asidik kanın kemiklerden kalsiyumu cozduğu bilinir. Osteoporozu duzeltmek icin en iyi yol, yukarıda belirtilen sut urunu haricindeki kalsiyumca zengin besinleri tuketirken aynı zamanda kemiklerden kalsiyum calan asit arttırıcıları diyetten cıkarmaktır. 3 mg boron minerali takviyesinin de kemiklerin kalsiyumu emmesine ve tutmasına yardım ettiği gorulur.
Geleneksel Cin tıbbı acısından bakarsak, sut bir ceşit "cinsel oz"dur. İnsan turunun başka bir turun cinsel ozunu icmesi ozellikle kadınlar icin sadece hastalığa yol acar, cunku icerdiği hormonlar insanın endokrin sisteminin hassas dengesini bozar. Eğer sut urunleri icmekte ısrarlıysanız, en iyi tercihiniz insan sutunun besinsel karışımına ve dengesine yaklaşan keci sutu olmalıdır.
İnek sutunden yapılmış yegane tehlikesiz urunler sindirilebilen bir yağ olan taze tereyağı, laktobakteri tarafından sizin icin onceden sindirilmiş taze mayalanmış yoğurttur. Ama bunlar bile mÂkul olculerde ve mumkunse ciğ, pastorize olmayan sutten yapılmış olmalıdır.