Muzik tarihinin onemli figurleri uzerine yaptığı araştırmalarla tanınan yazar Evin İlyasoğlu, Yapı Kredi Kultur Sanat'ın şubat ayı etkinlikleri kapsamında gecen yıl aralık ayında okuyucularla buluşturduğu "Ben Leyla Gencer-La Diva Turca" adlı kitabını anlattı.
Taksim'deki Yapı Kredi Kultur Sanat'ın Loca'sına konuk olan İlyasoğlu, biyografi yazmanın zor bir iş olduğundan bahsederek, hayatta olan birinin yaşamını kaleme almanın daha zor olduğunu soyledi.

İlyasoğlu, Gencer'in hayatı hakkında bugune kadar bircok kitap yayımlandığından bahsederek, "Bu kadar kitap varken 'ben neler yapabilirim, neler uzerine koyabilirim' duşuncesiyle hareket ettim. Kitap icerisinde aralarda Leyla Hanım'ın ic konuşmalarını yazdık. O ic konuşmalar gercekten bence kitabın en alımlı yonu oldu." diye konuştu.

Kitabın editoru Fahri Gulluoğlu ve proje asistanı Seren Akyoldaş'ın calışmaya cok emek verdiğini dile getiren İlyasoğlu, "Bazen bana kitabı baş aşağı bile cevirmeyi onerdiler. Onların onerilerine karşı cıkmadım ama bazen gozyaşları icinde 'olmaz' dediğim şeyler de oldu. Biz aslında bir yeni Leyla Gencer kitabı yarattık." dedi.

"Dunyayı kasıp kavuran bir insandı"



Evin İlyasoğlu, kitabı ozgun bir şekilde hazırlamak adına zorlandıklarına vurgu yaparak, şoyle devam etti: "Olimpos'un tepesinden dunyamıza inmiş Leyla Hanım gibi biri icin cok şey yapmak gerekti. Bunun icin kendi duşlemsel kurgumu oluşturdum kitapta. 'Elveda Gecmişin Gulumseyen Ruyaları' diye başladım ve bu bolumde Milano'daki La Scala Tiyatrosu'nda yapılan toreni anlattım. Aynı zamanda kah Leyla Hanım sozleri alırken kendisi o sahneyi anlattı, kah kitapta sozu ben aldım. Yani boyle bir kurgu yaptım ve bu kurguyu da cok sevdim. Hakikaten hayal gucumu kullandığım bir alan oldu. Leyla Hanım icin de sanırım bu yazılanlar ona layık oldu. Cunku o da hayal gucu cok yuksek bir insandı."

Kitapta Leyla Hanım'ın ozel hayatına da yer verdiklerini soyleyen İlyasoğlu, "Kitabı daha insancıl hale getirebilmek icin onun aşklarına, insan olarak yumuşak karnına, sosyal cevresine, kendini yenilemesine yer verdik. Mesela İtalya'ya ilk gittiği zamanlarda bir kafeye oturuyor. Oyle fazla giysisi, kendisini susleyecek pek fazla eşyası da yok ama dikkati cekmesi lazım. Her gun kafeye gidiyor ve oturuyor bir koşeye, aynı sandalyeye; bir gun şal alıyor uzerine ya da bir gun kocaman bir broş takıyor ya da sacına kocaman bir topuz yapıyor. Aslında cok basit şeylerle her gun bir başkası oluyor ama Leyla olarak oturuyor oraya. İşte bu da bir sahne. Boyle bir insan, aynı zamanda tum dunyayı kasıp kavuran bir insan." değerlendirmesini yaptı.

İlyasoğlu, Leyla Gencer'in oynadığı eserler hakkında tum verilerin bir ansiklopedik bilgi gibi kitapta yer aldığını da aktararak, daha once Gencer hakkında kitap yazan Zeynep Oral'ın ders notlarından bircok konuda yararlandığını sozlerine ekledi.
Etkinliğin yonetimini ustlenen gazeteci Serhan Yedig de Leyla Gencer hakkında yazılan diğer kitaplara değinerek, Gencer'in yakın arkadaşı muzikolog Franca Cella, Zeynep Oral ve Prof. Dr. Unal Oziş'in yazdığı eserlerden bahsetti.

hurriyet.com
__________________