

Dyt. Canan Aksoy'un haberi
Yaz bitti , yeniden gunlerin kısalıp gecelerin uzadığı , guneşin kendini daha az hissettirdiği soğuk havanın hakimiyetinde olan mevsime 'kışa girdik '.Savunma kalelerimizi, enfeksiyonlara karşı olan direncimizi guclendirmek gerek bunun da temeli sağlıklı bir beslenmeden geciyor.
Guneşin yuzunu daha nazlı gosterdiği bu aylarda , guneşsizliğe bağlı olarak D vitamini ihtiyacına dikkat ! gunesli saatlerde 20-25 dakika kadar acık havada guneşin enerjisini almak D vitamini ihtiyacımızı karsılamamıza yardım edecektir.Kış mevsimiyle başlayan balık mevsimi de w-3 yağ asitlerini almamızı sağlarken , D vitamini acısından da tercih edilmesi gereken onemli bir besindir.
Haftada 2 kere balık yemek kalp sağlığınızı korumaya yardım ederken ,kemiklerimizin de gunesin eksikliğini ( D vitamini yetersizliği ) daha az hissetmesine sağlayacaktır.
Kış hastalıklarından korunmak , savunma kalelerimizi guclendirmek icin de A ve C vitamininden yeterli beslenmek gerekir ki kış sebzeleri ve meyveleri de bu konuda bize oldukca comert davranmıstır. Narenciye ( portakal, mandalina, greyfurt ) , havuc, kivi, lahanagiller ( karnabahar, lahana , brokoli , Bruksel lahanası ) , yesil yapraklı sebzeler ( maydanoz, tere, ıspanak ) A ve C vitamininden zengin besinlerdir. Meyve sularından cok meyveyi direkt yemek C Vitamininden daha fazla yararlanmamızı sağlar.
Greyfurt suyunun bazı ilaclarla beraber alınması ilacın işlevini azaltıp artırabildiği icin ozellikle hipertansiyon, diabet veya depresan hastalıkları icin ilac kullananlara bu ilacları greyfurt suyuyla almamaları konusuna dikkat etmeliler.
Salata ve sebze yemeklerini ana oğunlerimizde mutlaka bulundurmalı, gunde 2-3 porsiyon mevsim meyvelerinden tuketmeye ozen gostermeliyiz.Sebze yemeklerini pişirirken C vitamini kaybını azaltmak icin , sebzeleri once yıkayıp sonra doğramak , buyuk parcalar halinde doğramak, haşlama sularını dokmemek , duduklu tencerede pişirmek ,taze olarak tuketmek gerekir.
Magnezyum, selenyum ve cinko da bağışıklık sistemimizde etkili minerallerdir. Magnezyum ve cinko buğdayın embriyo kısmında bol miktarda bulunur bu yuzden beslenmemizde tam tane ekmeklerini tercih etmek , Cinko ve selenyumu bol icerdiği icin balığa soframızda sıkca yer vermek , yağlı tohumlar ( fındık, ceviz , keju) hem w-3 kaynağı hem de antioksidant mineraller acısından zenginliği acısından beslenmemizde yer almalıdır.
Yazın sıcaklar nedeniyle rahatlıkla ictiğimiz suyu kışın da ihmal etmemiz gerekir , su vucudumuzdaki butun bolik reaksiyonların temel direğidir . Kışın su kaybımız daha az olduğu icin susama hissimiz azalır ancak su ihtiyacımızı yine de karsılamalıyız .
Soğuk hava nedeniyle kışın favori icecekleri genelde sıcak iceceklerdir , sıcak icecek olarak kafein- tein iceriği yuksek oldugundan dolayı cay- kahveyi değilde bitki caylarını tercih edebiliriz. Kusburnu cayı C vitamini icerdiği icin , rezene gaz sorunlarına iyi geldiği icin ve su ihtiyacımızı karsılamaya yardımcı olduğu icin cay – kahve yerine bunları tercih edebiliriz.
Kışın gecelerin uzaması ve hareketsizlikle beraber gelecek olan kilo artışlarına dikkat ! yaz yeniden gelecek .Azar – azar sık sık beslenerek hem kan şekerimizi kontrol altında tutabiliriz hem de sık aralıklarla yemek, atıştırmalarımızın onune gecer , uzun sure aclık cekmediğiniz icin de yemeklerimizi daha yavaş ve miktarı abartmadan yememizi sağlar.
Yağ iceriği yuksek besinlerden uzak durmak , kızartmalar yerine ızgara veya fırında pişirme yontemini kullanmak enerji kontrolumuzu sağlar , unutmamak lazım 1 gram yağ 9 kalori icerir ve besin oğeleri icinde en yuksek enerji iceriğine sahip olan grup yağlardır.