Bir zamanlar toplum dışına itilen kurbanlarıyla korkunc bir hastalık sayılan cuzam, artık tedavi edilebilmektedir. Hastalığa eskiden butun ulkelerde rastlanılırdı. Gunumuzde ise yalnız nemli, tropikal ve yarı tropikal bolgelerde gorulmektedir. Yeterli besin almayanlar ya da aclık cekenler ise ozellikle tehlikede sayılır. Dunyada, 2 - 10 milyon arasında cuzamlı bulunduğu sanılmaktadır. Her yıl, yaklaşık 200.000 yeni vakaya rastlanılmaktadır.
Belirtiler
Cuzam iki bicimde ortaya cıkar ve her ikisinde de belirtiler, iki ya da uc yıl suren uzun bir kulucka doneminden sonra gorulur. Tuberkuloit cuzam denen turunde dirseğin arkasındaki ulna siniri kalınlaşır ve iltihaplanır; bedende cay lekesine benzer lekeler oluşur. Duyum yokluğu nedeniyle farkına varılmayan kucuk zedelenmeler ve enfeksiyon daha buyuk hasarlara yol acar.
"Lepromatoz cuzam" adı verilen oteki turunde ise ilk belirtiler, altındaki iltihap nedeniyle kalınlaşan, kabaran, buruşan, uyuşmuş bolgelerdir. En ağır bicimlerinde butun deri etkilenir; daha az şiddetli vakalar ise, daha cok yuz ve kulakları etkiler. Yuz, "aslan yuzu" gorunumu alır. Kulaklarda, burunda ve yanaklarda yumuşak derialtı oluşumları gelişir ve genellikle başka bakterilerin bulaşmasıyla, kangrene donuşen yaralar acılır. Ayrıca cevresel sinirler hasar gorur; geniş yama bicimli duyarsız bolgeler ve felcler ortaya cıkar. Bazen bu durum, butun kolu ya da bacağı etkiler.
Nedenler
Cuzamın nedeni, "mycobacterium leprae" adlı bakteridir. Bakteri, deri ve sinirleri etkileyerek duyum yitimine, ağır vakalarda ise bicim bozukluğuna yol acar. Hastalığa neden olan bakteri, bir kişiden otekine deri temasıyla ve - buyuk bir olasılıkla - burundan cıkan damlacıklarla gecer. Boceklerle, sterilize edilmemiş dovme iğneleriyle, derialtına yapılan şırıngalarla da bulaştığı bilinmektedir. Bulaşıcı bir hastalık olmasına karşılık, uzun sure yakın temas soz konusu değilse cuzama yakalanma olasılığı azdır. Bu yuzden cuzam, coğunlukla aile icinde etkili olur.
Tuberkuloit cuzam hastalığın daha hafif bir bicimidir. Genellikle etkilenenler, kulak arkasındaki yuz sinirleri ve elin bir bolumune ait ulna siniridir. Yavaşca beliren bir uyuşukluk ve cevresel sinirlerde (omurilikten başlayıp beden yuzeyine yayılan sinirler) duyum yitimiyle ortaya cıkar. Dirseğin arkasındaki ulna siniri kalınlaşır ve iltihaplanır; bedende cay lekesine benzer lekeler oluşur. Duyum yokluğu nedeniyle farkına varılmayan kucuk zedelenmeler ve enfeksiyon daha buyuk hasarlara yol acar.
"Lepromatoz cuzam" adı verilen oteki turunde ise bakterinin neden olduğu zarar, cok daha ağır ve yaygındır. Cuzam, tedavi edilmezse ilerler. Duyarsız bolgeler kolayca zarar gorur; zedelenmeler fark edilmez, iltihaplanır, bazen kangren olur ve boylece el ve ayak parmakları yitirilir.
Sinirlerin iltihaplanması, cevresel kas gruplarının felcine yol acarak, bilek ya da ayakta felc yapar. Tedavi edilmeyen hastaların en az yuzde 25'inde yuz biciminin bozulması ya da ciddi sakatlığa varan bicim bozuklukları gorulur.
Toplumdan yalıtılma korkusu, hastaların tedavi icin zamanında başvurmasına ve cuzamın cevreye yayılmasına yol acar. Ancak tedavi gormekte olanların genellikle hastalığı bulaştırmadıklarından, yalıtılmaları gereksizdir.
Tedavi
Tanıda "lepromin testi" olarak bilinen deri testinden yararlanılır. Boylece hastanın direnci olculur. Direnc yuksekse, tuberkuloit cuzamın hafif vakalarında olduğu gibi, bazen kendi kendine ya da birkac aylık ilac tedavisiyle gecer. Direnc duşukse, ilac tedavisi yayılmayı sınırlar, ama yineleme eğilimi olduğu icin omur boyu ilac almak gerekebilir.
Tedavi edilmeyen cuzam genellikle yaşamı kısaltmaz; yavaş ilerlediği icin zamanla artan sakatlıklara ve bicim bozukluklarına neden olur. Bununla birlikte, modern tedaviyle ve erken tanıyla bu uzucu sonucların onlenebildiğini unutmamak gerekir.
Tedavi, bir sulfur bileşiği olan dapson (DDS) ile yapılır. Dapson haftada iki kez ağızdan alınır. Bu tedavi yıllarca, bazen de omur boyu surer. Hasta, dapsonun yan etkilerine dayanamazsa, sulfakson ve rifampisin gibi başka bileşikler alabilir. Genellikle hastalarda ilaca tepki olarak karaciğer iltihabı ya da kansızlık oluştuğundan, bu ilaclarla birlikte vitamin ve demir hapları verilir.
Zarar gormuş sinirlere yeniden duyarlılık kazandırmak olanaklı olmasa da, etkilenmiş kaslar fizik tedavi ile sağlığa kavuşturulabilir. Kangrenli bolgeler ameliyatla alınır; yuzun ciddi olarak etkilenmiş bolumlerine plastik cerrahi uygulanabilir.

