Akut bilateral adenitler daha cok viruslere ve grup A streptokoka, akut tek taraflı adenitler S. aureus, grup A streptokok, anaerob bakteriler ve viruslara, subakut ve kronik adenitler ise atipik mikobakteriler, tuberkuloz, toksoplazmozis ve kedi tırmığı hastalığı Bartonella henseleae’na bağlıdır. Nadiren M. tuberculosis, mantarlar, T. gondii, F. tularencis, Y. pestis, HIV ve C. diphtheriae da etken olarak karşımıza cıkabilir. Mikroorganizmalar genellikle ust solunum yolu, tonsiller ve dişlerden veya travma yolu ile, nadiren kan yolu ile lenf bezlerine gelir.


Adenit belirtileri
Lenf bezi buyumesinin suresine ve tek veya iki taraflı olmasına bağlı olarak değişir. Sistemik semptomlar genellikle yok veya hafiftir. Birlikte etraf dokuda sellulit veya bakteriyemi varsa, yuksek ateş gorulebilir. Ozellikle streptokok adenitlerinde başlangıcta ust solunum yolu enfeksiyonu semptomları olabilir. Lenf bezi buyukluğu 2-6 cm kadar olabilir, en sık submandibular (% 50-60)ve ust servikal bezler (% 25-30) etkilenir. Bez uzerindeki deri genellikle hiperemiktir ve lokal ısı artımı vardır. Vakaların yaklaşık ¼’unde fluktuasyon alınır. Daha cok S. aureus ve mikobakteri enfeksiyonlarında supurasyon olabilir.
Lenf bezlerinin yoğun olarak bulunduğu diğer bolgeler klavikula ustu, aksilla ve inguinal bolge kontrol edilmeli, dalak ve karaciğer buyukluğu araştırılmalıdır. Vucutta yaygın lenfadenopati ve hepatosplenomegali varsa, servikal lenfadenopati genellikle sistemik bir hastalığa ”EBV, CMV gibi viral enfeksiyonlar, toksoplazmozis, tuberkuloz, kollajen doku hastalıkları, losemi” cevap olarak gelişmiştir. Ağız boşluğu, farinks, burun, kulak, saclı deri gibi lenf drenajı boyundan gecen bolgelerin muayenesi ile muhtemel primer kaynak ile ilgili bilgi elde edilir.
Komplikasyonlar
Abse formasyonu, sellulit, bakteriyemi, internal juguler ven trombozu, etkene bağlı komplikasyonlar ”akut romatizmal ateş, glomerulonefrit, haşlanmış deri sendromu”
Adenit tanısı
Hafif vakalarda klinik tanı yeterlidir. Ancak antibiyotik tedavisine cevap alınamazsa, iğne aspirasyonu veya insizyon ile ornek alınıp Gram, Wright ve Ziehl-Nielsen boyaları ile boyanıp incelenmeli, gerekirse sitolojik ve patolojik yonden değerlendirilmelidir. Ağır vakalarda tedaviye başlamadan ornek alınması uygun olur. Persistan, 8-12 haftada tanı konamamış adenitlerde ve neoplazi ile uyumlu bulgular varsa ”alt servikal ve supraklavikular lenfadenopatiler, kilo kaybı, duşmeyen ateş, deriye ve derin dokulara yapışıklık”
Belirgin tanı
Kabakulak, bakteriyel parotitis, diş abseleri, konjenital boyun kitleleri ”tiroglossal kanal kisti, brankial yarık kisti, kistik higroma, epidermoid kist”, boyun tumorleri ”lenfoma, norojenik tumorler, tiroid tumorleri, parotis tumorleri, Kawasaki hastalığı, ilac reaksiyonları, kollajen doku hastalıkları, sarkoidoz, retikuloendotelyozlar, depo hastalıkları.
Adenit tedavisi
Lenf bezinin fazla buyumediği, hassasiyetinin az olduğu ve primer enfeksiyon odağının bulunmadığı hafif vakalarda antibiyotik tedavisine gerek yoktur, lenf bezi kuculmeye başlayıncaya kadar haftalık kontrollerle izlenmesi yeterlidir.Buyume devam ederse veya hasta başvurduğunda lenf bezi buyuk ”ancak 3 cm’den kucuk”, hassas, deri kızarık ve primer enfeksiyon odağı yoksa oral empirik antibiyotik tedavisi başlanıp, kuculme oluncaya kadar izlenir. Bu hastalarda antibiyotik olarak flucloxacillin, cephalexin, clindamycin veya amoxicillin/clavulanate kullanılabilir.
Lenf bezi 3 cm veya daha buyukse, inflame ise, birlikte sellulit varsa veya sistemik semptom ve bulgular varsa, başlangıc antibiyotik tedavisine cevap vermemişse, hastanın hospitalize edilmesi ve insizyon veya dreya drenaj ile ornek alınıp incelenmesi uygun olur. Etken saptanamamışsa, veya sonucları beklerken parenteral clindamycin, cefazolin + metronidazole, sulbactam/ampicillin veya vankomycin ”veya teikoplanin” + metronidazole tedavilerinden biri başlanabilir.