Tedavinin Hedefi
– Spina bifida olgularında hekimlerin hedefi cocuğa tutulum seviyesinin izin vereceği optimum mobiliteyi kazandırmak ve hastalığın neden olabileceği bir dizi komplikasyonu engellemektir.
– Cok sayıda ameliyatlar, uzun hastane yatışları, uzun sureli alcılamalar, komplike ortezleme ve rehabilitasyon işlemleri gerektiren tedavi surecinin cocuğu aile ve toplumdan izole ederek psikososyal gelişimi inhibe etmesi riski her an hatırlanmalıdır.
– Olgunun tutulum seviyesine, ailenin ve cocuğun potansiyeline gore gercekci hedefler belirlenmeli, uzun donem tedavi planları yapılmalı ve sebatla hasta takip edilmelidir.
– Bazı hastaların zamanla tekerlekli sandalye ile ambule olmayı tercih edebileceği hatırda tutulmalı, cocukluk donemindeki terapotik ambulasyonun genel buyume gelişme ve sosyalleşme uzerindeki olumlu etkileri nedeni ile her hastada maksimum ambulasyonu sağlama konusunda gayret edilmelidir.
Tedavi sırasında :
1. Yatakta rahat bakılamayan hastanın bakımını kolaylaştırmak
2. Bakımı kolay ancak oturamayan hastada oturma dengesini sağlamak
3. Oturabilen hastanın daha iyi oturabilmesini ve ellerini kullanabilmesini sağlamak
4. İyi oturan hastanın ayağa kalkabilmesini sağlamak
5. Ayağa kalkabilen hastanın yuruyebilmesini sağlamak
6. Zor yuruyen hastanın iyi yurumesini sağlamak
7. İyi yuruyebilen hastanın pabuc giyme – nasırlaşma – ayak yarası vb. sorunlarını cozmek amaclarıyla hasta değerlendirilmeli, kontrakturler, deformiteler ve instabiliteler saptanarak bunların her birine cozum aranmalıdır.
Bolgelere Gore Sorunlar
– Omurga sorunlarının tedavisinde hedef oturmaya ve yurumeye engel olmayan dengeli bir postur elde etmektir.
– Kalca sorunlarının tedavisinde hedef fleksiyon posturune gidişi ve tek taraflı cıkığın neden olabileceği pelvik oblikite ve bacak kısalığını engellemektir. Kalcada fleksiyon kontrakturu lomber hiperlordoz gelişimine neden olarak fleksiyon posturunu rijidleştirir. Fleksiyon posturunde ayakta durmak ve yurumek biomekanik yonden buyuk enerji kayıpları gerektirir ve hastanın mobilizasyon potansiyelini minimuma indirir. Her olguda olanaklar dahilinde kalca ve dizde fleksiyon, ayakta ekin veya kalkaneus deformitesinin oluşması engellenerek cocuğa mobilizasyon icin cok avantajlı olan ekstansiyon posturu kazandırılmalıdır. Ekstansiyon posturundeki cocuklar oturma ve yurume sırasında ellerini serbest olarak kullanabilecekleri icin psikososyal gelişmeleri ve gundelik yaşam aktivitelerinde avantaj kazanırlar. Kalcada cıkık tedavisi cok tartışmalıdır, bircok olguda cıkık ihmal edilebilir.