Dunya icin bu kadar onemli olan ozon, tıp dunyasında da gunden gune cok daha onemli bir yer edinmektedir. Ozon tedavisi ile kanserden diyabete, tansiyondan bobrek rahatsızlıklarına kadar pek cok hastalığın tedavisinde başarılı sonuclara ulaşılmaktadır. Tedavide kullanılan ozon gazı medikal ozon jeneratorlerinde saf oksijenden uretilir.


Uretilen ozon tedavide daima oksijen ile karışım halinde kullanılır.Ozon tedavisi yontemlerinin hepsi hastaya ozonu guvenilir ve zararsız bir şekilde vermeye yoneliktir.Tedaviyi uygulayan doktor,bilgileri ve deneyimleri ile hastası icin uygun ve gerekli olan yontemi secmektedir.Ozon tedavisi hicbir ilacın sahip olmadığı kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir.Hicbir yan etkisi olmayan ozon tedavisi herkese uygulanabilir.Yan etkisi olmadığı gibi hicbir ilac ile etkileşim de yapmaz.Bu nedenle ozon tedavisi oldukca pratik ve yararlı bir doğal tedavi yontemi olarak başarı ile uygulanmaktadır.
Ozon oksijenin normal atmosferik birleşimine gore bazı farklılıklar gosterir. Oda sıcaklığında renksiz olan ozon gazının karakteristik bir kokusu vardır. Fırtınalı havalardan sonra, yuksek yerlerde veya deniz kıyısında doğal olarak oluşur ve hissedilebilir. Ozun gazının ismi bu karakteristik kokusundan dolayı Yunanca “koklamak” manasına gelen ozein’den turetilmiştir. Alman kimyacı Christian Friedrich Schonbein (1799-1868) tarafından 1840 yılında keşfedilen ozon deniz seviyelerine yakın yerlerde 10 milyon hava partikulu başına bir partikul O3 (= 0.1 ppm = 200 µg/m³

Ozon Tedavisinin , dunyada 16 ulkede medikal legalitesi (gecerliliği) vardır. Bu tedavi bircok ulkede sağlık bakanlıklarınca da kabul edilmektedir.( Kuba, Rusya, Cekoslovakya, Bulgaristan vs.) Turk Tabipleri Birliğince lokal uygulamalarından olan eklem ici uygulaması ve bel icerisine uygulama kabul gormuş olup TTB’nin ucret tarifesine de girmiştir.
ozon (3)OZON TEDAVİSİ HANGİ METODLARLA UYGULANIR?
Ozon terapi “Alternatif Tıp“ değil, bizatihi etkileri bilimsel olarak yuzlerce calışmayla kanıtlanmış etkili bir tedavi yontemidir. Ozon tedavi ya da Almanlar’ ın deyimiyle “Kan yıkama” pek cok hastalıkta kullanıldığına dair cok sayıda kanıt mevcuttur. Ozon terapinin en onemli ozelliği, hastaya ve hastalığa ozgu olmak uzere vucuda farklı yollarla verilebilmesidir.
Major Yontem: En yaygın kullanılan bu metotla 50-200 ml kan alınarak, dozu belirlenmiş ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye geri verilmesidir.
Minor Yontem: Kişiden alınan 2-5 cc kan, belirlenmiş dozda ozonla karıştırılarak kas icine enjekte edilir.
Subkutan: Belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uclu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir.
Vucut boşluklarına ozon gazı verilmesi: Rektal – Makat yoluyla, vajinal ve kulak yoluna puskurtme ile ozon verilir.
Eklem icine Ozon gazı verilmesi: Eklem rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem icine verilmesidir.
Ozonlanmış urunlerin kullanılması: Ozonlu su, ozonlu yağ gibi ozonlanmış sıvıların haricen surulmesi şeklinde uygulanır.
Kitle veya lezyon icine veya etrafına ozon uygulaması:
Ozon sauna uygulamaları: Transdermal ve ısı artırarak, cildin nemlendirilmesi sonucunda buharlı bir ortamda tum cilde ozon emdirilmesi yontemidir.
Bu uygulamalardan biri ve/veya birkacı hastaya veya hastalığa gore secilerek uygulanır.
OZON TEDAVİSİ TARİHİ KRONOLOJİSİ
Ozonun varlığını dunyada ilk kez 1785 yılında Martinus Van Marum (1750 – 1837) bulmuştur. Fakat bulduğunun ozon olduğunu bilememiştir. Elektrik konusunda calışmalar yapan Marum İngiliz makine yapımcısı John Cuthbertson (1743 – 1821 ) ile birlikte yuksek elektrik akımları konusunda denemeler yapıyorlardı. Bu esnada havada bir koku ve cok acık mavi renkte bir gaz oluştuğunu belirlediler. Bunun elektriğin bir ceşit kokusu olabileceğini duşunduler.
Ozon gazı ilk kez İsvicre’de yaşayan Alman kimyacı Christian Friedrich Schonbein (1799 – 1868) tarafından 1840 yılında kanıtlandı ve ne olduğunu belirlendi. Adını da Grek dilindeki koku, kokmak anlamında ( ozein) ozon olarak tanımladı.Ozon insanların sağlığını koruyan ve kaybedilen sağlığı geri kazandıran bir doğal tedavi metodu olup klasik tıp yontemlerinin dışında veya karşısında olan bir tedavi değildir. Tum tedavi yontemlerinin yanında veya soruna gore tek başına da uygulanabilmektedir.
Ozonterapinin kullanıldığı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;
– Dolaşım bozuklukları
– Kronik yorgunluk sendromu
– Norolojik hastalıklar
– Kadın hastalıkları ve cinsel sorunlar
– Bakteriyel virus, mantar enfeksiyonları
– Kas-eklem ve romatizmal hastalıklar
– Diyabet
– Mide, bağırsak hastalıkları
– Zayıflama
– Selulit
– Anti-aging (geriye yaşlanma) ve yeniden canlanma,
– Yaşlı kişilerde onlem ve tedavi,
– Goz hastalıklarında
– Kanser tedavisinde
– Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları,
– Enfekte yaralar, acık yatak yaraları (decubitus ulserler), alt bacağın ulserleri (Ulcuscruris)
– Bağırsak hastalıkları: proktitis ve kolita
– Viruslerden kaynaklanan hastalıklar,herpessimplex (facialherpes), herpeszoster (shingles)
– Karaciğer enflamasyonu (Hepatit A, B, C)
– Enflamasyonlu ve dejeneratif eklem hastalıkları
– Artritik/Romatizmal durumlar – kronik poliartritler
– Bağışıklık sistemi sorunları
– Multiple skleroz colyak gibi otoimmun hastalıklar
– Bobrek hastalıkları
OZON TEDAVİSİ HANGİ DURUMLARDA UYGULANMAZ?
Ozonun uygulanmasının yasak olduğu hastalıklar son derece sınırlıdır
– Favizm;alyuvarlarda bir enzim eksikliği ile seyreden hastalarda (Glukoz 6 fosfat dehidrogenz enzim eksikliği)
– Aşırı alkol kullananlarda
– Hipertroidi;troid bezi aşırı calışanlarda
– İleri derecede kansızlık ve kanla ilgili bazı rahatsızlığı (hemofili,kanama pıhtılaşma hastalıkları v.s.) olan hastalarda
– Kronik ve tekrarlayıcı pankreas bezi iltihaplarında (Pankreatitler)
– Yeni gelişmiş kalp enfarktusu ve kanamanın aktif olarak devam ettiği beyin felci gibi bazı hastalıklar