Dikkat eksikliği ve hiperaktivite teşhisiyle ilkoğretim cağındaki on binlerce cocuk gereksiz yere uyarıcı ve antidepresan ilac kullanıyor. HÂlbuki ilacsız yontemlerle teşhis ve tedavi de mumkun. Ama nedense Turkiye’ye getirilmiyor.
‘Hiperaktivite', ‘dikkat eksikliği’ ve ‘oğrenme zorluğu'; son yılların en cok tartışılan ve giderek onem kazanan rahatsızlıklarından. Araştırmalara gore ABD’deki cocukların yuzde 3 ila 5’i dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşıyor. İngiltere’deki oran, yuzde 1’in altında. Turkiye icin şu anda net bir orandan soz edilemiyor. Bu rahatsızlıkların cok tartışılmasının arka planında, tedavi amacıyla bazı uyarıcı ve antidepresan ilacların kullanılması var. Teşhis konulan ve soz konusu ilaclardan verilen cocuk sayısı her gecen gun artıyor. Maryland Universitesi’nden Prof. Dr. Julie Magon Zito, 2000 yılında yaptığı bir araştırmada, 4 yıl icinde antidepresan ilac kullandırılan cocuk oranında yuzde 200 artış belirliyor. İlaclardan bazıları bir hayli ağır. Prof. Zito, ABD’nin kuzeyindeki 200 bin cocuğun durumunu inceliyor. 2-5 yaş diliminde ağır ilac tuketim oranı yuzde 1,25. 6-12 yaş grubunda oran yuzde 3’e fırlıyor. İlacların cocukları nasıl etkilediğine dair zıt goruşler ortaya atılıyor. Beyaz Saray, etkiyi belirleyecek araştırmalara fon desteği cıkıyor. İlac firmaları yetişkinlerdeki olumlu sonuclara bakarak iyimser konuşsalar da, gercek şu ki, ilacların cocukları olumsuz etkileyip etkilemediği henuz bilinmiyor. Turkiye’deki uzmanlar da birbirinden cok farklı goruşler beyan ediyor.

Acaba hiperaktivite, dikkat eksikliği ve oğrenme zorluğunun belirtileri birbirleriyle nerede kesişiyor ve ayrışıyor? Hangi cocuklar uyarıcı ve antidepresan ilac kullanmalı? Bu rahatsızlıklar nicin oluşuyor ve nasıl teşhis ediliyor? Teşhisler ne kadar isabetli? Hatalı teşhis sebebiyle boşu boşuna ağır ilac tedavisi uygulanan cocukları nasıl bir akıbet bekliyor? ABD, Kanada ve Japonya ile Avrupa ulkelerinde başvurulan ve rahatsızlıkları yuzde 97 oranında teşhis eden testlere Turkiye’de neden rağbet edilmiyor? İlacsız tedavi mumkunken, Turkiye’de neden yaygınlaşmıyor? Ebeveynleri cok yakından ilgilendiren bu soruları uzun sure ABD’de eğitim ve araştırma calışmalarına katılan Psikiyatrist Tanju Surmeli’ye yonelttik.

-Hiperaktivite bir hastalık mıdır? Dikkat eksikliği, beraberinde mi gorulur, ya da o ayrı bir olgu mudur? Bu arada oğrenme gucluğu nasıl değerlendirilmeli? Ebeveynler belirtilerle karşılaştığında ilk başta ne yapmalı?

Beynimizin on tarafında dikkat ve konsantrasyonla ilgili bir bolge var. Akademik başarımız icin dikkatimizi vermemize yarıyor. Bu bolgenin yan kısımlarında, durtusel davranışlarımızı kontrol eden bir yer var. Beynimizin orta arka kısmında hiperaktiviteyle daha bağlantılı bir bolge var. On bolge ile arka bolge arasında bir duzen olmalı. Kimyasal ve elektriksel duzensizlik oluştuğunda; dikkat, konsantrasyon, motivasyon ve hiperaktivite problemleri ortaya cıkıyor. Hiperaktivite ne? Kendisini durduramayıp durup duşunmeden hep hareket halinde olması; durtusel davranışlarda bulunması, oturup yarım saat 45 dakika bir dersi sağa sola bakınmadan kendini verip dinleyememesi. Ya da oturarak yapması gereken bir işte zorlanması. .

-Bu cocukların saldırgan davranışların da soz ediliyor?

Hiperaktivite ile saldırganlık arasında benzerlik gorulse bile, tıbbi acıdan farklılar . Agresivite dediğimiz saldırganlığın beynin on bolgesi ile bağlantısı var. Ama her hiperaktif cocuk saldırgan, her saldırgan da hiperaktif değil. İkisi bir arada da olabilir ama saldırganlık hiperaktivitenin bir sonucu değil. Hiperaktivitede bir kontrol problemi var. Bu problem saldırganlık gibi davranış problemlerine yansıdığında hiperaktiviteyle beraber saldırganlık ortaya cıkmakta…

-Peki dikkat eksikliğini nasıl tanımlamalıyız?

Normalde 6 yaş grubu 20 dakika dikkatlerini verebilmeli. Dikkati koptuğunda birkac dakika dinlenip toparlanarak bir 20 dakika daha verebilmeli. Bunu yapamayanlar dikkat eksikliği icindedir. Derste 5-10 dakika sonra sıkılırlar. Dikkatlerini veremez, konuşmaya başlarlar. Komik şeyler yapmaya yeltenirler. Komik şeyler yapıldığında gulerler. Cama bakarlar. Durtusel olarak arkadaşlarını iterler, onlara kÂğıt atarlar. Derste başka şeyler duşunurler. Kalem ve silgiyle oynarlar. Defteri, kitabı, sırayı karalarlar; bir şeyler cizerler. Bunları birer dakika yaptığını duşunun. Dikkatini toplamada zorlanan; eve geldiğinde de kendi başına oturup ders calışamayan bir beyin…

TEŞHİSTE HATA YAPILMAMALI

-Hiperaktivite ile dikkat eksikliği arasındaki ilişki birliktelik mi, aralarında sebep-sonuc ilişkisi de var mı?

Yalnızca dikkat eksikliği grubu var. Dikkat eksikliği ile hiperaktivite beraber olan grup var. Hiperaktivitesi one cıkmış, dikkat eksikliği az olan ya da hic olmayan grup da var. Beynin elektriksel ve kimyasal duzensizliklerinde ifade ettiğiniz subjektif soruyu cevaplamak cok zor. Cunku bir network problemi oluyor. Hangisi oburunu tetikledi? Bu mu onu cıkartıyı acıklamak cok zor. Yalnız dikkat eksikliği olan cocuklarda ozel oğrenme zorluğu da olabiliyor.

-Oğrenme zorluğu dikkat eksikliğinin tabii bir sonucu değil mi zaten? Yani cocuk dikkatini veremediği icin oğrenemiyor…

Hayır, bir de ayrıca oğrenmeyle ilgili merkezleri var beynin. Oğrenme merkezleri beynimizin kulaklarımızın hemen arkasındaki temporal dediğimiz bolgede. Burada elektriksel ve kimyasal duzensizlik olanlar var. Ayrıca bir kısmında dikkat problemi var bu cocukların. Hiperaktif grupta ayrıca temporal bolgeleri etkilenmişler de var. O kadar birbirleri icine girmişler ki, Bunları subjektif olarak ayırt edebilmek zor. Hele hastanın 10-15 dakika gorulebildiği yoğun merkezlerde daha da zor.

-Sırası gelmişken; otizmdeki oğrenme zorluğu ile bir ilişki soz konusu mu acaba?

Onlar tamamen farklı. Otizmde yeteri kadar beyin hucrelerinin yapılmadığına; o bolgelerin cok iyi gelişmediğine ve başka bolgelerin kontrolu aldığına dair yayınlar var. Oğrenme zorluğunda sol ile sağ beyin arasında zeka skorları acısından 10-15 puan fark oluyor genelde. Bunların bir kısmı dikkat eksikliği hiperaktivite hastalığını da beraber taşıyor. Sadece oğrenme zorluğu ceken bir grup var. Bunun yanı sıra dikkat eksikliği grubuna ya da dikkat eksikliği hiperaktivite grubuna giriyor bazıları. Ozel oğrenme zorluğu icindekilerden bazıları dikkat problemi yaşıyor ama dikkat eksikliği hastalığı grubuna girmiyor. Kimi cocuklarda dikkat eksikliği var; ama dikkat eksikliği hastalığı grubuna ve ozel oğrenme zorluğu grubuna girmiyor.

-Dikkat eksikliği ile ozel oğrenme zorluğu arasındaki sınırları biraz daha netleştirebilir miyiz?

Ozel oğrenme zorluğu grubunda dikkat eksikliği; hatta yuzde 75’inde hiperaktivite de olabilir. Genelde okuma, yazma, matematik ve algılamada daha belirgin belirtileri olan cocuklardır. Daha geri kalmışlardır yaş gruplarına gore. Anne babadan ve ana okulundan alınan hikÂyelerde oğrenmeyle ilgili problemleri daha ust seviyededir. Matematik başarısı oldukca kotudur. Ama aynı zamanda okumada, anlatmada, kendini ifade etmesinde de zorluk olabilir. Okuduğu bir şeyi organize bir şekilde anlatamayabilir. Ya da bu belirtilerden bir tanesini taşıyabilir. Birkac tanesini cok iyi yaparken bir şeyi başaramaz. Ote yandan orneğin sevdiği derste cok başarılı olur. Mesela resimde. Sağ beyini cok iyi gelişmiştir cunku. Sozel ve sayısal performans sol beyinin gelişmesiyle ilgilidir.

COCUK SEVDİĞİ KONUYA DİKKAT KESİLEBİLİR

-Hiperaktif ve dikkat eksikliği icindeki cocukların bazı işleri yaparken saatlerce oturabilmesinin sebebi bu mu?

Beynimizin on kısmı akademik başarı, motivasyon ve dikkat merkezimizdir. Durtusellik de buradan sağlanır. Ders ya da oğretmen sevilmese de başarıyı sağlayan merkez. Beynin orta kısmında ‘limbik’ dediğimiz bir sistem daha var. Anne karnındayken gelişiyor. Sevdiğimiz şeylere ilgi duymamızı sağlıyor. Beynimizin on kısmındaki bolge duzenli calışmasa da limbik sistem dikkat ve konsantrasyonumuzu sevdiğimiz bir işe yonlendirmemiz icin devreye girebilir. Bu durumda anne baba der ki: "Bak işine gelince saatlerce bilgisayarın başında her şeyi yapıyor. Ama ders calışmak işine gelmiyor." Hayır, oyle değil işte. Cocuğu sevdiği konulara ilgi gosterten beynin orta kısmındaki bolum hasarsız, aktif, calışıyor. Bu bolum, oğretmeni sevdiğinde matematik, fizik, Turkce gibi derslerde bile devreye girebilir. Ya da bu derslerde gecen sevdiği bir konuda da işlev kazanabilir. Boylece o derste ya da konuda akademik başarıyı yakalayabilir cocuk.

-Cocukların beyinlerinin iyi calışmasında anne babaların rolu de soz konusu mu?

Beyinlerin iyi calışmamasında onemli faktorlerden biri de ebeveynin tarzı. Yapamayan bir cocuğa yapacaksın diye baskı kurulmamalı. Aşağılayıcı sozler soylenmemeli. Dayak asla. Bu davranışlardan hicbiri beynin iyi calışmasına yol acmaz. Boyle bir bilimsel calışma yok dunyada. Bir beyin bir şeyi yapamıyorsa, taciz ettiğiniz olcude yapamayacak hale geliyor. Daha da kotu duruma duşuruyorsunuz. İkincisi kurallar koymayı ;durup, duşunen bir beyin olmayı oğretsinler cocuklarına. Hayır demeyi, dediklerinde, cocuk ağlayıp zırlarsa, pes edip ‘evet’ dememeyi oğrensinler. Yuzde 85 koydukları kuralda kalsınlar. Cunku cocuklarının beyinlerinin gelişmesini etkiliyorlar.

-Peki bu gelişim hangi yaşlarda oluyor, dışardan ne kadar etkilenebilir beyin bu surecte?

İki yaşından itibaren etkilenir. 1,5 ile 7 yaş grubu arası cocuklar izlendi. Televizyon ve bilgisayarla cok daha fazla uğraşan cocuklarda dikkat ve oğrenme zorluğunun okul doneminde cok daha yoğun olduğunu gorduler. Bu, manyetik alan ve elektrik akımının sağlıksız dalgaları artırdığını gosteriyor.

-Başka neler etkiliyor beynin gelişimini?

Beslenme. Bizim gibi ulkelerde karbonhidrat ağırlıklı beslenme cok fazla. Oysaki beyin; yuzde 80 oranında proteine, yuzde 20 de glikoz ve karbonhidrat turu besinlere ihtiyac duyuyor. Bizde tam tersi.

-Hiperaktivite ve dikkat eksikliği turu rahatsızlıklar hangi yaşlarda teşhis edilmeli ve tedaviye başlanmalı?

Cocuk ana okuluna gidiyorsa dikkat eksikliği ve oğrenme zorluğu orada belirtilerini gosterir. ABD’de 3-3,5 yaşında durumu tespit edilen cocuklar var. Biz de erken yaşta gorebiliriz. Ama daha ziyade ilkokul birinci sınıfın ilk 6 aylık doneminde teşhis konulur. Sıkıntı yaşanırsa doktordan yardım alınır.

-Teşhis nasıl olmalı?

Tabii ki klinik gozlem birinci derecede onemli Buna yeterince zaman ayrılmalı Cocuğun bakıcısına ve oğretmenine kadar gidilmeli. ABD’ de geliştirilen yontemler var. 1998’de FDA onayı aldı. Beynin elektriksel akımına bakılıyor. Sonuc kaydediliyor. Bir veri tabanında kendi yaş grubuyla karşılaştırılıyor. Bu yontemle cocukta oğrenme zorluğu mu, hiperaktivitemi , dikkat eksikliği mi soz konusu; yuzde 97 oranında belirlenebiliyor.

DİJİTAL EEG VE TOVA TESTLERİ

-Neurofeedback yontemindeki gibi mi?

O işin tedavi aşamasında kullanılan bir yontem. Dijital EEG teşhis yontemi. Bir de ayrıca TOVA testi var. Bu da ABD’de cok yaygın. Gorsel ve işitsel dikkat 22 dakika boyunca bilgisayarda olculuyor. Durtusellik ve beynin hızı olculuyor. Bu yontemde de hiperaktivite dikkat eksikliği yuzde 85 oranında ayırt edilebiliyor. Batı’daki universitelerde kullanılıyor. Tedavide, ritalin ilacı mı etkili, yoksa Neurofeedback mi etkili, bu testle belirleniyor. Son teşhis unsuru kan testi. Bu cocuklarda yuzde 80 oranında B 12 vitamin eksikliği goruyorum. Anemi (kansızlık) da var. Turk halkının buyuk kısmında emilim problemi soz konusu. B 12 sinir hucrelerini besleyen en onemli vitamindir. Bunun eksikliği dikkat problemi, oğrenme zorluğu yapıyor. Felc bile.. Hiperaktiviteye olan cocuğun şikayetlerini daha da artırabiliyor.

-Dışarıdan cocuk hiperaktif gorunuyor… Ama gercekte hiperaktif değil. Bu nasıl ayırt ediliyor?

Yuzde 97 hassasiyetle durumu gosteren test (dijital EEG) ile TOVA testinde işaret gorulmediğinde ebeveynin cocuğa uyguladığı yetiştirme tarzına bakıyoruz. Ebeveyn kural koyamıyor, cocuğun her istediğini yapıyorsa, bunun değiştirilmesi gerektiğini soyluyoruz.

-Diyelim ki, hastlık ebeveynle ilgili…

Davranışsal gelişse de sonucta beyin etkileniyor ki hiperaktivite oluşuyor. Davranışlar değiştirildiğinde, beynin hiperaktivite yol acan bolumundeki bozukluk iyileşiyor.

-Yuzde yuz iyileşme oluyor mu?

Her hiperaktivite, dikkat eksikliği ve oğrenme zorluğu beyindeki ilgili bolumlerin bozulması ya da ebeveyn yetiştirme tarzıyla oluşmuyor. Cocukluk doneminde gecirilmiş ufak tefek travmalar, kafa carpmaları gibi olaylar da bu hastalıklara sebep olabiliyor. Dijital EEG ile bu travmalarda beyinde elektrik duzensizliği oluştuğunu gorebiliyoruz. Diyebiliyoruz ki, dikkat eksikliği genetik değil; kafa travmasıyla oluşmuş, beynin şu bolgesi etkilenmiş. Ya da hiperaktivitesi genetik olarak gecmedi ona. Bu cocuklar boşu boşuna yıllarca ilac kullanıyor.

-Peki, bu cocuklar nasıl iyileşecek?

Bir elektrik akımı duzensizliği tespit edildiğinde noroterapi uygulanmalı. Neurofeedback var.

-Dijital EEG, Turkiye’de yaygın mı?

Değil. Biz hastalarımıza kullanıyoruz.

-Turkiye’de neden yaygın değil?

ABD Noropsikiyatri Birliği Araştırma Komitesi, 2006 yılında bir defa daha, dikkat eksikliği ve oğrenme zorluğunun ‘Norometric Analiz’ dediğimiz beynin elektrik akımına bakıp veri tabanında incelemeyle, ayrılabileceğin kanıtlanmış olduğunu kabul ettiğini duyurdu.

-FDA onayı bize neyi ifade ediyor?

FDA onaylı bir yontemi kullanmaları icin bilim adamlarının literaturu okuması lazım. Okusalar, bu işe başlarlar. Hic vazgecmezler.

-Tıp fakulteleri ve eğitim hastanelerinde de mi yapılmıyor?

Yapılmıyor. Beynin elektrik akımını analiz edebilmek icin, bilim adamının veri tabanını satın almazı lazım. Kullandığım veri tabanı dunyada belirli universite ve kliniklerde var. ABD’de yaygın. Hollanda, Belcika, Almanya, Fransa ve İsvicre gibi Avrupa ulkeleri ile Kanada ve Japonya’da kullanılıyor.

-Dijital EEG ile başka hangi psikiyatrik rahatsızlıklar incelenebiliyor?

Aynı yontemle depresyon olup olmadığına da bakabiliyoruz. Bazen ‘dikkat eksikliği hiperaktivite hastalığı', ‘manik depresyon’ ile karıştırılabiliyor. Manik depresif dediğimiz bir hastalık var. Hastalığın bazı donemlerinde kişiler aşırı hareketli ve enerji dolu olabiliyor; dikkat problemi yaşayabiliyor. Bu gercek atlanarak, bu hastalara da dikkat eksikliği hiperaktivite tanısı konuyor. Dijital EEG ile manik depresyon da yuzde 92 oranında belirlenebiliyor.



İLAC KULLANIMI VE İLACSIZ TEDAVİ NOROTERAPİ

Bir defa ozel oğrenme zorluğunda ilac onerilmiyor. Onun tedavisi eğitim. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitede genellikle ritalin kullanılıyor. Prozac turu antidepresif ilaclar ise beraberinde depresyon da varsa dikkat eksikliği hastalarına kullandırılıyor. Ama işin doğrusu cocuklara ilk etapta, cok gerekmiyorsa antidepresan verilmemeli. Cunku antidepresanların cocuklardaki etkilerine dair araştırma verileri yok henuz. Neurofeedback yontemi (Noroterapi, ilacsız tedavi bicimi) 1998 yılında FDA tarafından onaylandı. ABD Noropisikiyatri Birliği, 2006’da bir defa daha Dijital EEG ile dikkat eksikliği, hiperaktivite ve oğrenme zorluğu turu hastalıkların teşhis edilebileceğini kabul ettiğini duyurdu. Neuromedric analizi iki turu var. Biri 6 yaş grubu ustune, diğeri de sıfır yaştan itibaren yapılıyor. Dikkat eksikliği hiperaktivite hastalarının yuzde 30’u yaş ilerledikce hiperaktivitelerinden kurtuluyor. Ama dikkat ve konsantrasyon problemi hayat boyu devam ediyor. Tabii ki ilac kullanımı da.