Faydası mı cok zararı mı?
Antidepresanların zararları...
Depresyon ici alınan antideprasanların riskleri ve yan etkileri cinsel problemlerden ilac bağımlılığına gencler arasında intihar eğiliminde artışa kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

"Satılık Hastalıklar" adlı kitapta yer alan iddialara gore; binlerce ilac şirketi temsilcisi depresyonun yaygın ve psikiyatrik bir hastalık olduğu fikrinin yerleşmesine yardımcı oldu. Bu hastalık beyinde salgılanan kimyasal dengesizlikten kaynaklanıyordu ve en iyi iyileştirme yontemi olarak secici serotonin geri alım engelleyici (SSRI) sınıfına giren ilaclar kullanılmalıydı. Zihin hastalıkları uzmanları depresyonun beyinde serotonin eksikliğinden kaynaklanması goruşunun bircok bilimsel iddiadan sadece bir tanesi olduğunu soyluyor. Araştırmalara gore temsilcilerini ziyaret ettiği doktorlar ilacsız tedaviye oranla ilac tedavisini tercih etmeye aynı etkiye sahip fakat ucuz olan ilaclar yerine daha pahalı olanlarını yazmaya eğilim gosteriyor. Antideprasanların riskleri ve yan etkileri cinsel problemlerden ilac bağımlılığına reaksiyondan gencler arasında intihar eğilimi riskinde artışa kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.

İlaclar intiharı tetikliyor Doktor ve araştırmacılar bazı insanlar icin ilacların intiharı engellediğine inanırken eldeki kanıtlar bu ilacları alan cocuk ve ergenlerin intihar duşuncesini ve davranışlarını artırmaya meyilli olduklarını gosteriyor. Onemli olan şu ki; bilimsel kanıtlar intihar vakalarında artışa dikkat cekmiyor bunun yerine intihar duşuncesi ve davranışına dikkat cekiyor. Wales Universitesi Psikiyatristi Dr. Davit Healy psikiyatrik ilac konusunda uzman. Healy depresyona serotonin eksikliğinin neden olduğu varsayımının sonraki araştırmalarla doğrulanmadığını soyluyor. Biyolojik sebepleri dikkate alıyor ama antidepresan ilacların satışını destekleme icin serotonin teorisinin aşırı derecede abartıldığını belirtiyor. Abartıldı cunku şirketler harika pazarlama fırsatları doğurduğunu fark ettiler. Cok hafif sıkıntıları olan insanlar dahi asıl tahminlerde hastalar arasında sayılmış bu da sonucların şişmesine neden olmuştu. Psikiyatrist Dr. William Narrov bir doktor olarak en onemli motivasyonunun yardıma ihtiyacı olan insanların bu yardımı alması olduğunu soyluyor. Hafif rahatsızlığı olanlar dahi zihin hastası sayılırsa gercekten rahatsız olanları tedavi etmek icin toplum desteğini kaybetme riski gibi ciddi bir tehlike olduğunu vurguluyor.

Antidepresanların yan etkileri
Saldırgan bir şekilde tanıtım yapılan bu antidepresanların ciddi yan etkileri var. Bir tanesinin yan etkileri o kadar ciddi bulundu ki satıştan kaldırıldı. Bu ilacın bazı hastalarda sarılık ve karaciğer iflasına yol actığı kanıtlandı. Şirket ise ilacın guvenlik nedeni ile değil de ticari nedenlerle piyasadan cekildiğini bildirdi. Antidepresanlarının orgazm olmada gucluğe kadar varan bircok cinsel soruna neden olduğu da cok iyi biliniyor. Her şeyden daha endişelendirici olan bu ilacların cocuk ve ergenlerde intihar eğilimini arttırmaları. Bu gercek de ancak sağlık otoritelerinin tuketici eylemlerinden gelen baskıyla- şirketlere acılan tum davaları gormeyi talep ettiklerinde ortaya cıkabildi.

Depresyon hafif bir rahatsızlık
Dr. Iona Heath de hayatın olağan gelgitlerini yaşamakta olan bircok insana aşırı hızlı bir şekilde hastalık etiketi yapıştırılmasından ve ilac yazılmasından endişe duyuyor. Ozellikle insanların kendilerini mutsuz uzgun hissedip hissetmediklerini soran basit testler yapılmasından şikayetci.Coğu depresyonun hafif olduğuna ve birkac aylık bir surec icinde gececeğine işaret ediyor. Buna rağmen bazı tahminlere gore milyonlarca insana antidepresanlar birkac sene veya daha uzun sure kullandırılıyor. Dr. Heath hekimlerin şikayetlerinin sadece beyinlerindeki serotonin seviyesine indirgenmesinden hoşlanmayan hastalarını dinlemeye vakit ayırmaları gerektiğini soyluyor.

Alıntıdır akannehir akannehir akannehir