Merhaba,
Aslında cozum bulmak icin yazmıyorum bu satırları. Az biraz rahatlamak ve yenemeyeceğimi duşunduğum bu durumdan kurtulursam umut olmak.
Ben kendimi bildim bileli normal değilim. Normal bir insan benim gibi olmaz. Duşuncelerim, davranışlarım, hareketlerim, bakış acım. Diğer insanlardan farklı. Benim sorunum ise, sevmediğim onca davranışlarımı o kadar sahiplenmişim, onlarla yaşamaya o kadar alışmışım ki bağımlılık yapmış artık. Vazgecemiyorum.
2 gun once daha once hic yapmadığım bir şey yaptım. Psikoloji ve duşuncelerle ilgili internette araştırma yaparken, depresyon belirtileri adlı bir yazı dikkatimi cekti. Sanki beni tarif ediyordu. O yazıdaki belirtiler ben kendimi bildim bileli bende var. Yani ben doğuştan depresyonluyum bence!
Bunu yenmek istiyorum ama yeneceğimi duşunmuyorum. Sakın bana inanmazsan başaramazsın, olumlu duşunursen olumlu olur demeyin. Asla boyle bir şey olmadı benim hayatımda. Ne kadar olumlu duşunduysem yine sonuc aynı oldu. Başka birinin başarı hikayesinden etkilensem bile etkisi 1 hafta surdu. Yine aynı ben, yine cıkılmaz yollar. Ailem hayatta olduğu icin, sağlıklı olduğumuz icin şukrediyorum. Kendimden kotu olanları gorup duşuncelerim değişiyor ama etkisi geciyor. Evet benden kotuler var ama iyilerde var. Benden insanlar olarak daha iyi olmayan insanlar bile daha iyi durumda. Onlar hakediyor da ben neden haketmiyorum?
Aslında bir psikologa gitmek istiyorum ancak ilac kullanmak istemiyorum.
Ayrıca ilacların cozum olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Benim hayatım değişmedikce, duşuncelerim değişmedikce ilaclar sadece gecici cozum. Değiştiremeceğim onca şey etrafımdayken gecici cozumlere ihtiyacım yok.
20 yaşındayım. Ailemle aramda hic sorun olmadı. Tek sorunum babamın beni hala kucuk bir cocukmuşum gibi gormesi, azarlaması ve benim onun karşısında kucuk duşme korkum. Ve ben hicbir zaman buyumek istemedim. Kucukken bile asla bir sonraki doğum gunumu heyecanla beklemedim. 18 bile olmak istemedim.
Evlilik fikri bana cok uzak. O kadar uzun sureli sadakata inanmıyorum. Herşeyden cabuk sıkıldığım ve sorumluluktan kactığım icin kendime de guvenmiyorum.
Cizeme yeteneğim olduğu icin mimar olmak isterdim, olamadım. Meslek lisesi mezunu mimar olamazdı ya hani, en nefret ettiğim muhasebe hayatımı ele gecirdi. Şu an da babamın isteğiyle kendi şirketimizde muhasebe sorumlusuyum ama faturaları gidip dolaptan almaya bile uşeniyorum. O kadar istemiyorum ki ve bu isteksizlik beni o kadar ele gecirdi ki. Sırf babam bir şeyleri başarabildiğime inansın diye kendimi heder ettim ama işe yaramıyor. Başka bir işte calışsam bile hep aynı konu uzerine aynı mesleği yapacak olmam beni cileden cıkarıyor. Elimden hicbir şey gelmiyor.
Lisedeki arkadaşlarımla hala goruşurum ama yaptığım onlarca fedakarlık karşısında nankorluk aldığım icin artık arkadaşlara da değer vermiyorum. Hala cıkıp bir şeyler icebildiğim arkadaşlarım olmasına rağmen yuzlerini gormek istemiyorum. Sanki zoraki arkadaşlık gibi bir şey. Onları seviyorum belki ama yeterli değil.
İnsan herkesi kendi gibi bilirmiş ya, kendim gibi bilip hep guvendim, dersimi aldım. Zaman beni gucsuz yapmadı, onları o kadar cok eleştirdim ki onlardan beter oldum. Her zaman arkadaşlığı aşka tercih etmeme rağmen erkek delisi cıkan arkadaşlarım yuzunden artık hicbir arkadaş umrumda değil. Bana verdikleri sırrı bile tutmuyorum artık. Beni bu hale getiren insanlardan kurtulmak istiyorum.
Hicbir zaman hayal ettiğim ortamım olmadı. Ortaokuldayken liseyi, lisedeyken universiteyi merakla beklememe rağmen hep daha kotusu oldu. Her başları sıkıştığında yanlarında olmama rağmen doğum gunumu bile bana haram ettiler.
Hani derler ya, herkes sana ters davranıyorsa sende sorun vardır diye. Eleştiriye tahammul edemem ama kendimi sonuna kadar eleştiririm. Yanlışlarım varsa duzeltirim insanlara karşı ve surekli empati kurarım. Bunu denedim, gercekten denedim ama insanların arkadaş kavramı farklı olduktan sonra ben denesem ne olur. 5 arkadaşsak eğer, 4u kendi aralarında benimle oldukları kadar samimi değildir.
Dediğim gibi, depresyonla ilgili yazıyı okuduktan sonra bende olan belirtileri aldım icinden:
- Hayattan zevk alamamak;kişi daha once yapmaktan keyif aldığı, mutlu olduğu hicbir şeyden artık zevk alamaz hale gelir.
Resim cizmeyi, gunluk tutmayı cok severdim. Orta okuldan beri gunluk tutardım ancak en son gecen sene biten defterimden sonra ara verdim. Gunluk tutmayı istiyorum ancak bu bana keyif vermiyor. Satırları yazdıkca bunalıyorum. Ve artık resimde cizemiyorum. Dakikasında sıkılıyorum.
- Yorgunluk, bitkinlik,enerji kaybı,hey uzanma yatma isteği.Cok cabuk yorulma
Hicbir yorucu iş yapmasam bile bu bitmeyen yorgunluk yok olmuyor. Ne kadar uyursam uyuyayım gecmiyor. Beynim o kadar uyuşmuş ki eve gittiğimde yatarken değiştiyorum ustumu, zoraki. Yemek yapmaya uşendiğim icin yemek yemiyorum. Sipariş vermek bile istemiyorum. Ve daha nicesi.
- Aşırı alınganlık ve duygusallık,cabuk ağlama.
- Sabırsızlık, tahammulsuzluk, cabuk sinirlenme,ofkelenme, kırıcı olma
- İntihar duşunceleri,yaşamı değersiz bulma, cok tehlikeli arac kullanıp kaza yaparak olme istekleri.Sağa sola sataşarak kavga cıkarma eğilimi
Bazen yaşamı değersiz ve sacma buluyorum ancak bu zamana kadar asla olmeyi, intiharı duşunmedim. Bu konuda avantajlıyım sanırım.
- Zihnini bir konuya takma,takıntı ve saplantıların ortaya cıkması
Benim diğer adım takıntılar kralicesi olabilir cidden. Bu konudan cok muzdaribim.
- Kendine olan guvenin kaybolması, değersizlik ve işe yaramama duşunceleri.
- Gecmeyen baş ağrıları, mide barsak sistemi şikayetleri,değişik vucud ağrıları, yanmalar, ateş basmaları.Bazen bayılma ve kasılma nobetleri.Kalp ağrıları, nefes darlıkları boğulma hissi.
Kalbimde batma hissedip nefes alamadığım zamanlar olmuştu. Doktor psikolojik olduğunu soyledi.
- İce kapanma, kimseyle konuşmak istememe
Bu onceden ara sıra olurdu ama artık kimse olsun istemiyorum. Gecen sene evinden cıkmadığım komşulara gitmek istemiyorum, gelmelerini istemiyorum. Anlatmak ve dinlemek istemiyorum.
- Aşırı unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon guclukleri
Herşeyi aklımda tutmamla meşhurdum diyebilirdim. Konsantrasyon ve dikkat bozukluğu kendimi bildim bileli var ama unutkanlık yeni başladı.
- Ruhsal acı ve sıkıntı hissi.Surekli daralma bunalma, bir yere sığamama hali
- Anlaşılmadığı, sevilmediği, istenmediği hisleri.
- Hicbir şeyden memnun olmama, her şeyi eleştirme
- Surekli mutsuzluk, karamsarlık ve umutsuzluk hali.
- Sevdiklerini ve sahip oldukların kaybetme endişeleri ve korkuları
Bu korku benim en buyuk korkum. 5 yıl once lisedeyken sevdiğim bir cocuk olmuştu. O gunden beri bunu o kadar cok takıntı haline getirdim ki inanamazsınız.
- Ulkeden cekip gitme isteği
Bu istek ulkenin duzeni yuzunden. Kesinlikle psikolojik değil.
- Aşırı şuphecilik, kıskanclık
- Her olayda en kotusunu, karamsarını duşunme.Butun olumsuzlukların gelip kendisini bulduğunu duşunme.
- Depresyon belirtilerinden biri de: Ya aşırı dine yonelme ya da dinden ve ibadetlerden soğumadır.
Dinden soğuma oldu kısa bir sure oncesine kadar. Allaha inancım değişmedi ama ibadetlerden soğumuş ve duaları sacma buluyordum. Ama bu konuda duzeldim. Artık inancımdan şuphe etmiyorum.
Kurtulmak istiyorum evet ama kurtulacağıma inanmıyorum. Kursa yazıldım, yeni dil yeni insanlar diye ama orada bile sıkılıyorum. Benim tek sorunum, beni bu duşunceye iten tek sorun insanlar. Kendimle problemim olsa zaten intiharı duşunurdum. Cunku biliyorum cevremde istediğim gibi insanlar olsa, istediğim kişiyle bir ilişkim olsa asla boyle olmam. Cunku kendimi biliyorum. Cevremde hep mutlu bir imajım oldu. Konuşmayı severim ve asla sosyalfobim yok. Aksine cevremdeki insanlar sosyallikten kacıyor. Konsere gidemiyorum, cok istememe rağmen Kız Kulesine bir kere bile gitmedim mesela. Cunku bunlar tek başına keyif alabileceğim şeyler değil ve bunları yapabilecek tek bir insan yok.
İkinci bir başlık dikkatimi cekti bu arada. Manikdepresif. Ne olduğunu bilmiyordum ama bununda belirtilerini taşıyorum, cok azını.
Manik kişi cok konuşur. Hatta genellikle hic durmamacasına, neredeyse nefes bile almadan ve yuksek sesle konuşur. Konudan konuya atlar, asla konu sıkıntısı cekmez. Manik hastanın duşunceleri hızlanmıştır. Aklına buyuk bir suratle bin turlu duşunce uşuşur. Manide hastanın dikkati artmıştır, kucucuk ayrıntıları gozden kacırmaz, ama dikkatini belli bir konu uzerinde surduremez (yani dikkati dağınıktır). Manide hasta neşeli olmakla birlikte, kolaylıkla da sinirlenir. Kendisiyle tartışmaya, fikirlerini eleştirmeye, taşkın davranışlarını engellemeye calıştığınızda buyuk bir ofkeye kapılır.
Ayrıca aşırı kararsız ve dengesizim. Eğer şimdi cok konuşuyorsam biraz sonra konuşmak icimden gelmiyor. Bir gun tanımadığım bir insanla konulabiliyorken bir gun yanına gitmeye cekiniyorum. Butun bunlar benim davranışlarım, alışkanlıklarım. Hastalıklı davranışlarım olduğunu ise yeni farkediyorum. Ve bunlar nasıl değişecek hic bilmiyorum.
Doğuştan depresyonluyum sanırım
Psikoloji, Ruh Sağlığı0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikoloji, Ruh Sağlığı
- Doğuştan depresyonluyum sanırım