Fil hastalığı

Gercekte fil hastalığı, tropikal bolgelerde gorulen bir asalak hastalığıdır. Ancak, ona benzeyen başka belirtiler de aynı adla anılmaktadır. İnsanı oncelikle adıyla urkuten fil hastalığı (elefantiyazis), tropikal bir hastalıktır. Ama lenf yollarının tıkanmasına bağlı başka şişmelere de aynı ad verilmektedir. Lenf damarları yoluyla buyuk miktarlarda su ve artık madde dokulardan uzaklaştırılır. Gercek fil hastalığına yani asalak kokenli olanına Batı ulkelerinde pek rastlanmaz. Zaman zaman gorulen vakalar, lenf sisteminin kanser hucreleriyle tıkanması ya da radyoterapi sonucu hasara uğramasından kaynaklanan durumlardır.

Nedenleri
Tropikal ulkelerde hastalığın nedeni asalak solucanlardır. Bu solucanların ceşitli turleri vardır, ama en sık rastlanılanı Wuchereria Bancrofti'dir. Solucanın insan bedenine giriş yolunu kavramak icin yaşam cevriminin bilinmesi gerekir. Solucan, coğalmak icin yumurta bırakır. Bunlar, "larva" denen kucuk, gelişmemiş bicimlere donuşur. Larvalar, sivrisineklerle taşınır ve sineğin soktuğu insanlara gecerler. Daha sonra lenf sistemine yonelirler ve orada gelişip erişkin solucanlar haline gelirler. Erişkinler bir yıl kadar suren bir donemden sonra kana da karışabilirler. Ancak, asıl hasar yaptıkları yer lenf yollarıdır. Solucanlar genellikle lenf damarlarını tıkayıp iltihaba yol acarlar. Sonuc olarak da, genellikle bacakların alt kesiminde ve ureme organları cevresinde ağrılı şişlikler ortaya cıkar. Hastalığa neden kanser ise, şişliğin nedeni kanser hucrelerinin lenf damarlarını tıkamasıdır. Radyoterapide (kanser tedavi yontemlerinden biri) ise, damar tıkanıklığından cok, doku hasarı on plandadır. Ama, sonuc aynıdır.

Belirtiler
Hastanın ilk gorebileceği belirti, ısırılmadan sonraki uc ay ile iki yıl arasında ortaya cıkan ağrılı şişliklerdir. Şişliğe basınca parmağın bir cukur bırakması tanı icin yeterlidir. Ureme organları bolgesi etkilendiğinde ise idrar yapmak zorlaşır. Zamanla, tıkanma sonucu deri kalınlaşır, puturlu bir hal alır ve renk değişikliği olur. Alttaki doku da kabalaşıp sertleşir, deri fil derisini andırır.

Tedavi
Rahatsızlık verici olmakla birlikte, tropikal fil hastalığı, yaşamı tehdit edici bir hastalık değildir. Solucan "dietil - karbamazin" adlı bir ilacla yok edilebilir. Şişliğin inmesi icin de, bacak yukseğe kaldırılır ve lenf sıvısının tıkanıklığı aşması icin varis corapları kullanılır. Sıcak ulkelerde fil hastalığının kokunu kazımanın en etkili yontemi, larvaları taşıyan sivrisineklerin yayılmasını ve uremesini onlemektir. Tehlikeli bolgelere yapılan gezilerde sivrisineklere karşı cibinlik altında uyumak ve bocek ilacı kullanmak gibi onlemler alınmalıdır.