Akciğer Kanseri Nedir?

Kanserler genellikle ilk ortaya cıktığı dokuya gore adlandırılır. Akciğer Kanseri ilk once akciğerde başlar. Kucuk hucreli Akciğer Kanseri akciğer dokularında kanser (habis, kotu huylu) hucrelerinin bulunduğu bir hastalıktır. Akciğerler goğus boşluğumuzun buyuk kısmını dolduran koni şeklinde, sungerimsi yapıda bir cift organdır (Şekil 1). Akciğerlerin başlıca gorevi, vucut hucrelerinin artık maddesi olan karbondioksiti vucuttan atmak ve yaşam icin temel gereksinim olan oksijeni vucuda almaktır. Akciğerler başlıca “bronş” denen hava iceren tuplerden, “alveol” denen hava keseciklerinden, kan ve akkan (lenf sıvısı) damarlarından oluşmuştur.

•Belirtileri Nelerdir?
Hastalık oldukca ileri aşamalara gelene kadar onemli şikayete yol acmayabilir. Bu sinsi karakter, akciğer kanserini bu kadar tehlikeli yapan en onemli faktordur. Eğer sigara kullanan ve buna bağlı kronik bronşiti olan biriyseniz, mevsimsel oksuruk ve balgam şikayetlerinin sureklilik kazanması, balgamda kan gorulmesi, giderek artan nefes darlığı, ozellikle sırtta kurek kemiklerinin arasına veya omuzlara yayılan batıcı nitelikte goğus ağrısı kanser icin şuphe uyandırması gereken şikayetlerdir. Ancak hastalığın ilk aşamalarında ,coğunlukla bunların hicbiri olmadan, iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı ve terleme gibi şikayetler gorulmektedir.Hicbir bulgu vermeyen hasta grubu da az değildir.

Hastalık Aşamaları Nelerdir (Evreleme)?

Kanser tanısı konduktan sonra hekiminiz oncelikle hastalığın yaygınlığını veya bir başka deyişle hangi aşamada olduğunu (evre) saptayacaktır. Hastalık;
• sadece akciğerin kucuk bir bolumundeyse evre I,
• en yakın lenf bezelerine atlamışsa evre II,
• akciğer icinde akciğeri saran zara veya iki akciğer arasındaki mediasten denen boşluğa veya buradaki bezelere yayılmışsa evre III,
• karaciğer, kemik, bobrek ustu bezi gibi uzak organlara yayılmışsa evre IV,
olarak adlandırılır.

Doğru evreyi saptamak icin hekiminizin akciğer rontgeni, toraks ve batın bilgisayarlı tomografi veya magnetik rezonans goruntulemesi, kemik taraması veya beyin bilgisayarlı tomografisi istemesi gerekebilr.Hastalığın amaliyat icin uygun evrede olup olamdığını anlamak icin mediastinoskopi denilen, boyundan yapılan bir kesiyle mediasten boşluğuna ışıklı boruyla bakılması ve bu işlem sırasında lenf bezelerinden ornek alınmasını iceren bir tetkik ayrıca yapılabilir.Eğer akciğer zarının iki yaprağının arasında sıvı birikmişse, hekiminiz kaburgaların arasından bir iğneyle girerek bu sudan patolojik inceleme icin ornek alacaktır. Bu işleme ise torasentez adı verilir.

Akciğerlerin yapısı.
Hucrelerin mikroskop altındaki goruntulerine dayanarak başlıca iki tip Akciğer Kanseri vardır: kucuk hucreli Akciğer Kanseri ve kucuk hucreli olmayan akciğer kanseri.

•Akciğer Kanseri Ne Kadar Sıklıkta Ortaya Cıkar?Akciğer kanseri gunumuzde bir salgın hastalıktır ve erkeklerde, tum dunyada en cok olduren kanser turudur. Kardiovaskuler hastalıklardan sonra olum nedenleri arasında 2. sırada yer almaktadır. ABD’de 1987’den beri kadınlarda da birinci oldurucu kanserdir. 1996 yılında ABD’de 64,000 kadın akciğer kanserinden, 44,000 kadın meme kanserinden olmuştur. ABD’de Akciğer Kanseri olgularındaki 1990’lardaki artış, kadınlarda 1960’lardan sonra ortaya cıkan sigara icme alışkanlığındaki hızlı artışa bağlıdır. Kadın akciğer kanserlerindeki artışın ABD’de en azından 2010 yılına kadar devam edeceği, belki bu tarihten sonra artışın durabileceği tahmin edilmektedir. ABD dışındaki gelişmiş ulkelerde de hızla birinci neden olmaktadır. Tum dunya ortalamasına baktığımızda erkeklerde birinci, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sıradadır. Dunya Sağlık Orgutu 1985 yılında gelişmekte olan ulkelerde 300,000 kadının sigaraya bağlı hastalıklardan olduğunu, bunun %21,1’inin akciğer kanserine bağlı olduğunu bildirmiştir.

Her yıl yeni ortaya cıkan hasta sayıları tum dunyada artmaya devam etmektedir. 2000 yılında dunyada 2 milyon yeni Akciğer Kanseri saptanacağı, bunların %60’ının gelişmekte olan ulkelerde olacağı hesaplanmaktadır. Artış hızı ozellikle kadınlarda daha belirgindir.

Oysa Akciğer Kanseri XX. Yy.lın başında son derece nadir bir hastalıktı. Tutunun sigara haline donuşmesi ve tuketiminin hızla yaygınlaşması sonucu 1940’larda Akciğer Kanseri salgını ortaya cıkmıştır ve bu salgın etkisini, butun dunyada, artan şekilde devam ettirmektedir.

Ulkemizde resmi rakamlara gore her yıl 20,000–25,000 yeni Akciğer Kanseri hastası ortaya cıkmakta ve bu rakamın 30,000–40,000 kadar ulaşabileceği duşunulmektedir. Cunku ulkemizde guvenilir sağlık istatistikleri yoktur. Ulkemizde akciğer kanserlerinin coğu erkeklerde gorulmektedir. Kadın: erkek oranı 1: 7–8 civarındadır. Ancak 1980’lerden sonra ulkemizde de kadınlardaki artan sigara tiryakiliği bu oranı en gec 5–10 yıl icinde kadınlar lehine belirgin şekilde etkileyecektir. Sağlık Bakanlığı verilerine gore 1983–1989 yılları arasında ulkemizde kanser sıklığı 32/100.000'dir. Bunun %26’lık bolumunu ilk sıradaki Akciğer Kanseri oluşturmaktadır. 1991–1992 verilerine gore solunum sistemi kanserlerinin oranı, tum kanserler icinde %43’tur. Yine aynı verilere gore yapılan tahminlerde, gercek kanser sıklığı 120–130/100.000 olmalıdır. Akciğer kanserinin bolgelere gore dağılımına bakılınca sırayla Ege Bolgesi %39,5, Marmara Bolgesi %26,9, Doğu Anadolu Bolgesi %26,1, Guneydoğu Anadolu Bolgesi %18,2, Akdeniz Bolgesi %18,1, İc Anadolu Bolgesi %16,6 oranındadır.

Akciğer Kanserinin Nedenleri, Risk Faktorleri Nelerdir?
Akciğer kanserinin başlıca nedeni sigaradır. Tum akciğer kanserlerinin %80-90’ı tek başına sigaraya bağlıdır. Risk sigara icme suresi, toplam icilen sigara, başlama yaşı ve icilen sigaranın tipine gore değişir.

Sigara icen bir kadının akciğer kanserine yakalanma riski icmeyen bir kadına gore 1,5–153 kat daha fazladır. Ayrıca, aynı miktar sigaraya maruz kalan kadınların erkeklere gore 1,5–3 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskleri olduğu hesaplanmıştır.

Aktif sigaradan sonra akciğer kanserinin en onemli ikinci risk faktoru pasif sigara maruziyeti veya diğer isimler olarak cevresel sigara maruziyeti veya duman altı olmaktır. Pasif sigara maruziyetinin tek başına ortalama 1,2–1,3 kat riski arttırdığı bildirilmektedir.

Ailede Akciğer Kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Ailede Akciğer Kanseri olan ve hic sigara icmemiş bir kadının Akciğer Kanseri riski 2,8 kat artmış iken; ailede Akciğer Kanseri olmayan ve sigara icen bir kadında bu risk 11,3 kat artmıştır; ailede Akciğer Kanseri olan ve sigara icen bir kadında ise bu riskin 30 kat arttığı gosterilmiştir.

Ayrıca asbestos denen tozlarla uğraşan işlerde calışan kişilerde, ceşitli kimyasal maddelerle calışılan iş kollarında calışanlarda, daha once akciğerden hastalık geciren ve akciğerde nedbe dokusu gelişen kişilerde Akciğer Kanseri riski artmaktadır.

Bazı beslenme ozelliklerinin de Akciğer Kanseri riskini etkileyebileceği bilinmektedir. Ayrıca motorlu taşıtlara, fabrika bacalarına bağlı hava kirliliklerinin, evlerde uygun olmayan şekilde odun-komur yakarak ısınmanın kanser yapıcı maddelerin oluşmasına neden olduğu gosterilmiştir. Hava kirliliğinin Akciğer Kanseri riskini arttırabileceği duşunulmektedir ancak riskin derecesi belirlenememiştir.

Cevresel radon maruziyetinin de Akciğer Kanseri gelişimi ile ilişkili olabileceği, coğrafi olarak Akciğer Kanseri yuksekliğine yol acabileceği bilinmektedir.

Kucuk hucreli Akciğer Kanseri genellikle sigara icen veya icmiş olan kişilerde bulunmaktadır. Bu birliktelik bazı araştırmalarda %98’lere kadar cıkmaktadır.

•Akciğer Kanseri ve Kadın

ABD’de Akciğer Kanseri kadında da bir numaralı kanserdir. Tum kanser olumlerinin %25’inden sorumludur ve 1996’da 64,300 kadın oldurmuştur. Kadınlardaki Akciğer Kanseri olum hızları ile sigara icme oranları arasında paralellik vardır. Toplumda sigara iciminin yaygınlaşması ile akciğer kanser olum hızlarının artışı arasında 15–20 yıl kulucka suresi vardır. Kadında Akciğer Kanseri olumleri 1960’tan sonra hızla artmıştır ve artmaya devam etmektedir (Şekil 2). Bu grafiğe gore ulkemizde bayanlar arasında sigara tiryakiliğinin ozellikle son 5–10 yılda cok daha hızla arttığı duşunulduğunde şekildeki grafiğin şu an icin 1965-70’lerdeki gibi durumunda olduğumuzu, kadınlarda Akciğer Kanseri salgınının gittikce ulkemizde de alevleneceği ongorulebilir.

Kadında ABD’de artan Akciğer Kanseri olum hızları. 1930–1990 arasında dramatik bir artış olduğu ve artışın 1960’tan beri hızlanarak devam ettiği gorulmektedir.

Sigara icen erkeklere gore sigara icen kadınların kucuk hucreli akciğer kanserine yakalanma riskleri daha fazladır. Erkeklerde risk 11,4–37,5 kat artarken kadında 37,6–86 kat artmaktadır. Sigara tum akciğer kanser tipleri icin belirgin risk faktorudur, ancak sigara ile en guclu ilişki kadında gorulen kucuk hucreli akciğer kanseridir. Kesin olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte kadınlık hormonu olan ostrojenin akciğer kanserinin tipi ve bazı ozelliklerini etkileyebileceği ve cinsiyetler arasında Akciğer Kanseri farklılıklarından sorumlu olabileceği duşunulmektedir.

Kucuk Hucreli Akciğer Kanseri Ne Sıklıkta Ortaya Cıkar?Tum akciğer kanserlerinin %20 kadarı kucuk hucreli akciğer kanseridir. Diğer Akciğer Kanseri tipleri icinde en hızlı artış gosteren tip budur. Bu tip Akciğer Kanseri sigara icimi ile ilişkisi en belirgin akciğer kanseridir. Sigara icen kadınların erkeklere gore bu tipe yakalanma olasılığı daha fazladır.

Kucuk Hucreli Akciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?Bu hastalıkta şu yakınmalar doktora biran once gitmek acısından uyarıcıdır: gecmeyen oksuruk veya goğus ağrısı, solunum sırasında hırıltı, hışıltı sesleri duyma, nefes darlığı, oksurukle kan veya kanlı balgam cıkarmak, ses kısıklığı veya boyunda ve yuzde şişlikler ortaya cıkması. Bundan başka kanser dokusunun goğus boşluğunda aşırı buyumesi sonucunda onemli organlara bası yapabilir ve yutma gucluğu, kalp yetmezliği gibi bulgular verebilir. Yine kanser hucreleri vucudun hemen her organına ve dokusuna yayılabilir; beyin, karaciğer, kemik, bobrek ustu bezleri başta olmak uzere bulunduğu yere gore bulgular verebilir. Hatta goze bile yayılabilerek gorme kayıplarına yol acabilir. Bundan başka kanser hucreleri yayılmadığı halde salgıladıkları bazı maddelere bağlı olarak vucutta bircok metabolik ve hormonal sorunlar yapabilir. Bu hastalıktan kuşkulandığında doktorunuz bronkoskop denen bir aletle bronşlarınızın icine bakmak isteyecektir. Bu teste bronkoskopi denir ve genellikle hastane şartlarında yapılır. Bu test oncesi hastaya lokal uyuşturucu ilaclar verilir, boylece gecici bir sure boğazda, nefes borusunda hissetmeme durumu ortaya cıkar. Bir miktar basınc hissi olabilirse de ağrı hissedilmez. Daha sonra doktorunuz bronş duvarlarından hucreler veya kucuk parcalar alabilecek ve mikroskop altında kanser hucreleri olup olmadığının araştırılmasını sağlayacaktır. Bu işleme biyopsi denmektedir.

Bronkoskop ile ulaşılması zor olan akciğer bolgelerinden doku almak icin dışarıdan bir iğne de kullanabilir. Bu işlemde, deride kucuk bir kesi yapılabilir ve kaburgalar arasından iğne yerleştirilir. Bu işleme iğne aspirasyon biyopsisi denmektedir. Patoloji doktorları mikroskop ile, herhangi bir kanser hucresi olup olmadığını anlamak icin alınan dokuları incelerler. Test oncesi hastanın acı duymaması icin lokal etkili uyuşturucular kullanılmaktadır.

Hastalıktan kurtulmak (prognoz, sağ-kalım) ve tedavi secimi, kanserin evresine (sadece akciğerde mi yoksa başka yere yayılmış mı olmasına) ve hastanın cinsiyetine ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

Evrelerin Acıklanması
Kucuk hucreli akciğer kanserinin evreleri

Kucuk hucreli Akciğer Kanseri saptanır saptanmaz, kanser hucrelerinin akciğerlerden diğer vucut bolgelerine yayılıp yayılmadığını anlamak icin ileri tetkikler yapılacaktır (evreleme işlemi). Doktorun tedaviyi planlaması icin hastalığın evresini bilmesi gereklidir. Kucuk hucreli akciğer kanserinde aşağıdaki evreler vardır:

Sınırlı hastalık
Kanser sadece bir akciğerde ve/veya yakınındaki lenf bezlerindedir (lenf bezleri kucuk, fasulye benzeri oluşumlardır ve tum vucutta bulunmaktadır. Vucutta mikroplarla savaşan hucreleri yapar ve depolarlar).

Yaygın hastalık
Kanser başladığı akciğerden goğus boşluğundaki veya vucudun diğer bolgelerindeki başka dokulara yayılmıştır.

Nuks evresi
Nuks hastalık demek tedavi edildikten sonra kanserin yeniden ortaya cıkması (nuks etmesi) demektir. Akciğerlerde veya vucudun başka bir yerinde ortaya cıkabilir.

Tedavi Secenekleri
Kucuk hucreli Akciğer Kanseri nasıl tedavi edilir?

Tum akciğer kanserli hastalarda tedavi secenekleri vardır. Uc tur tedavi kullanılmaktadır.


Cerrahi (kanseri alıp cıkartmak)

Radyasyon (ışın) tedavisi (yuksek-doz x-ışınları veya diğer yuksek-enerjili ışınlar kullanarak kanser hucrelerinin oldurulmesi)

Kemoterapi (kanser hucrelerini oldurmek uzere ilaclar kullanılması)



Ayrıca, kucuk hucreli akciğer kanserinin tedavisinde etkili yeni tedaviler olup olmadığını araştıran klinik araştırmalar vardır.




Cerrahi, kanser sadece bir akciğer ve en fazla yakınındaki lenf bezlerine yayılmış durumda ise kullanılabilir. Kucuk hucreli Akciğer Kanseri genellikle sadece bir akciğerde bulunmadığından cerrahi nadiren kullanılabilmektedir. Ancak cerrahi bazen hastada kesin olarak hangi kanserin bulunduğunu anlamak icin de kullanılabilmektedir. Eğer cerrahi yapılırsa doktor şu operasyonlardan birini yapacaktır:

Sadece kucuk bir akciğer kısmını cıkaran kama tarzı kesiler (wedge rezeksiyon).

Lobektomi ameliyatında akciğerin bir lobunun tamamı cıkarılır.

Pnomonektomi denilen ameliyatlarda bir akciğerin tamamı cıkarılır.

Cerrahi sırasında doktor kanser olduğunu gorduğu lenf bezelerini de cıkarabilir.

Radyasyon tedavisinde kanser hucrelerini oldurmek ve tumoru kucultmek icin x-ışınları veya diğer yuksek-enerjili ışınlar kullanılır. Kucuk hucreli akciğer kanserinde genellikle vucut dışındaki bir cihaz aracılığıyla yapılır (dıştan ışın tedavisi). Bu tedavi hem akciğerlerdeki hem de vucudun diğer yerlerine yayılan kanser hucrelerini oldurmek icin kullanılır. Işın tedavisi beyinde kanser gelişmesini onlemek icin de kullanılabilir. Buna koruyucu beyin ışınlaması denir. Bu koruyucu beyin ışınlaması beyin fonksiyonlarını etkileyebileceğinden doktor hastaya boyle bir tedaviye karar vermesi icin yardım edebilir. Işın tedavisi tek başına, cerrahi ile ve/veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilmektedir.

Kemoterapi kucuk hucreli akciğer kanserinin tum evrelerinde en cok kullanılan tedavi yontemidir. Kemoterapi haplar şeklinde veya iğne aracılığıyla damar veya kaslara verilerek de uygulanabilir. Kemoterapi bir sistemik tedavi olarak da bilinir, cunku verilen ilac kan dolaşımına girerek tum vucudu dolaşır ve akciğerler dışındaki orneğin beyindeki kanser hucrelerini de oldurebilir.

Nasıl Tedavi Edilir?
Kucuk hucreli dışı Akciğer Kanseri tedavisi:
Hastalığın erken evrelerinde (evre I ve II, bazı evre III hastalar) ameliyatla tumorlu doku, etraftan bir miktar sağlam doku cıkarılarak, bazen tum bir akciğer lobu alınarak temizlenebilir. Genel olarak ameliyatla tamamen cıkarıldığı ve cevrede hic hastalık kalmadığı durumlarda başka tedaviye gerek yoktur. Ameliyat sonrası hekiminiz sizi duzenli aralıklarla kontrole cağıracaktır. Nadiren ameliyat sonrasında bazı hastalara ışın tedavisi (radyoterapi) tavsiye edilebilir.

Ameliyatla cıkarılması mumkun olmayan evre III akciğer kanserinin esas tedavisi ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilac tedavisi (kemoterapi) ve radyoterapidir.Bu hastalarda iki yontem sırayla uygulanır.

Evre IV akciğer kanserinde kemoterapi yaşam surenizi 3-6 ay kadar uzatacak ve hastalığa ait şikayetlerin azalmasını sağlayacaktır. Ancak, bu evrede kesin tedavi kararı siz ve aileniz ile goruşuldukten sonra verilmelidir. Yaşamı cok uzatması beklenmeyen bir tedavi seceneğinin yan etkileri nedeniyle hayat kalitenizi bozma olasılığı varsa hekiminizle bu konuyu tartışmanız uygun olacaktır. Evre IV hastalıkta, ışın tedavisi kansere bağlı ağrı, kanama veya kemiğe ,beyine yayılma soz konusu ise uygulanır.

Kucuk hucreli Akciğer Kanseri tedavisi:
Bu kanser turunun tedavisine hastalığın sınırlı veya yaygın oluşuna gore karar verilir. Sınırlı hastalıkta kemoterapi ve radyoterapi ardışık veya eşzamanlı olarak uygulanır. Hastalığın beyine yayılma olasılığı yuksek olduğundan ayrıca beyine koruyucu amaclı radyoterapi yapılır. Nadiren cok kucuk caplı tumorlerde cerrahi uygulanabilir.

Yaygın hastalığın tedavisi ise kemoterapidir. Kemoterapiye cok duyarlı bir tumor olmasına rağmen tekrarlama riski cok yuksektir. Kemoterapi sonrası tekrarlamalarda hastanın şikayetlerine veya hastalığın yayılım bolgelerine gore radyoterapi uygulanabilir.

Evreye gore tedavi
Kucuk hucreli akciğer kanserinde tedavi hastalığın evresine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlıdır.

Eski araştırmalardan etkili olduğu gosterilmiş Standard kemoterapiler kullanılabilir veya bir klinik araştırma protokolunde bulunmak gundeme gelebilir. Coğu hasta
standart kemoterapiler ile iyileştirilemez ve bazılarında beklenenden daha fazla yan etki ortaya cıkar. Bu nedenlerle daha iyi kanser tedavileri bulmak icin klinik araştırmalar yapılmaktadır ve bunlar en son klinik bilgilere dayanmaktadır. Şu anda kliniğimizde kucuk hucreli akciğer kanserinde deneysel bir tedavi uygulanmamaktadır.

Sınırlı Evre Kucuk Hucreli Akciğer Kanseri
Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Kemoterapi ve goğus bolgesine ışın tedavisi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
2. Kemoterapi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
3. Cerrahi ve takiben kemoterapi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
Klinik araştırmalarda yeni ilaclar ve yukarıdaki tedavileri vermenin yeni ve değişik yolları denemektedir.

Yaygın Evre Kucuk Hucreli Akciğer Kanseri Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Kemoterapi +/- koruyucu beyin ışınlaması.
2. Vucutta kanser hucrelerinin yayılmış olduğu beyin, kemik veya omurga gibi bolgelere yakınmaları duzeltmeye yonelik ışın tedavileri.

Klinik araştırmalarda yeni ilaclar ve yukarıdaki tedavileri vermenin yeni ve değişik yolları denemektedir.

Nuks Kucuk Hucreli Akciğer Kanseri
Tedavi şunlardan birisi olabilir:
1. Konforu (hastalığa bağlı yaşam kalitesini) arttırmaya yonelik ışın tedavisi.
2. Konforu (hastalığa bağlı yaşam kalitesini) arttırmaya yonelik kemoterapi.
3. Konforu (hastalığa bağlı yaşam kalitesini) arttırmaya yonelik olarak hava yollarının acık kalmasını sağlayacak lazer, ışın tedavileri veya alet uygulamaları.
4. Yeni ilacları deneyen klinik bir araştırma.