Kırık durumlarında en onemli kural,kırık bolgenin hareketsiz kalmasını sağlamaktır.
Kırık, kemikdokusunun surekliliğinin tumuyle bozulmasıdır. Kırıklar coğu zaman şiddetli ve ani duşuşler, araba kazaları gibi travmatik olaylar sonucu meydana gelir. Bir de travma olmaksızın ya da onemsiz bir olay sonucu ortaya cıkan kırıklar vardır. Bunlar, kemiklerin gereği kadar dayanıklı olmamasından kaynaklanır. Raşitizm, osteoporoz (kemik dokusunun yoğunluğunun azalması), osteomiyelit (kemik sert. dokusu ve iliği iltihabı), kemik veremi, birincil ya da ikincil kemik tiimorleri gibi kemik yapısında zayıflamaya ya da erimeye yol acan hastalıklar bu tur kınklara yol acabilir.
Tek bir bolgeyle sınırlı kırık olguları bile tum vucudu kapsayan bir tehlike yaratabilir. Bunyeye gore de değişebilen bu tehlikelerin en onemlileri yağ tıkacları ya da aşırı kanamaya bağlı hipovolemik (dolaşımdaki kan hacminin azalmasına bağlı) şoktur.
Bu yuzden hastanın yalnızca kırık bolgesiyle değil, genel durumuyla da ilgilenmek gerekir.
KIRIK TURLERI
Kapalı ve acık kırıklar arasında ayrım yapmak buyuk onem taşır. Acık kırıkta deri ile derialtındaki yumuşak dokuların butunluğu bozulmuştur ve kırık hattı, dış ortam ile ilişkidedir. Kemik dokusunun iltihaba karşı direnci daha duşuk olduğundan, acık kırıklarda kemik iltihabı tehlikesi cok yuksektir. Kapalı kırıkta ise kırığı kaplayan ve dış ortamdan ayıran dokuların butunluğu bozulmamıştır. Her iki kırık turunde de sinirlerde, kan ve lenf damarlarında ve cevredeki yumuşak dokularda ceşitli derecelerde lezyonlar oluşabilir. Kırıklar her zaman kolay fark edilmez. Ama hastanın yanlış taşınması bazen cok ağır zararlar getirdiğinden, tanıda hata payını en aza indirmek gerekir. Bir kınğı yok saymak ise yanlış tanımlamaktan daha tehlikelidir. Orneğin, bir omur kırığı fark edilmez ya da kırık kuşkusu onemsenmezse, hastanın dikkatsiz ve yanlış taşınması omurilikte hasara, sonucta da felce neden olabilir.
Tam kırıklarda belirtiler coğu zaman dikkat cekicidir. Bunlar, kırık bolgesinde ağrı ve acı, şişlik, anormal hareketlilik, kemik gıcırtısı gibi ayırt edici sesler, bicim bozukluğu ve işlev kaybı ya da zayıflığıdır.
Tanı:
Doğal olarak bir kırığın tanınmasındaki en temel unsur, belirtilerin ortaya cıkmasına neden olan travmatik olay konusunda bilgidir.
Ozellikle tam olmayan kırıklarda, tanının kolay olmadığı durumlar vardır. Bunun nedeni belirtilerin zayıf ya da (omeğin, giysilerin altında) gizlenmiş olmasıdır. Bu kuşkulu durumlarda cok
dikkatli hareket etmek gerekir. Oncelikle zarar gorduğu sanılan bolgedeki giysiler dikkatle cıkarılmalıdır. İşlem hastaya zor geliyor ya da acı veriyorsa hemen durdurulmalı ve kınk varmış gibi hareket edilmelidir. Daha hafif olgularda ilkyardımı yapan kişi parmağını kınk olduğundan kuşkulandığı kemik uzerinde gezdirerek yerel bir acı olup olmadığına bakabilir. Parmak lezyon bolgesine ulaştığında acının artması, kırık kuşkusunun doğrulanmasında onemli bir unsurdur.
Kırığın en sık rastlanan sonucları şok, iltihap (acık kırıklarda) ve yağ embolisidir. Kırık kemiğin iliğinden kana gecen yağ tıkacları akciğere ulaşarak acı, solunum zorluğu, ateş, kalp atışının artması, ajitasyonla seyreden ve olumcul olabilen bir tabloya yol acabilir.
Kırık Ceşitleri;
Kırığı tanımada genel olcutler ve kırık karşısında davranışın temel kuralları onceki maddede acıklanmıştır. Bu maddede ise kırıklarda uygulanacak onlemler yer almaktadır.
KOL KIRIKLARI
Kol kırığı soz konusu olduğunda, dirseğin altında kalan bolumu (onkol) goğus uzerine kıvrıp bir eşarp ile bağlamak, ust bolumu ise govdeye doğru, onden ve arkadan birer tahta parcası (ya da katlanarak sertleştirilmiş gazete, dergi vb) arasına alarak sabitleştirip govdeye bağlamak gerekir. Ozellikle cocuklarda sık rastlanan dirsek kırıklarında, koltukaltından parmaklara kadar kolun tumu, tahta parcaları yardımıyla bulunduğu konumda sıkmadan sabitleştirilmelidir. Bilek ve onkol kırıklarını da, kumaşa sarılmış sopalarla sıkmadan hemen sabitleştirmek, elin ayasını aşağı doğru tutarak hastayı bir an once hastaneye goturmek gerekir. Koprucuk kemiği kırığında onkol govdeye doğru kıvrılır ve boynun arkasından bağlanan ucgen bicimli bir bezle buraya tutturulur. Onkol ile goğsun arasına yumuşak bir madde konur. Kırık bulunan kol, sağlıklı kolun koltukaltından bağlanan bir şeritle sabitleştirilir.
BACAK KIRIKLARI
Uyluk kemiği kırığı soz konusu olduğunda, omuzdan ayaklara kadar uzanabilen ve yaklaşık 15 cm genişliğinde bir tahta parcası bulmak gerekir. Tahta parcası, teması yumuşatmak amacıyla bir carşaf, ortti ya da benzeri bir kumaşla kaplanır. Daha sonra hastanın altına hasar gormuş tarafa yerleştirilip şeritlerle sıkmadan bağlanır; boylece tum bacak, kalca kemiği ve omurilik sabitleştirilir. Uygun bir tahta bulunamayan durumlarda, hastanın bacakları arasına kıvrılmış bir carşaf yerleştirilir. Kalcadan ayak bileklerine kadar iki bacak, birbirine şeritlerle (kravat, havlu vb) bağlanır. Dizkapağı kırığında, bacağı kalcadan ayağa kadar olanak varsa kumaşa sanlmış bir tahta parcası ya da sert bir destekle sabitleştirmelidir. Dizden ayağa kadar olan bacak kırıklarında da bacağı kalcadan ayak ucuna uzanan iki tahta parcası arasında sabitleştirmek gerekir. Bu arada bir elle ayağın ucunu. oburuyle de topuğu tutup yavaşca cekerek bacağı duzeltmek yararlı olur. Ayak kemiği ya da parmaklannda kınk olduğunda ayakkabı cıkarılmalı, aşırı ağrı ya da başka bir nedenle cıkanlamıyorsa kesilmelidir. Daha sonra kalın kompresler uygulanır ve ayak, sıkılmadan bağlanır.Boylece kırık gorece hareketsiz hale getirildikten sonra hasta en yakın hastaneye goturulur.
YUZ KEMİKLERINDEKİ KIRIKLAR
Yuzdeki kırıkların en yaygın nedeni trafik kazalarıdır. En cok ceşitli travmalar sonucu oluşabilen burun kırıklarına rastlanır. Coğu kez burun kırığı fark edilmez. Ozellikle cocuklarda, travma sonrası uygun bicimde tedavi edilmeyen kırık bir burnun, bozuk bicimde iyileşerek, estetik sorunların yanı sıra hava gecişinde zorluklar yaratabileceği unutulmamalıdır. Boyle bicim bozukluklarının yetişkin yaşta cerrahi yolla onarılması guctur.
Altcene kırığına ozellikle trafik kazalarında ve sporcularda oldukca sık rastlanır. Bu kemikteki kırıklar, oluşan bicim bozukluğundan oturu kolay fark edilir. Ama bazen kemik uclarındaki oynama cok hafif olduğundan kırık anlaşılamayabilir.Hastanın ağzını kapatamaması ve tukuruğun kanla kanşık olması altcene kınğının belirtilerindendir. Altcenenin tum hareketleri acı verir. Coğunlukla dişlerde de kınlma vardır.Bu durumda yapılacak ilkyardım ceneyi hafifce kaldırarak ağzı ust ve alt dişler ic ice oturana değin kapatmaktır. Daha sonra cene, iki şeritle başın ustunden ve enseden bağlanarak sabitleştirilir.Hastada kusma varsa, bağı cozmek gerekecektir. Cene nazikce desteklenerek kusma bitinceye değin baş bir yana cevrilir.
OMURGA KIRIKLARI
Omurga kırığı, ilkyardımda en cok sorun oluşturan turdur. Yanlış bir hareket, omurga icinden hareket sinirlerine ve duyulara giden sinir koklerini ya da omuriliği orseleyerek felce neden olabilir. Boyun omurlarındaki kırıklarla oteki omurga kırıklarını ayırt etmek gerekir. Boyun omurlarındaki kırıklarda hastayı hareketsiz tutmak cok onemlidir. Hastanın taşınması icin en az 4 kişi gereklidir. Hastayı sedyeye ya da kumaş kaplı tahta bir levhaya (en az iki metre uzunluğunda olmalıdır) taşırken
bir kişi başı vucut doğrultusunda tutmalı, biri omuzlan, biri kalcaları, oteki de bacakları tutarak kaldırmalıdır. Bu koşullar sağlanamıyorsa, en iyisi cankurtaranı beklemektir. Olanak varsa hasta, sedyeye koyulabilecek kadar kaldırılıp sık aralıklı şeritlerle bağlanır. Başın altına hicbir şey koyulmamalı, ama hastaneye gidene değin hareketsiz kalmasını sağlamak icin kenarlarına sert ya da yarı sert nesneler (gazete, katlanmış giysiler vb) yerleştirilmelidir. Sırt ve bel kınklarında da aynı onlemler alınmalıdır. Hasta bulunduğunda sırtustu durumdaysa, dondurmeden once tahta levhayı uygulayarak omurgada oluşacak kıvnlmalar onlenmelidir. Bu dummda da doğm hareket etmek olanaksızsa, en iyisi cankurtaranı beklemekdir
kaynak:turkmedikal.net