Beslenme uzmanları olumsuz hicbir yanı bulunmayan balık etini hararetle tavsiye ederler. Balıkta bol miktarda protein, vitamin ve mineral tuzlar vardır. Tuzlu suda yaşamasına rağmen balık etinde cok az tuz vardır. Hatta balıkların bircok turunu doktorlar tuzsuz yemek rejimlerinde onerirler.
Yağlı balıklarda bulunan lipitlerin insan sağlığı uzerine hicbir zararları olmadığı gibi vucudu kalp ve damar hastalıklarına karşı da korurlar. Bol miktarda balık tuketilen ulkelerde yapılan sağlık ve yaşam suresi istatistikleri de bu goruşu destekler.
19. yuzyılda iki Alman kimya muhendisi, beynin zihinsel aktivitesini yurutebilmesi icin gerekli kimyasal elementin 'fosfor' olduğunu ileri surduler. Hatta bu duşuncelerini 'fosfor olmadan bir beyin sağlıklı calışamaz' diyerek cok iddialı bir bicimde sundular.
Bu arada bir başka bilimci de balık etinin fosfor bakımından cok zengin olduğunu ortaya cıkarınca, bu iki fikir birleşti ve balık etinin beyine dolayısıyla zeka gelişimine cok faydalı olduğu gibi genel bir inanış doğdu.
Aslında fosfor insan organizması icin gercekten gereklidir. Gereken miktar et, sut, tahıllar ve sebzelerin yanında balıklardan da sağlanır. Fosfor vucutta kemiklerde ve dişlerde kalsiyumla birleşmiş halde bulunur. Fosforun eksikliği cocuklarda kol ve bacak kemiklerinde bicim bozukluklarına, yetişkinlerde ise kemik yumuşamasına neden olur.
Eczacılıkta kullanılan fosfor ise beyaz fosfordur. Eskiden fosforlu bitki yağı ve fosforlu balık yağı şeklinde insanlara sinir kuvvetlendirici ilac olarak verilirdi. Zamanla bu tip ilacların zehirlenmelere yol actıkları tespit edildi ve kullanımdan kaldırıldılar.
Gunumuze kadar yapılan araştırmalarda fosforun, beynimize gerekli diğer kimyasal elemanların yanında fazladan bir faydasının olduğu ve beynin fonksiyonlarını arttırdığı saptanmamıştır.
Sonuc olarak, balıkta ciddi bir oranda fosfor yoktur, olsa bile fosforun fazlası insan zekasını arttırmaz sadece cok ciddi zehirlenmelere yol acar.

alıntı