İnsanlarda sakinleştirici, keyif veren veya uyarıcı etkileri olan, giderek daha fazla alma isteği doğuran, bırakıldığında yoksunluk belirtileri doğuran kimyasal maddelere ve ilaclara uyuşturucu madde adı verilir.Zararlı etkileri bilindiği halde uyşturucu maddelere karşı duyulan surekli alma isteğinin engellenememesine uyuşturucu madde bağımlılığı denir.
Uyuşturucu maddelerin bir kısmı tedavi amacıyla kullanılır.Bir kısmı isesadece keyif verici veya uyarıcıetkileri sebebiyle kullanılmaktadır.Tedevi amacıylakullanılan maddeler de doktor kontrolu dışında sakinleştirtici veya keyif verici etkileri sebebiyle kotu kullanılmakta ve bağımlılığa yol acmaktadır.Uyuşturucu maddeler yıllardır ruhsal duruma olumsuz etkileri olduğu bilinen maddelerdir.Gunumuzde en gelişmiş ulkelerden geri kalmış ulkelere kadar cok yaygın olarak uyuşturucu madde kullanılmaktadır.Bazı ulkeler uyuşturucu madde kullanımı ve taşınmasına ağır cezalar uygulamaktadır. Bazı ulkelerde ise bu serbest bırakılmıştır.

A) Uyuşturucu Maddeler Ve Etkileri:
Uyuşturucu olarak kullanılan bircok madde vardır. Bunların kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bolumlerini etkileyerek değişik belirtilere yol acarlar. Uyuşturucu maddeleri ve ozelliklerini aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz.

Afyon, morfin, eroin grubu uyuşturucular:Bu grup uyuşturucular afyon bitkisinden elde edilir. Guclu ağrı kesici ozelikleri vardır. Merkezi sinir sisteminde yatıştırıcı etki yaparlar. Bu maddeler kullanıldığında sakinleşme, neşelenme meydana gelir. Kaygılar ve sıkıntılar kaybolur.Duşunme yeteneği azalır, irade zayıflar.Kişilik bozukluğu,ilgisizlik, ruhsal cokuntu meydana gelir.Kan basıncı duşer, nabız ve solunum sayısı azalır.Goz bebeklerinde kuculme, ağız kuruluğu, bulantı, kusma gorulur. Cok kolay bağımlılık yapan maddelerdir. Yoksunluk durumunda burun akıntısı, titreme, terleme, kramplar, panik ve bilinc kaybı meydana gelir.

Esrar:Hint kenevirinden elde edilen bir uyuşturucudur. Merkezi sinir sisteminde yatıştırıcı etki yapar. Ozellikleri ve yoksunluk tablosu afyon ve turevlerine benzer. Kullanıldığında rahatlama ve uyuşukluk meydana getirir. Kişi bir ruya alemine dalar, halisinasyon gorur. Uzun sure kullanıma bağlı olarak karakter kaybı ve akli durumda bozukluklar meydana getirir.

Barbituratlar ve sakinleştiriciler:Barbituratlar, diazem benzeri sakinleştirici ilaclar tıpta kullanılan maddelerdir. Bunların doktor kontrolu dışında kullanlması bağımlılığa yol acar. Merkezi sinir sisteminde yatıştırıcı etkisi olan bu maddeler kullanıldıklarında gevşeme, rahatlama ve uykuya eğilim meydana getirirler. Uzun sure kullanıldıklarında karaciğerde kanser, kan dokuda bozukluk meydana gelir.

LSD, Meskalin, PCP:Bu grupta yer alan maddeler hayal gordurucu maddelerdir. Kullanıldıklarında once neşe, sevinc ve tatlı hayaller gorulmesine yol acarlar. Daha sonra endişe, panik, kusma, hafıza kaybı meydana getirirler.Şiddet eğilimine ve ruh hastalıklarına yol acarlar.

Kokain:Koka bitkisi yapraklarından elde edilen bir maddedir. Uyarıcı bir ozelliği vardır. Kullanıldığında yalancı bir kuvvet hissi, konuşma isteğinde artma, cinsel uyarı yaratır. Daha sonra ruhsalcokuntu, halisinasyonlar, kalp ve solunum yetmezliği durumlarına yol acarlar.

Amfetaminler:Uyarıcı ozelliği olan ilaclardır. Genellikle doping amacıyla kullanılırlar.Uykusuzluk, aşırı haretlilik ve halisinasyona yol acarlar. Karaciğer hasarına sebep olurlar.

İnhalanlar:Solunum yoluyla cekilen uyuşturucu maddeler, solventerler(cozuculer), yapıştırıcılar gibi maddelere inhalanlar denir.Bu maddeler baş ağrısı, gorme bulanıklığı, uyuşukluk meydana getirir. Kısa surede karaciğer ve bobrek hasarı, bilinc kaybı, kemik iliğinde baskılanma sonucu kansızlık meydana getirirler.
Bu maddelerin etkilerini bir butun olarak ele alırsak;

FİZİKİ ETKİLERİ
Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde : Sigaradan itibaren butun uyuşturucuların en buyuk zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi uzerindedir.

Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar.

Beyin ve akıl sağlığının en buyuk duşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felcler hezeyan (sayıklama, sacmalama, akıl dışı davranışlar ) hallusinasyon (vehim, hayal gorme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar.

Sindirim Sisteminde: Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ulser vs.
Karaciğer ve Bobreklerde: Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır gorev bu organlara duşmekte olup, karaciğer ve bobreklerde buyuk arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma,sertleşme (siroz)...
Bobreklerde buyuk tahribat, albumin, kan ve idrar coğalması, tıkanmalar,ağır bobrek hastalıkları.
Gozlerde: Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece korluğu, goz bebeği buyumesi, kuculmesi, goz adele felci bilinen sonuclar ve tezahurlerdir.
Solunum Sisteminde: nefes darlığı, oksuruk, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felcleri ve olumler bilinen olaylardır.
Kan organlarında: Kan,insan hayatının en onemli organı olup, uyuşturuculardan buyuk zararlar gorur. Kansızlık,kan zehirlenmeleri, kan hucrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
Zehirlenme: Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen olumlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrur ederse "Muzmin Zehirlenme" adını alır.

SOSYAL ve MADDİ ETKİLERİ
Sosyal bir varlık olan insanın cevresi ile uyum icinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mumkundur.
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en buyuk duşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gucunu zaafa ve iflasa goturmekle onu aileden, toplumdan ve cevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir olu haline getirir. (Hip Kultur)
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak cocuklara, iş hayatına, aile ve ulke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus,iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz.
İntiharların, cinayetlerin, her turlu fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.
İc ve dış duşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gucu olan uyuşturucu kulturu (hip kultur) dur. Cemiyetleri inkıraza goturen her turlu maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Bunlar, ayrıca
AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir cok olumcul hastalığın yayılmasında da en buyuk fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.

B) Uyuşturucu Madde Bağımlılığı: Uyuşturucu maddeler fiziksel ve psikolojik bağımlılık meydana getirirler.
Psikolojik bağımlılık:Keyif verici maddeyi belirli aralıklarla alma isteği duyulmasına denir.Kişi maddenin yokluğuna bağlı huzursuzluk duyar.
Fiziksel bağımlılık:Merkezi sinir sistemi hucrelerinin normal gorevlerini yapabilmeleri icin alışılan maddeye surekli ihtiyac duyulmasına denir.Alışılan maddenin alınmaması halinde vucutta ortaya cıkan belirtilere yoksunluk belirtisi adı verilir.Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk belirtileri olume yol acacak kadar şiddetli olabilir.

Maddenin kullanımıyla duyulan keyif ve mutluluk kişilerde tekrar kullanma isteği doğurmaktadır. Oluşan yalancı hayal dunyasına kavuşmak isteyen kişilerde psikolojik bağımlılık meydana gelmektedir.Uyuşturucu maddeler merkezi sinir sistemindeki reseptor(alıcı) hucreler tarafından alınarak etkilerini gosterirler. Bu reseptorler kısa surede uyuşturucuya alışır ve normal gorevlerini yerine getirebilmek icin uyuşturucuya ihtiyac duyarlar. Boylece fiziksel bağımlılık meydana gelir.Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk durumu cok ağırdır.Yoksunlukta psikolojik belirtilerin yanında merkezi sinir sistemine ait belirtiler gorulur. Maddenin bulunamaması durumunda bulantı, carpıntı, baş ağrısı, panik, sıkıntı, terleme, saldırganlık, unutganlık, ishal, kişilik bozuklukları, baygınlık, koma ve olum gorulebilir.Uyuşturucu maddeler, merkezi sinir sistemindeki reseptorleri etkilediği icin bir kez dahi kullanmak bağımlılığa yol acabilir.Bu yuzden merak amcıylakullanmaktan dahi kacınmalıyız.

1.Sebepleri
Uyuşturucu madde bağımlılığının sebeplerini uc grupta toplayabiliriz.
Uyuşturucu maddenin yapısal ozellikleri:Uyuşturucu maddelerin kimyasal yapıları gereği merkezi sinir sisteminin reseptor hucrelerine bağlanarak etki gosterirler ve bağımlılık yaratırlar. Bu nedenle tedavi amacıyla verilen uyuşturucu nitelikteki ilacların aşırı ve yanlış kullanılmasıyla da bağımlılık oluşmaktadır. Hekim onerisi ve kontrolu dışında keyif almak veya sakinleşmek amacıyla uyuşturucu ozelliğindeki ilacların kullanılmasına kotuye kullanma adı verilir.Ağrı kesiciler dahil bir cok ilac hekim onerisi dışında kullanılmakta, bu durum direnc arttırımına(tolerans) ve bağımlılığa yol acmaktadır.Orneğin; kaza veya ameliyat sonucu kullanılan kuvvetli ağrı kesiciler kolaylıkla bağımlılık oluşturabilmektedir.

Kişisel ozellikler:Uyuşturucu madde bağımlılığı ozellikle gencler arasında hızla yayılmaktadır. Ergenlik donemi problemleri arasında bocalayan gencler sorunlarının cozumunu uyuşturucularda aramaktadır.Grup arkadaşlarının baskısı, onlara uyum sağlama isteği, merak ve macera tutkusu, yasaklara karşı gelme isteği, sorumluluktan kacma, başarısızlık ve guvensizlik gibi duygulardan kurtulma gibi nedenlerle kişiler uyuşturucu maddeleri denemektedir."Nasıl olsa ben alışmam, bir defa denemekten ne cıkar, istediğim zaman bırakırım" gibi duşuncelerle kişiler uyuşturucu bağımlısı haline gelirler.

Cevresel faktorler:Uyuşturucu madde bağımlılığında sosyal cevrenin onemli rolu vardır. Aile icindeki huzursuzluklar, aşırı kısıtlayıcı ve baskıcı tutumlar veya aşırı serbest davranılması, ailede uyşturu kullanan bireyler olması gibi sebepler kişileri uyşturucuya itebilir. Arkadaş gruplarının baskısı veya ozendirmesi uyuşturucuya başlamakta etkendir. Ozellikle ergenlik doneminde grupların etkisi fazladır. Uyuşturucu satıcılarının hedef kitlesi genclerdir. Lise ve universite gencleri arasında uyuşturucu madde kullanımı yaygınlaştırarak buyuk paralar kazanmaktadırlar. Bazı ulkelerde uyuşturucu kullanımına hoşgoruyle bakılmakta ve suc sayılmamaktadır. Bu durum bağımlılığın yayılmasına yol acmaktadır. Ulkemizde uyuşturucu maddelerin uretimi, ithali, alımı, satımı, bulundurulması, alımına yardımcı olunması ve sahte receteyle alınması şuctur ve ağır cezalar uygulanmaktadır. Guclu ağrı kesiciler ve sakinleştirici ilaclar da ozel recetelerle satılmakta Saklık Bakanlığı tarafından sıkı şekilde denetlenmektedir.

2.Sonucları:
Uyuşturucu madde bağımlılığı uc donemde incelenebilir.
Alışma donemi : Uyuşturucu maddeyle ilk tanışma donemidir. Bu donemde yalancı bir dunyaya dalarak keyif alma duygusu on plana cıkar. Kişi kararsızdır, uyuşturucuya başlamamak icin direnir. İstediği zaman uyuşturucuyu bırakacağını duşunur. Vucutta kalıcı bir fiziksel hasar yoktur.Gerekli tıbbi yardım yapılırsa kolaylıkla uyuşturucuyu bırakabilir.Kişilerde yersiz davranışlar, aşırı neşe ve durgunluk, dalgınlık, unutkanlık arkadaşlardan ayrılarak yeni gruplara katılma gibi değişiklikler uyuşturucu kullanmaya başladığının belirtileridir.

Doyma donemi:Bu donemde kişi yaşantısını devam ettirebilmek icinuyuşturucu maddeyi kullanmak zorundadır.Artık keyif alma ihtiyacı yoktur.Maddenin yoksunluğunda buyuk sıkıntı ve problemler
doğmaktadır.Gorme bulanıklığı, goz bebeklerinde kuculme, ağız kuruluğu, ellerde titreme, nabız ve solunum sayısında azalma,tansiyon duşukluğu, kabızlık, hafızada zayuflama, ruhsal durgunluk, dikkatsizlik, irade ve kişilik kaybı, hallusinasyonlar vardır. Karaciğer, kalp, solunum ve sindirim sisteminde hasarlar ortaya cıkmaktadır.Bağımlının gittikce daha fazla miktarda maddeye ihtiyacı olmaktadır. Bu donemdeki bağımlıyı kurtarmak icin ciddi bir tedavi gereklidir.

Duşkunluk donemi:Bu donemde organlarda ağır hasarlar ve ruhsal cokuntu gorulur. Kalp ve solunum problemleri, karaciğer hastalıkları ortaya cıkar. Aşrı zayıflama, kusma, kalp ve solunum yetmezliği gorulur. Bağımlının hastalıklara karşı direnci azalır. Zaturre hepatit(sarılık) AIDS gibi hastalıklar meydana gelir. Beyin hasarı, kişilik kaybı, ağır ruhsal problemler ortaya cıkar.Kişi kendine bakamaz ve yardıma muhtac hale gelir. Madde bulabilmek icin her yolu dener, hatta suc işleyebilir. Yaşantısını devam ettirebilmek icin aldığı uyuşturucu miktarını arttırmak zorundadır. Uyuşturucu kullanımında aşırı doz alımına bağlı olarak zehirlenme ve olum olayı gorulebilir.Aşırı doz alındığında başlangıcta husursuzluk,sesli ve ışıklı uyarıcılara karşı aşırı tepki gorulur. Hallusinasyonlar, terleme, bulantı ve kas krampları meydana gelir. İdrar ve dışkı kontrolu kaybolur. Solunum duzensizleşir.Kalp atımı ve kan basıncı duşer. Titremelerle baygınlık, koma ve olum meydana gelir.
Uyuşturucu bağımlılığı erken donemde yakalanıp tedavi edilemez ise kişiyi olume surukleyen bir alışkanlıktır.

C) Uyuşturucu Bağımlılığının Tedavisi
Uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde onemli iki nokta vardır:

Bağımlılının kendisinin tedavi olmaya ve bağımlılıktan kurtulmaya istekli olması.

Bağımlılığın erken teşhis edilerek tedaviya başlanması.
Uyuşturucu madde bağımlısı istekli ise tedavi şansı son derece yukselmektedir.Aksi halde zorlamayla kişileri bağımlılıktan kurtarmak mumkun değildir. Bağımlının kalıcı organ hasarları, ağır ruhsal problemler oluşmadan teşhis edilmesi tedaviyi kolaylaştırmaktadır.Erken teşhis edilemeyen vakalarda tedavi uzamakta ve iyileşme sureci gecikmektedir.
Uyuşturucu madde bağımlılığının tedavisi:Uyuşturucu madde bağımlılığının tedavisi, tedavi ve rehabilitasyon olmak uzere iki aşamada gercekleştirilir.

Tedavi aşmasında kişi bağımlı olduğu maddeden uzaklaştırılarak yoksunluk belirtileri ile savaşılır.Vucut organlarında meydana gelmiş hasarlar tedavi edilir. Bu safhada bağımlı hastanede gozlem altında tutulmalıdır.Yoksunluğa bağlı gecirdiği krizler son derece tehlikeli olabilir.Bu yuzden olume ve intihar girişimlerine sık rastlanır.Vucuttan toksit madde uzaklaştırılıp yoksunluk belirtileri kaybolduktan sonra ikinci aşamaya gecilir.

Rehabilitasyon aşamasında kişilerin ruhsal problemleri cozumlenmeye calışılır. Tekrar iş gucu kazandırılarak calışabilecek ve topluma yararlı olacak hale getirilir.Sağlığa zararlı bu alışkanlıklar yerine olumlu hobiler kazanması sağlanır. Kotu arkadaş cevresinden uzaklaşmasına ve kendine destek olacak kişilerle bir arada olmasına calışılır.Sağlığa zararlı alışkanlıkların tedavisi icin hastanelerin psikiyatri bolumlerine veya bu konularla ozel olarak ilgilenen gonullu kuruluşlara baş vurmak gerekir.

Sağlığa zararlı alışkanlıklardan korunmak, bu zararlı alışkanlıkların tedavisinden cok daha kolaydır. Bu alışkanlıklardan korunmak icin alınması gereken onlemler ve aileye, devlete, medyaya duşen gorevler;

1. Aileye Duşen Gorevler
Uyuşturuculardan korunmada en buyuk vazife aileye duşmektedir. Aile toplumun temel cekirdeğidir. En başta anne ve baba, cocuklara ornek olmalıdır. Cocuklar, her turlu sıkıntılarını ve problemlerini oncelikle anne ve babalarına acabilmelidirler. Problemlerin ilk defa aile buyuklerince değerlendirilmeleri şarttır.
Bu konuda genclerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince;
• Gerek sevgiyi ve mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar.
• Kotu arkadaş guruplarından uzak durmaları gerekir. Boyle kişiler davranışlarından, hareket ve sozlerinden anlaşılır.
• Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kulturel ve diğer faydalı faaliyetlerde bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler.
• Yine genclik donemi ; halk arasında soylendiği şekliyle "delikanlılık" devresidir. Bu yaşlarda kişilik icabı, gelecek icin her an problem oluşturabilecek hareketlere girilebilir, kararlarda isteksizlik olabilir. Gencler bu hususu daima goz onunde tutmalı buyuklerin uyarılarını dikkate almalıdırlar.
Son olarak genclerimizi uyuşturucunun icine ceken alt kulturden bahsetmek istiyorum. İcki uyuşturucu, kumar, şans oyunları, sapıklıklar, fuhuş evden kacma gibi faaliyetlerin tumunu besleyen, ortaya cıkaran ortama "Uyuşturucu Kulturu" adını veriyoruz. Zararlı alışkanlıkların temelinde bu vardır ve bunu onlemek uyuşturucu kulturuyle mucadeleye bağlıdır.
Bu kulturun filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane, kumarhane, meyhane ve benzeri yerlerden uzak durmalıdır.
Bira ve "alkolsuz" denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıc basamağıdır.
Yine milli manevi değerlerimiz, yuzyıllardan beri nesilden nesile intikal eden geleneklerimiz uyuşturucu kulturunun panzehiridir. Bu değerlere sarılmak zorundayız.
Doc. Dr. Safa Saygılı (Psikiyatrist)
saglikbilgisi.com