Ortopedi Kemik Veremi
Sağlık0 Mesaj
●0 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Ortopedi Kemik Veremi
-
20-09-2022, 02:32:38
Koch basilinin kemiklerde yerleşmesine bağlıdır. Bir zamanlar cok yaygın bir hastalıkken (akciğer dışında veremin en sık yerleştiği doku kemiktir), gunumuzde yaşam koşullarının iyileşmesi ve antibiyotik kullanımıyla giderek azalmaktadır. Verem, ozellikle eklemleri etkiler, ikinci olarak alttaki kemik uclarına yayılır. Bu nedenle kemik-eklem veremi terimi kullanılır. Hastalık, en cok genclik doneminde (10-30 yaş arası) gorulur. Zengin damarlı sungersi dokudan oluşan epifizler (kemik ucu), kemiklerde en cok etkilenen bolgedir. Hastalık, kemiklerin surekli basınc altında kalan bolumlerini daha kolay etkiler. Koch basili, kan dolaşımıyla kemiklere ulaşır, hastalık bu nedenle belirtisiz gecirilmiş bile olsa, kemik ve eklemler, ic organları etkileyen bir verem enfeksiyonunun ikincil yayılma odağı olurlar. En cok etkilenen kemikler omurga, kalca, diz, ayak; cok ender olarak da sağn-boğur kemik eklemi, kaburgalar, dirsek eklemi ve eldir. Verem kemik ile sinovya zarım birlikte etkiler. Butun enfeksiyonlarda olduğu gibi, veremde de ilk savunmayı cok parcalı akyuvarlar (notrofiller) ustlenir. Ama kısa zamanda bu hucrelerin yerini monosit denen akyuvarlar alır. Bunlar bir yandan ortamdaki başka akyuvar kalıntılarını, bir yandan da tuberkul basillerini yutarak sindirmeye calışırlar ve bu aşamada epiteloit hucre olarak adlandırılırlar. Bu hucreler merkezi bolumde kaynaşarak Langhans hucrelerini oluşturur. Orta bolumde ise olu tabaka oluşur. Bu iltihap dokusunun butunu “tuberkul” adı verilen kucuk duğumcukleri meydana getirir. Tuberkul-ler birleşerek eklem kıkırdağını yıkıma uğratan bir “ortu” dokusu oluşturur. Bu arada eksuda sıvısı eklemi doldurmaya başlar. Kemik ve sinovyayı da yıkıma uğratan tuberkuloz dokusu, apse oluşturarak doku olumune ve doku yıkımına neden olur. Verem apselerine “soğuk apse” adı verilir, bunun nedeni oteki irin yapıcı mikropların yul actığı apselerdeki gibi kızarıklık, sıcaklık vb akut belirtilerin gorulmemesi, cok gevşek kıvamlı, bulanık, kokusuz, saman rengi ya da yeşil bir sıvı oluşmasıdır. İltihaplı dokudan gelişen tuberkuller apse duvarı cevresindeki sağlıklı dokuları yıkıma uğratmayı surdurur. Boylece apse, en uygun anatomik yolları izleyerek ve kutle cekiminden de yararlanarak kaynaklandığı odaktan “goc eder”. Bu gocun etkisiyle ilk oluştuğu dokudan cok uzak bir yerde de ortaya cıkabilir. Fistul oluşturarak dışa acılırsa iyileşmesi cok zorlaşır.
Belirtileri
Başlangıcta genellikle dikkat cekici bir belirti yoktur. Ama genel durum bozulmuştur; hafif ateş, yorgunluk, iştahsızlık ve zayıflama gorulur. Ağrı. enfeksi-, yonun ekleme yayılmasıyla başlar, kemiğin calışması ve ustune yuk binmesi ağrıyı artırır. Eklem şişer, deride mekik biciminde, sıcak ama kızarmamış bir şişlik ortaya cıkar. Cevresindeki kaslarda başlayan koruyucu kasılmanın da etkisiyle eklemin işlevi giderek sınırlanır-Eklem başlarındaki ilerleyici doku yıkımı ankiloz (eklem donması) gelişimine neden olur. Hareket sınırlanması, kol ya da bacak kaslarında belirgin bîr gelişme geriliğine yol acar ve bu da eklemdeki şişliği iyice belirginleştirir. Cekilen filmlerde Once eklem başlarında belirgin bir osteoporoz (kemik dokusunun yoğunluğunun azalması), daha sonra eklem aralığında giderek darlaşma ve du-zensizleşme yapan doku değişikliği gozlenir. Eklemin sertleştiği aşamada kenarları belirgin ya da belirsiz kemik aşınmaları, eklem başında az ya da cok kaba doku yıkımı belirtileri gorulur. Ke-mik-eklem veremi kronik gidişlidir; tedavi edilmezse apse ve fistul gelişimiyle komplikasyon yaratıp ankiloz biciminde kalıcı eklem bozukluklarına neden olur.
En sık yerleştiği kemikler şunlardır:
• Omurga veremi (Pott hastalığı). Goğus, bel ve daha ender olarak boyun omurlarını etkiler. Her zaman omur govdesine yerleşerek iki bitişik omuru birlikte etkiler ve aradaki diski de onlenemez bicimde yıkıma uğratır. Kronik iltihap etkisiyle zayıflayan omur govdeleri, vucudun yuku altında cokerek dar acılı bir kamburluk yaratır. Oluşan soğuk apse omurga cevresindeki kaslar boyunca yayılarak kasıkta, kalcada ya da belde ortaya cıkabilir. Pott hastalığının en ağır komplikasyonlan, omurgadan cıkan sinir koklerini ve omuriliği etkiler. Bu sinirsel oluşumlar iltihap kitlesinin basmcına uğrar ya da zedelenirse, bacaklarda tam ya da kısmi kasuma-lı bir felce yol acabilirler.
• Kalca veremi. Kalca, kemik-eklem vereminin en sık yerleştiği yerlerdendir. Duzensiz ağrılar ve kalca kaslarında hareketleri sınırlayan kasılmalarla başlar. Yuk bindikce eklemin yıkıma uğraması kolaylaşır ve eklem başlarının birbiriyle ilişkisi tumuyle ko-pabilir. Kalcanın duruş bozukluğu giderek artar, eklemin işlevi azalır ve hastada yuruyuş ile duruş yeteneğinin ileri derecede bozulmasıyla birlikte kusurlu bir duruşun kalıcı olduğu ankiloz tablosu gelişebilir.
• Diz veremi. Hastalık, kamış kemiği ya da uyluk kemiği ucundan ya da daha sık olarak sinovya zarından başlayabilir. Diz şiş ve sıcaktır, ama kızarmamış-tır (beyaz tumor); bu Ozellik eklem icinde sıvı bulunmasına ve sinovya zarının kalınlaşmasına bağlıdır. Arka kasların kasılmasına karşı hasta, ağrıyı hafifletici bir savunma davranışı geliştirerek dizini bukulu tutar. Doku yıkımının şiddetli olduğu ağır bicimlerde, bicim bozulduğunun İlerlemesiyle kısmi cıkık (subluksasyon) gelişebilir. Erken tanı ve doğru tedavi, eklem hareketinde azalma olmaksızın iyileşme sağlar. Tedavi edilmeyen bicimler genellikle hızla ankiloza donuşur.
TEDAVİ
Eskiden kemik-eklem veremi, ancak gelişmiş hastanelerde uzun sureli tedavi gerektiren ağır enfeksiyonlar arasındaydı. Hastalar yıllarca alcıya alınıp hareketsiz tutulur ve boylece iyi gidişli olgularda ankiloz (eklem donması) gelişmesi sağlanırdı. Eklem başlarının kaynaşması (fBzyon) iyileşme belirtisi kabul edilir, tum cerrahi ya da ortopedik girişimlerde bu sonuc hedeflenirdi. Gunumuzde streptomisin ve vereme karşı başka ilacların bulunmasıyla hastalığın tedavi tekniği ve gidişi butunuyle değişmiştir.
Kemik vereminin tedavisinde sağlıklı dağ ya da deniz ortamında uzun sure iklim tedavisi, ayrıca guclu bir beslenme ve kalsiyum - vitamin iceren ilaclar hastanın genel durumunda duzelme sağladığı gibi, vucudun var olan kemik-eklem enfeksiyonuna daha iyi karşı koymasına yardımcı olur. Ozgul tıbbi tedaviler, verem odağını ilac eriyikleriyle yıkayarak ya da doğrudan odağa ilac vererek yerel ve genel yollardan uygulanır. Ortopedik onlemler ise akut aşamada eklemde geri donuşsuz yıkıma yol acan eklem hareketlerini ve yuku ortadan kaldırmayı amaclar. Bu onlemler, kapalı ya da kapaklı acık alcılı aygıtlar, ortopedik koruyucular, eklemi yukten korumak icin uzengi biciminde aygıtlar kullanılmasını icerir; bunların temel işlevi, hasta bacağa ağırlık vermeden hastayı ayakta tutmaktır. Ankiloz oluşmasını onlemek ve eklem hareketlerini korumak icin, iltihaplı eklemin hareketsiz kalması olabildiğince Onlenmelidir. Gunumuzde, hastalığın yayılma tehlikesini ortadan kaldıran antibiyotikler ve başka ilaclar kullanıldığından, tedavide cerrahi yontemlere ozgu geniş yer verilmektedir. Girişimlerin buyuk bolumunde, verem odağı erken bir aşamada acılarak irin ve olu doku parcacıkları boşaltılır; bırakılan yapay drenler aracılığıyla ilacların doğrudan hastalıklı dokuya etki etmesi sağlanır. Ayrıca ozgul verem ilacları da sistemik olarak kullanılır. Boylece iyileşme sureci hızlandırılır ve sonraki aşamalarda onlenmesi cok guc olan yayılma engellenir. Eklem işlevlerinin duzeltilemez bir bicimde bozulup eklem başlarının ağır derecede yıkıma uğraması durumunda, cerrahi girişimle değişime uğramış sinovya ve sağlıklı kemik dokusuna ulaşana kadar eklemin kıkırdak yuzeyleri cıkarılır. Daha sonra eklemin uygun konumda kaynaşması sağlanır (artrodez