Sarkoidoz
Sarkoidoz ya da sarkoidozis, tum doku ve organları tutabilen ve nedeni tam olarak bilinmeyen, sistemik granulomatoz bir hastalıktır (granulom: makrofaj, lenfosit, dev hucreler gibi bağışıklık sistemimizle ilgili hucrelerin oluşturduğu nodul). Hastalık tum doku ve organlarda gorulebilmekle beraber en sık akciğer ve goğus icindeki lenf bezleri tutulur ve aynı anda bircok organda birden ortaya cıkabilir.

Hastalığın nedeni tam olarak ortaya konulmamış olmakla birlikte uzun sureli ve duşuk yoğunluktaki antijenik bir uyarının bağışıklık sistemini harekete gecirerek granulomaları oluşturduğu bilinmektedir. Bakteri, virus ve parazit gibi enfeksiyoz ajanlar ya da berilyum, zirkonyum, cam ağacı polenleri gibi nonenfeksiyoz ajanların bu immunolojik sureci başalatabileceği ileri surulmektedir.

Hastalık belirtileri nelerdir ?
Genc ve orta yaş grubunda daha sık gorulen bu hastalıkta tanı koydurucu hicbir semptom ve bulgu yoktur ve hastanın şikayetleri tutulan organa gore değişiklik gosterebilir. Bircok hastada hicbir semptom gorulmez ve tanı tesadufen cekilen akciğer grafisi ile konulur. Hastaların yaklaşık % 25-30'unda halsizlik, iştahsızlık, ateş gibi genel hastalık belirtileri mevcutur. Bazı hastalarda ateş, eklem ağrıları, yorgunluk, halsizlik, bacakların on yuzunde sert ağrılı kırmızımsı mor renkli nodullerin ortaya cıkması ile hastalık akut bir şekilde başlayabilir. Akciğer tutulumu olan olgularda oksuruk, nefes darlığı, goğus ağrısı, hırıltılı solunum, nadiren kan tukurme gibi semptomlar vardır.Bazen boyun, koltukaltı ya da başka bir bolgede buyumuş lenf bezleri muayene esnasında tespit edilebilir. Hastalık akciğer dışında sıklıkla gozlerde de gorulur ve goz tutulumu varlığında gozlerde kızarıklık, bulanık gorme, ışıktan rahatsız olma gibi belirtiler olabilir. Cilt tutulumu varlığında ise cilt uzerinde değişik karakterde kabarık lezyonlar saptanır. Nadiren beyin tutulumu olan olgularda baş ağrısı, baş donmesi, gorme bozuklukları ortaya cıkabilir. Sarkoidoz hastalarında bobrek taşı oluşma riski normal bireylere gore daha fazladır ve taş varlığında buna ait idrar yakınmaları ve bel ağrıları ortaya cıkar.

Sarkoidozda tanısal yaklaşım
Hastaların bir kısmında muayene bulgusu olmamakla birlikte cilt tutulumu olan olgularda deri uzerindeki kabarık lezyonlar ilk muayene esnasında fark edilebilir. Hastalığın akut başlangıclı formunda yuksek ateş, eklem ağrıları, halsizlik, cabuk yorulma gibi şikayetlerin yanısıra cilt tutulumunun ozel bir formu olan eritema nodozum, sarkoidozu hemen akla getirir. Eritema nodozum bacakların on yuzunde ve genellikle dizden daha aşağıda ağrılı kırmızımsı-mor kabarık noduller şeklinde tanımlanır. Sarkoidoz dışında akciğer tuberkulozunda da gorulebilir.

Sarkoidoz tanısı icin ilk adım genellikle standart akciğer grafisi cekilmesidir. Akciğer grafisinde iki taraflı lenf bezlerinde buyume ve/veya akciğer dokusunun hastalığına ait golgeler saptanabilir. Akciğer grafisinde gorulen değişikliklere gore sarkoidoz hastalığı 4 evreye ayrılmaktadır. Evre 0 hastalıkta akciğer grafisi normaldir. Evre I,II ve III hastalıkta ise sırasıyla iki taraflı akciğer lenf bezlerinde buyume (Bilateral hiler adenopati), iki taraflı akciğer lenf bezlerinde buyume ile beraber akciğer dokusunda hastalık bulguları ve akciğer dokusunda ilerlemiş hastalık bulguları saptanır. Akciğer grafisinde sarkoidozu duşundurur değişikliklerin gorulmesini takiben hastadan kan tetkikleri ve bunun yanısıra goz muayenesi, bilgisayarlı akciğer tomografisi, idrar tetkikleri, solunum fonksiyon testleri istenilir. Kan biyokimyasının incelenmesinde bazı hastalarda kalsiyum miktarında artma olduğu saptanır. Yine karaciğer tutulumu olan hastalarda karaciğer enzimleri yukselmiştir. Akciğer grafisi ve akciğer bilgisayarlı tomografisinde akciğer dokusunda hastalığa ait golgeler saptanan hastalarda solunum fonksiyon testlerinde azalma saptanır. Radyolojik yontemler ve diğer laboratuar yontemleri ile sarkoidoz duşunulen hastalarda kesin tanı icin biyopsi gerekir. Biyopsi materyali bronkoskopik yontemlerle ya da hastada boyun veya koltuk altında buyumuş lenf bezlerinden, ciltte yer alan nodullerden, akciğer dışı tutulan bir başka organdan (karaciğer, adele, dudak mukozası vb) elde edilebilir. Bazı hastalarda ise goğus icindeki lenf bezlerine ulaşarak buradan biyopsi almak icin genel anestezi altında mediastinoskopi yapılır. Mediastinoskopide, hasta uyutulduktan sonra boynun alt ve goğsun ust kısmından yapılan kucuk bir cilt kesisini takiben, endoskop buradan iceri doğru yani goğus boşluğuna sokulur. Bu sayede goğsun orta kesiminde ve ana soluk borusunun (trakea) her iki tarafında bulunan lenf bezleri goruntulu olarak incelenerek biyopsi alınır. Elde edilen doku parcalarının patoloji laboratuarında incelenmesi ile kesin tanıya ulaşılır.

Sarkoidozda klinik seyir ve tedavi
Tanı anındaki klinik tablo ile hastalığın seyri arasında cok yakın bir ilişki vardır.Ateş, eklem ağrıları, eritema nodozum gibi hızlı ortaya cıkan belirtilerle seyreden akut başlangıclı hastalık genellikle kısa sure sonra kendiliğinden gerileyerek iyileşirken, daha sinsi başlangıclı hastalık kronikleşme eğilimindedir. Akciğer grafisine gore evre 0 ve evre I hastalarda eğer diğer organlarda tutulum yoksa tedaviye gerek yoktur. Bu hastalar takibe alınırlar. Akciğer dokusunda hastalık olan ve oksuruk, nefes darlığı gibi şikayetlere sahip hastalarda ve goz, bobrek, beyin, yaygın cilt, kalp tutulumu olan olgularda tedavi gerekir. Hastaların cok buyuk bir kısmı kendiliğinden ya da uygulanan tedavi ile iyileşir. Ancak hastalığın tedavi sonrası nuks etme olasılığı daima mevcuttur. Nuks durumunda hasta yeniden değerlendirilerek tekrar tedaviye alınır.