Yaşamsal oneme sahip gorevleri olan bobrekler, aldığımız besinlerin vucudumuz tarafından kullanılması sonucunda acığa cıkan atık maddeleri idrarla vucudumuzdan uzaklaştırırlar, vucudun su – tuz dengesini duzenler ve tansiyonu dengede tutarlar. Vucuda fazla gelen hormonların kandan temizlenmesi, bu hormonların zararlı etkilerinin onlenmesi, bobrekler tarafından sağlanır. Bobreklerin en onemli gorevlerinden biri salgıladığı bir hormon ile kan yapımını sağlayan kemik iliğine, ne kadar kan yapılacağı komutunu iletmektir. Eğer bobrekler bu işlevlerini yerine getiremezlerse, vucut icin yeterli miktarda kan uretilemez ve kansızlığın neden olduğu halsizlik, iştahsızlık, baş donmesi, cabuk yorulma ve carpıntı gibi yakınmalara yol acar.

Dunyada her 10 kişiden, ulkemizde ise her altı kişiden biri potansiyel bobrek hastası olma riskine sahiptir. Bobrek hastalıklarının tum dunyada artmakta olması, ekonomik yonden ulke butcelerini gittikce daha buyuk yuk altına sokmaktadır. Her yıl duzenli yapılacak olan basit ve duşuk maliyetli kan ve idrar testleri ile coğu kez ucretsiz olan tansiyon olcumleri, bobrek hastalıklarının onlenmesinde hayati oneme sahiptir. Bu basit, ucuz ve etkili onlemlerin alınmaması durumunda ise bir kronik bobrek hastasının ulke ekonomisine yıllık maliyeti yaklaşık 20.000.-Dolar olmaktadır. Turk Nefroloji Derneği verilerine gore ulkemizde yaklaşık 60.000 diyaliz hastasının bulunduğu ve gelecek beş yılda bu sayının 115.000’e cıkacağının ongorulduğu duşunulduğunde, bugun icin 1.200.000.000.-Dolar’lık bu buyuk butcenin eğitim, sağlık, araştırma-geliştirme, teknoloji ve diğer alanlara kaydırılmasının ulke gelişimine olan katkısı daha net gorulmektedir.

Her biri 150 gram olan fasulye şeklindeki bobrekler, omurganın her iki yanında, bel bolgesinin biraz uzerinde yer alırlar. İci damar yumaklarıyla orulu olan bobreklerin sağlığını tehdit eden iki duşman; yetersiz su tuketimi ve fazla tuz tuketimidir. Şeker hastalığı ve yuksek tansiyon, bobreklere hasar vererek yapısal bozukluklara yol acmaktadır. Fazla kilolu olmak ve sigara alışkanlığı gibi etkenler de bobrek sağlığını olumsuz etkilemektedir. Ancak tum bu etkenler, zamanında eyleme gecildiğinde, olumsuzlukları bertaraf edilebilir nitelikte koruyucu onlemlerdir.

Beslenme alışkanlıklarına verilen onem, bobreklerin işlevlerini sağlıklı bir şekilde surdurebilmesi icin başta gelen koşullardan biridir. Ulkemizde gunluk su tuketiminin azlığı, bobrekler sağlığını tehdit eder niteliktedir. Gunde en az 1,5-2 litre su icmek, hem bobrek sağlığı, hem de damarların erken yaşlanmasının onlenmesi acısından onemlidir. Gunde altı gram tuz tuketimi yeterliyken, Turk Hipertansiyon ve Bobrek Hastalıkları Derneğinin araştırmasına gore, ulkemizde kişi başına gunluk ortalama tuz tuketimi yaklaşık 18 gramdır. Sebze ve meyve tuketimi ile gude 2 gram tuz alınmakla birlikte ozellikle işlem gormuş hazır gıdalar, salamura gıdalar, turşu, salca, peynir, zeytin ve ev dışında yenilen yemekler yuksek oranda tuz icermektedir.

Bobrek yetmezliğine yol acan duruma erken mudahale edildiğinde, vucutta kalıcı hasar bırakmadan tedavi edilebilir. Bobreklerin işlevlerini tamamen yitirebilmeleri icin suzme kapasitelerinin % 15’in altına duşmuş olması gerektiği ve kronik bobrek hastalığı icin bu sınırın % 60 olduğu duşunulduğune, bobreklerin ne kadar guclu organlar olduğu daha net ortaya cıkmaktadır.

Gelecekte diyaliz makinalarına bağımlı kalmadan sağlıklı ve uretken bir hayat surmek, ulke kaynaklarının verimli ve etkin kullanılmasına destek olmak; her şeyden onemlisi sağlıklı bir birey olarak yaşamaya devam etmek icin tuz ve şeker tuketiminde aşırıya kacmamak, duzenli tansiyon olcumu, yıllık kan ve idrar tahlillerinin yaptırılması; bobreklerin işlevlerini sorunsuz surdurebilmeleri icin basit ve maliyetsiz onlemlerdir
tbv.com.tr