Hepimizin ailesi bizim icin değerlidir.Onlara bir şey olsun istemeyiz ne var ki bazen bu elimizde değil.Kızlar ben hemşireyim.Gun icerisinde bircok vak'ayla karşılaşmam mumkun.Fakat oyle bir olayla karşılaştım ki bu konuyu sizinle paylaşmak hemde organ bağışı konusunda sizi bilinclendirmek istedim.Benim baktığım bir hasta vardı.Hastanın bobrek yetmezliği vardı ve surekli diyalize geliyordu.Eşinin bobreği ona uymuyor akrabaları ise bobrek vermiyordu.Fakat oyle bir tatlı dilli oyle sevimli oyle iyi bir insandı ki anlatamam.
Hastam tam 5 yıldır diyalize gelip gidiyordu.Diyaliz insan bedenini cok yıpratan bir işlem ne yazık ki. Her neyse bundan 4 gun once tekrar hastaneye gittiğimde hastam gelmemişti.
Merak ettim ailesini aradım.Oğrendim ki vucudu daha fazla dayanamamış ve olmuş.Cok uzuldum lakin şunu oğrendim ki hastamın organları bağışlanmış.Bu cok guzel bir şey başka nakil bekleyen insanlara can verecek olması cok sevindirici.

Ecele care yok tabi ama bobrek nakli yapılsaydı eğer belkide hayatının kalan kısmını daha rahat huzurlu gecirebilecek ve yakınları da bu kadar uzulmeyecekti.Sonradan uzulmek fayda etmez.

Bu yuzden bir cerrahın yazısını paylaşmak istedim : :93:

İnsanın hayata tutunmasını sağlayan en onemli ozelliklerinden biridir unutmak, unutabilmek. Ancak unutarak hayata tutunabilirken bir olcude unutarak yanılırız aynı zamanda. Gundelik yaşamın koşturmacası icerisinde bazen hayat yaşadığımız o gun olmaya başlar, yarını yarın duşunmek isteriz. Bugun zaten yeterince zordur.

Bugun sağlıklı, iştahı, gucu, kuvveti yerinde bir insan, yarın da oyle olacağına inanır. Asıl mesele gundelik dertleri savuşturabilmektir. Boyle olması tamamıyla yanlış da değildir elbet. Her an hastalanabileceğini duşunerek de yaşayamaz insan. İşte o yuzden unutabilmektir bizi yaşama tutunduran. Kırılgan olduğumuzu unutabilmektir bizi ağır yuklerin altına şevkle sokan. Ancak gun gelip de sağlık sorunları karşımıza cıktığında durur zaman, kafamızı kaldırıp bakarız ne oluyor, neredeyiz diye.

Bir gun bobreklerinizin artık iş goremediğini, hayatınızın artık eskisi gibi olamayacağını oğrenirsiniz. Televizyonda gazetelerde tanık olduğunuz bobrek hastalarından biri olmuşsunuzdur. Diyaliz tedavisi anlatılır. Duzenli olarak makineye bağlanmak, istediğin kadar su icememek, her istediğini yiyememek yeni dusturlarıdır yaşamınızın. Kronik bobrek yetersizliği hastalığını kabullenmek zordur.

Haftada uc gun diyalize girmek hayatımızdan giden uc gun mudur yoksa diyaliz tedavisi olmasaydı kaybolup gidecek bir hayatın haftada dort gununun kazanılması mıdır? Turkiye'de bugun 60000 diyaliz hastası mevcut.Gelin cok gec olmadan sizde sevdiklerinize hayat verin...